Bu zamana kadar Soylu gibi terörle mücadelede etkin, iç huzur ve güvenlikte aktif bir şekilde hizmet eden bir bakan daha İçişlerine gelmedi.
Durmaksızın çalışarak yerinde incelemeler yapıp içişlerine bağlı tüm güvenlik görevlileriyle Temas kurabilen çalışkan bir bakan.
Nasıl ki Ulaştırma Bakanlığında hizmetleriyle Binali Yıldırım çığır açtıysa Süleyman Soylu da İçişleri Bakanlığında bir çığır açmıştır.
Terörün en azıttığı zamanlarda göreve gelerek korkusuzca güvenlik görevlilerine daima destek olarak sert bir şekilde teröristlere karşılık vererek onları sindirmiştir.
Yılanın kalkan başını indirmiş, inlerine girip köklerini kurutmaya ise yemin etmiştir.
Ne söz verdiyse tutmuş, Doğu’ya huzuru getiren bakan olmuştur.
Bugün Doğu’daki belediyelerin kaynakları terör örgütüne akmıyorsa, bölgedeki halk huzur ve güven içinde rahatça çıkıp dolaşabiliyorsa, çocuklar rahatlıkla okula gidebiliyorsa bunda en büyük pay Soylu’ya aittir.
Artık teröristler çocukları kaçıramıyorsa, yol kesip insanları dağa kaldıramıyorsa, insanları gelişi güzel kurşun sıkıp öldüremiyorsa İçişleri Bakanlığının etkin ve aktif olmasındandır.
Böyle üstün hizmetler sergileyen Bakan Soylu’yu meclise hapsetmek olmaz! Olmamalı!
Soylu’nun Başkan’ın yanında bakanlığa devam etmesi gerekir ki bu huzur ve güven ortamının temelleri iyice sağlamlaşsın.
İçişlerinde hele ki terörle mücadelede en ufak bir gevşeme terör örgütlerinin yeninden türemesine neden olacaktır.
Bölgemizde Başkanlık Sisteminin faal olarak yönetimde yürürlüğe girdiğinden itibaren dış mihraklar tüm gücüyle üzerimize yüklenecektir.
Gerek yeni terör örgütleriyle gerekse var olanlara yüklü bir destek ile ülkemize saldırılar düzenleyeceklerdir.
Türkiye gibi kaynayan bir kazan misali bölgede yer edinen topraklara sahip olmamız bugüne kadar göstermiştir ki rahat nefes alacağımız bir zaman bile olmamıştır.
Ne zaman rahat nefes alalım desek o zaman saldırılarını daha da arttırarak bizi yok etmek istemişlerdir.
Bundan dolayıdır ki ne geçmişte ne şuan ne de gelecekte gevşemek bize gelmez.
Her daim tetikte her daim düşmana karşı tavizsiz duruşta olmalıyız.
Şu bir gerçektir ki Süleyman Soylu bugüne kadar elde ettiği başarıyı bu duruşunda ve durmak bilmeyen çalışmalarında bir an olsun gevşememesine borçludur.
Hal böyle olunca Soylu’yu meclise hapsetmek niyedir?
Neden yeni sistemdeki İçişleri Bakanlığı için düşünülmemiştir?
Bugüne kadar yapılan çalışmalar eksik kalmayacak mıdır?
Bu soruları iyi düşünmek gereklidir!!!