“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme! Tanı.
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, yazıktır incitme atanı.
Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”
Şairimiz Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’mıza bu dizeleri nasıl bir hissiyatla işlemiş ki 24 sene önce yaşanmış bu zalimce olay için de yazılmış sanki.
Bugün sadece Avrupa değil dünya için utanç günü. 3 yıl süren Bosna-Hersek savaşında Sırplara hiçbir şekilde engel olmayan Birleşmiş Milletler askerleri Srebrenica’da büyük bir katliama sebep oldu. Dünyanın en büyük gücü olarak bilinen Birleşmiş Milletler, sadece Srebrenica’da değil, tüm Bosna-Hersek’te büyük bir kıyıma sebep oldu. Savaşın bitmesinden 24 yıl geçmesine rağmen hala daha bulunan toplu mezarlar yaşanan acıyı katladıkça katlıyor.
Geçmiş yazılarımızda belirttiğimiz gibi her sene Potoçari Mezarlığı’nda bulunan yeni bedenler toprağa veriliyor. Ne yazık ki hala daha bulunamayan toplu mezarlar mevcut Bosna-Hersek’te. Savaşın ardından muhtelif yerlere açılan bu toplu mezarlar ilk olarak o bölgelerde uçuşan mavi kelebekler ile tespit edilmişti. Her mezar bulundukça o mavi kelebekler yok oldu. Sanki cennet habercileri gibi.
Bugün Srebrenica’da hala anneler evlatlarını, eşler kocalarını ve çocuklar da babalarını arıyor. Her sene toprağa verilen bedenler umutlarının azalmasına sebep oluyor. Bu vahşeti yaşatan gerek Sırplar gerekse de Birleşmiş Milletler askerlerinin büyük kısmının hala daha ellerini kollarını sallayarak özgürce yaşamaları bu acıyı daha da katlıyor. Kendini adalet timsali olarak gösteren Avrupalı sözde büyük devletlerin hiçbiri de bu katliama hiçbir şekilde tepki göstermedi. Hala daha da göstermiyor. Bu yaşanan dehşetin öncesinde Bosna-Hersek nüfusunun çok büyük bir kısmı Müslüman iken şu an Sırplar nüfus olarak baskındır. Ayrıca Dayton dayatmasıyla Karadzic’in önderliğinde kurdukları sözde Bosna-Hersek Sırp Cumhuriyeti resmiyet kazandı. Şimdi adalet bunun neresinde?
Ne kadar zulüm görseler de Boşnaklar vatanlarını kahramanca savundular ve her ne kadar adaletsiz bir anlaşma ile susturulmaya çalışsalar da asla susmadılar. Srebrenica bir destan olmuştur. Son teknoloji silahlara elleriyle direnen Boşnak halkının destanı olmuştur.
Bir kez daha Boşnak halkına taziyelerimi iletiyor; şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum. Biz sesimizi yükseltmezsek o sesi bir şekilde kısacaklardır. Lakin biz Türkiye olarak her daim Boşnak kardeşlerimizin yanında olacağız. Yazımıza son verirken Bosna-Hersek’in belirli yerlerinde yapılan soykırımları ve bu soykırımda hayatlarını kaybeden Boşnak sayısını vereceğiz.
Prijedor: 4000
Banja Luka: 1800
Sarajevo: 14000
Zvornik: 3900
Doboj: 2300
Srebrenica: 8405