ABD, Avrupa çıldırmış vaziyette!
Türkiye’nin ne yaparlarsa yapsınlar bölgede onların politikaları eksenin gitmeyişi onları iyice kızdırdı.
Zarrab Davası, Döviz artışları, ekonomik kuruluşlar üzerinden puan düşürmeler, terör örgütleri aracılığıyla köşeye sıkıştırmalar ve daha bir çok yol!
Ekonomi ve siyaset üzerinden yüklenmeye çalışan ABD’de, siyasi ve finans kadrosu bir tarafta Türkiye’ye doğrudan savaş açmak isteyen Pentagon diğer tarafta!
Her iki tarafın istediği Türkiye’yi bitirmek!
Ama güttükleri yöntem farklı. İşte bundan dolayı da aralarında bir çatışma var.
ABD’nin yönetim kadrosu ekonomi üzerinden önce yüklendi.
Dolar arttı ve hala artıyor, TL değersizleştiriliyor. Ekonomik kriz çıkarmak için algı yönettiyorlar..
Bundan Türkiye ekonomisi etkilendi.
Enflasyon arttı, fiyatlar çıktı. Ekonomi olumsuz yönde ilerliyor.
Buna karşı Merkez Bankasından bir hamle gelmedi.
Hükümet desek tutarsızca kararlar alıp sonra geri adım attı.
Bugün Enerji Bakanı doğalgaz Avrupa’ya göre biz de daha ucuz diyor!
Doğalgaz fiyatını Avrupa’ya göre değerlendireceğimize Avrupa’nın maaşları ile bir de bizim maaşlarımızı bir kıyaslayalım. Onlarda doğalgaz harcaması maaşlarının yüzde kaçını tekamül ediyor, bizde yüzde kaçını kapsıyor?
Petrol fiyatlarına hiç girmeyelim zaten. Son zamanlardaki zamları hatırlatalım Sayın Bakan’a!
Bizim maaşlarımız eriyor bunu görmezden gelmemiz öneriliyor resmen!
Erdoğan kürsüye çıkıp tepki gösterince hemen hamleler yapılıyor ama geç kalınıyor!
Böyle bir ekonomik savaşta bizim elimiz kolumuz armut topluyor, havaya bakıyoruz!
Olan millete oluyor! Sonra da Sayın Bakan çıkıp şaka yapar gibi ama doğalgazımız ucuz diyor!
Yapmayın Sayın Bakan kendinize gelin kendinize, toz pembe dünya çizmenin vakti hiç değil!
Görünmeyen bir savaşın içindeyiz, buna önlem alın bir an evvel!
ABD ekonomik olarak vururken diğer taraftanda terör örgütleri ve Zarrab Davasıyla yükleniyor.
Zarrab Davasında elde edilen kanıtlar Türkiye hukuk mercilerinden alınmış değil!
Mahkemede delil olarak kullanılan belgelerin nereden geldiği muamma.
ABD Hukuk mercileri buna karşı henüz cevap verebilmiş değil!
Dava ile ilgili bilirkişi talebi var. Bilirkişilik yapmaya başvuran isimler ise fiyasko!
FETÖ ile kim bağlantılı ve önceden Cumhurbaşkanı danışmanlığı, Başbakan danışmanlığı yapmış isimler varsa talepte bulunmuş.
Bunların isimleri gizli tutuluyor. Ancak bunların tanıklığı Türkiye’nin aleyhine olacak noktada şekilleneceği belli!
Hal böyle olunca ABD Zarrab Davası üzerinden Türkiye’ye yüklenecek… Yaptırımlar ve ambargolar ile yıldırmaya çalışacak.
Diğer taraftan terör örgütlerini güçlendirip sahaya sürerek de iç huzur bozulup karışıklıklar çıkartılacak.
Bölgede ve içeride Türkiye’nin gücü kırılmaya çalışacaklar.
NATO askerlerimiz üzerinde etkisini arttıracak ve sonuç siyasi bir darbe!
Pentagon ise bunun etki etmeyeceği kanaatinde!
Bunları ufak hamleler görüyor ve işe yaramayacağı için Erdoğan’ı güçlendirecek diye düşünüyor.
Pentagon’un hamlesi ise öyle terör örgütleri üzerinden değil, doğrudan Türkiye’ye savaş açmak ve vurmak!
İşte içeride bunun anlaşmazlığı var.
Bundan dolayı ABD çıkmazda ancak hepsinin gayesi belli Türkiye’yi bitirmek!
Hal böyle olunca biz hala daha ne duruyoruz?
Kürsüler üzerinden meydan okumaların ötesine geçelim.
Orta Doğu’da kendimizi güçlendirelim. Yerimizi sağlamlaştıralım.
Suudi Arabistan üzerinden Müslüman devletleri örgütleyip bizi yalnızlaştırmak istiyorlar.
Buna karşı hamleler yapalım.
Sınır ötesi psikolojik operasyonlar yaparak safımızı güçlendirelim.
İsrail’in ve ABD’nin bölgedeki faaliyetlerine geçit vermeyelim.
İçeride ise ekonomik saldırılara karşı hamleler geliştirelim.
Merkez Bankası başkanı harekete geçmiyorsa harekete geçecek başkanlar getirelim..
Tüm bunları yapacak olan başta hükümet!
Hükümette ufak ufak hareketten öteye gitmiyor.
Sayın Erdoğan oturup iyice düşünmesi gerekiyor.
Bu kadronun kendisini yavaşlattığının farkına varması gerekiyor.
Hareket halinde olan ve sürekli faaliyetlerle bu savaşta canla başla yer alacak kadrolarla çalışılması şart!
Yoksa bu savaşta zafer elde etmek zor!
Kürsüler üzerinden iki lafta bir Sayın Cumhurbaşkanım demekle, övgüler dizmekle olmuyor maalesef yürümez bu mücadele!
Bu meydanda cismi olup ruhu olmayanlara yer yok!
Canla başla kendini ortaya koyanlarla yürür bu sefer.
Bahçeli gibi meydana çıkıp canını ortaya fiili olarak koyan yiğitlere ihtiyaç var.
Söz ebelerine, laf cambazlarına değil!
Erdoğan bir an önce bu konuda gerekeni yapsa iyi olacak.
Yoksa bunun faturası önce kendilerine ve sonra millete çok ağır patlayacak!