Tekbir, kelime anlamı ile Allah’ın yüceliğini ve üstünlüğünü ve tek olan Varlığını barındırır. Tekbir getirirken söylenilen sözler; “Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber La ilahe Ilalllah, Allahu Ekber Allahu Ekber ve lillahi hamd”
“Allah Büyüktür, ekber olandır. O’ndan başka ilah yoktur. Hamd O’na mahsustur.”
Allah’ın üstün ve tek, benzersiz olan Varlığına şahidliğimizi her vakit dile getiririz aslında… Her okunan ezanın içinde tekbir vardır. Namazın başlangıcında ve her rekatta O’nun üstün ve tek olan Varlığını dile getirerek hareket ederiz. Namazın vecibelerini icra ederiz. Ne hikmettir ki yeni doğan bir bebeğin kulağına isim okunurken bir kulağına ezan, bir kulağına kamet getirilir. Yine içinde tek’bir vardır. Sonrasında bebeğin ismi okunur. Yeni doğan saf bir bebeğe doğar doğmaz Allah’ın tek ve ulu olan Varlığını fısıldarız. Ve deriz ki O’ndan başka ilah yok. Yavrum sen yoksun, ben yokum sadece O var. O’nun Varlığının büyüğü ile nefes alır ve O’nun bizi sunduklarına hamd ederiz. Sen dünyaya gözünü O’nunla açtın ve salah ve felak eyleyeceğin tarikinde dönüşün O’nadır. Tüm bu sözleri bebeğin kulağına fısıldadıktan sonra ismini söyleriz 3 defa tekrar ile…
Aslında tüm bu, bebeğin yeryüzüne gelişi ki bu ikinci doğumudur, ilk ve üçüncü doğumunda tekbir ile kulağına söylenen asıl isminin yani baskın esmasının mizanselidir. O yüzdendir ki bebeğin taşıyacağı isim çok önemlidir ki ismi ile müsemma olsun diye niyaz edilir. Esması ile yani Rabb-ül Has’ı ile bütünleşip müsemma olsun.
Ilk doğum, Allah’ın kendinden bizi, ruhlarımızı yarattığı, Rahman ve Rahim ismi tecellisi ile doğurduğu an’dır. Rabbim, o anı A’raf Suresinde şöyle beyan eder. Ruhların toplandığı yerde, elest bezminde suali şöyledir : “Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).(Araf Suresi,172. ayet)
Elestu bi Rabbikum? Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Sizin içinizde değil miyim? Seni yaratan ben değil miyim? Seni benim ile var kılan ben değil miyim? Ruhlar “kalu bela ve şehidna” diye cevap verdiler. Yani Rabbim sen bizim rabbimizsin ve biz senin bizdeki Varlığına, senin üstünlüğüne şahidiz. Secde eden ruhlar orada “beli=bela” dedi. Yani Biat etti! Rabbine, “senin bendeki Varlığına tabiyim” diye söz verdi, bir nevi ahd içti. Işte bu ilk doğumdan sonra bizim yeryüzüne gelişimiz ikinci doğum ki burada da aynı mizansel yaşanır isim okunurken… Tek’bir… Allahın Tek’liği ve yüceliği kulağa söylenir. Bu dünyada iken üçüncü doğum yani aslına Rabb-ül Has’ını ortaya çıkarma kendinde Allah’ın baskın esması ile bütünleştiğinde mümkün olur ki bu irşad sürecine Tek’bir denir.
Tek’bir… Dünyadaki cümle yaratılanla yani yaratılandaki Rabb Varlığı ile bir olma, birleşme ile başlar. Bir’den bir’e daima O’na yani Tek’liğine yol almadır. Rabbim her nesne ve her canlıdan kendi Varlığını izhar ettikçe aslında senin ayn’ılığına, bir bütün olduğuna işaret ederken bir taraftan da eşsizliğini de anlatır. Sen, senin için yaratılanların, seni de kendi için Yaratana ulaşmak için var olduğunu bilinç etmen gerekir. Bilincindeki perdeler ancak bu bir’leme sürecinde aralanır. Sen araladıkça tamama erersin. O’nun Varlığındaki Tek’liğe seyran edersin. O’nun bir’ligindeki Tek’liği ne zaman kendinde vücut eylediğinde 3. doğum zuhura gelir ki o zaman senin kulağına Tek’bir ile ismin okunur. Işte o ismin senin esma’ndır. O’nun sendeki ismi, Varlığı… Bu esma ile bu âlemde işlersin ki senin elest bezminde ‘beli’ deyişin yani biatın bunadır. Senin biatın O’na’dır. Sen aslında sana hatırlatıcı ve uyandırıcı olarak bu aleme tek’bir’i sana öğretecek olana biatı vermezsin. Sen biatını elest bezminde Rabbine verdin. Lakin sen bunu unuttun!
Tıpkı ilk doğumunu, ikinci doğumunu ve senin kulağına fısıldananları hatırlamadığın gibi… Çünkü zahirde perdelendin, örtündün. Sen perdeleri aralamadıkça hatırlayamazsın. O yüzdendir ki sana hatırlatıcı lazımdır. Seni kendinden Kendi’ne tarik eyletecek sülukunu seyrin ile güzelleştirip yanmanı sağlayacak bir Güzel lazımdır. Çünkü Sen ancak yanarak tamama erebilirsin.
Ateşimiz Güzel’den, yanışımız içten içe O’na doğru olsun. Sonsuz aşk içinde sela’m olsun. Hu…🥀