1980 darbesi ürünü vesayetçi zihniyetin kurumu YÖK kaldırılmalı..
Kaldırılmalı çünkü akademi dünyası çökmek üzere..
Bilim yuvası dediğimiz kurumlar artık olaylar yuvası, Fetöcülerin yapısını iyice bozduğu bir yapıya döndü.
Bilim ve ilim üretilmez hale geldi.
Akademisyenlerde kalite düştüğü gibi haliyle bilgiyle donatılmış öğrenci de az yetişir oldu..
Üniversiteler siyaset ve ideoloji yuvalarına dönüşmüş, eğitim sistemini çökertecek hale gelmiştir.
Iyi öğretmen, akademisyen yetişmeyince nesiller de yetişmez.
Kaliteli akademisyenlere karşı bezdirme politikaları ve akademisyenlerin kendini çekmesiyle boşalan meydana bilgi ve donanım olarak yetkin olmayan torpilli kişiler getirilmesi ise vehameti arttırıyor.
Neticeyi görüyoruz işte!
Eğitim kalitesi gittikçe düşüyor.
Yabancı ülkelerdeki lise eğitimi bizim yüksek lisans eğitimimize denk gelir konumda. Istisnalar vardır lakin genel vaziyet böyle.
Nesil yetiştirme bilim üretme odaklı değil kaliteyi düşürme bilim adamı olmak isteyenleri ise engelleme merkezli bir kurum halinde YÖK.
YÖK’ü kuran vesayetçi darbeci zihniyetin de zaten ülkeyi kalkındırma ve yükseltme gibi bir niyetleri yoktu.
YÖK de yıllardan beri buna hizmet etti.
Bu gidişata dur demeli artık!
Hükûmet harekete geçmeli!
Vesayetle mücadele ise maksat vesayetçi kurumları da kapatmak gerek.
Bu kurumların açtığı yaralar hala görülmüyorsa bıraksınlar görevlerini!
Illa ki Cumhurbaşkanı mı söyleyecek kapatın diye!
Hatırlayalım Erdoğan Yardımcı Doçentliğin kaldırılması gerektiğine vurgu yaptı ki haklıydı.
YÖK bu gereksiz engelleyici etiketi bile kaldırmayı yüzüne gözüne bulaştırdı.
Bunun altında işini iyi yapamayan YÖK Başkanının etkeni büyüktür.
YÖK çalışanları ise eski bürokrasi geleneğini sürdürmekte niyetli olmaları da var elbet.
Hal böyle olunca üniversite gibi bilim ve ilim yuvaları, geleceği aydınlatacak ve ışık tutacak eğitim kurumları YÖK’ e bırakılabilir mi?
Tüm rektörler YÖK Başkanının işindeki beceriksizliğinde hemfikirken hala daha Başkanın görevine devam etmesi daha da öte YÖK gibi zarar veren kurumun varlığını devam ettiriyor olması akıl alır değil!
Hâlâ bu duruma hükümet nasıl kayıtsız kalabiliyor?
Geleceğimiz bozuk para gibi harcanırken yöneticiler neden uyuyor?
Biz Büyük Türkiye hayalimizi böyle nasıl gerçekleştirebiliriz ki?
Sırf ideolojisi uymuyor diye bilgili ve kaliteli akademisyenler harcanıyorsa biz nasıl Müslümanlıktan bahsedebiliriz ki? Buna sessiz kalmakta ortaklık etmek değil midir?
Peygamber Efendimiz müslüman olmamasına rağmen işinde ehil diye Kabe’nin bakımı için buyruk gereği anahtarı kime vermiştir hiç mi bilmeyiz?
Velhasıl kelam vesayetçi ve ülkemizi geride bırakmak için kurulmuş olan YÖK bir an evvel kaldırılmalı ve üniversite eğitim politikası ve sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.
Artık bilim ve ilim üretir hale gelelim..
Afrin ve Sanatçılar- CHP
Milli bir çıkartma olan Afrin ülkemiz üzerindeki oyunları bozan bir operasyondu.
Nitekim teröristlerden sınırımızı temizleyip bugüne kadar verdiğimiz şehitlerimizin üzerimizde vebali vardır ve çekilen acıların hesabı sorulmalıdır.
Türkiye’nin bugün yaptığı budur.
Masumun kanına girenlere Hak için zulmüne dur diyoruz.
Bu milli operasyona her Türk vatandaşı destek verir ki vermelidir.
Milletini ve vatanını seven herkes bunu yapar.
Ülkesinin güvenliği için sınırötesi operasyona giden Mehmetçiğe de destek vermek milli görevimizdir.
Hal böyle olunca geçtiğimiz günlerde sanatçılar Mehmetçiğe destek için Afrin’e gitti.
Maksat onlara moral vermek ve manevi olarak desteklemek..
O sıkıntılı ortamdan bir nebze uzaklaştırmaktı.
Gaye vücut buldu lakin bazıları Mehmetçik daha bir şevkle ve moralle vazifesine sarıldı diye hoşlanmamış olsa gerek ki sanatçılara ağzına gelen hakareti yaptı.
Kimden bahsettiğim açıktır: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu!
CHP tarihinin kara lekesi mi desek ne desek bilemedik.
Ya hu milli mesele, ordu bu devletin, operasyon beka meselesiyken böyle bir ziyarete her babayiğit vatanperver gitmek ister ve gider de!
Sen ne hakla ve hangi hukukla kendinde hakaret etme yetkisini görebiliyorsun?
Bir de Mehmetçik hepimizin der, Ordu bizim der.
Hepsi palavraymış demek ki! Atatürk’ün partisinin hâline bakın. Yazık yazık!
Bu resmen vatana ve millete ihanettir.
Böyle bir milli meseleyi siyasete alet etmek insanlık değildir.
Sanat ideoloji simgesi değildir. Haliyle halkın sanatçısı sarayın sanatçısı ayrımı yapmak sanatın evrenselliğinden uzak bir yaklaşım olduğu gibi halkın sanatçısı seferberlik olduğunda ordusuna destek verendir.
Elitlik, seçkinlik rüyalarına düşenler ise bu ayrımı yapıp sanatçıya hakaret edenlerdir.
Yıllarca bu zihniyet halkçıyım deyip halkı hor görmeyi meziyet saymış ülkesini aşağılamayı ise marifet.
Şimdi bu zihniyetin simgesi Kılıçdaroğlu hala daha tutar diye bunu sürdürmeye kalkıyor ancak halk bu yaklaşımdan bıkmış ve dahi sandıkta haddini yıllardan beri bildirmektedir.
Sen bundan ders alma, hala daha ayrıştırma, kutuplaştırma ve dahi milli ve yerli konularda karşı durmaya devam et.
Işte bu ana muhalefetliğe yakışmadığı gibi böyle bir muhalefet partisi Türkiye’ ye layık değildir.
Vatanperver ve Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetin sevdalısı vatandaşlarımız artık bu zihniyete geçit vermeyelim.
YÖK kapatılması gerektiği gibi artık bu zihniyetinde sonu getirilmeli.
CHP artık değişip dönüşüp milletine uyumlu hale getirilmeli..