Kimler ölmeden evvel ölenlerdir.
Talep edenler yani Hakk var’lığına yönelen Hakk’ikat peşinde iz süren her can hak’ikat eylerken ölmüş olması gereklidir..
Ölülük bir nevi kendinde olmama halidir, kendi benliğinde olmayan Hakk ile bir’liktedir, aksi durumda kişi elbet yaşayamaz. Ölüleri dirilten Allah düşürdüğü bilincini İnsan ile yukarıya çeker, bu O’nun bilinmekliğine giden yoldur..
Bilinmezliğin bildirildiği tarik dediğimiz bâtıni biliş, bilinmeyeni idrak etmek ve aramayı başlatan içsel Hakk’ikat’tır..
Çoğumuz aramayı aramaktayız. Bu manevi tarik öyle muazzam bir hadise ki yaşamanın gayesi olan aramak, aramayı aramak ile gün yüzüne çıkarken yine çoğu bundan habersizdir..
Zahirin olumsuzluklarına rağmen aramayı aradığını farketmez, zahirde ne yapsa ne alsa ona yetmiyor sıkılıyor hasta oluyor yinede “ne oluyor ben ne yapıyorum” demiyor. Aramayı arıyorsun dışarda desek deli gözüyle bakılıyor, sıkılan dertlenen hiçbirşey istediğim gibi olmuyor diyen sen değil misin? desek yine o şu da olsa iyi olur diyor. Ya hû iyi olacak dediklerin oldu da olmadı bu olunca mı olacak, yok nafile içeri girmiyor..
Olmayan şeyleriniz ardında rıza olup olmadığına bakın, hem senin hem birilerinin hayrına hizmet edip etmeyeceğine düşünerek yönelin, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi davranmayın olan senin hayrınadır farkına varın..
Şu an üzüntü dert sıkıntılarınızı gözden geçirin, düşünün demiyorum, çünkü hiçbir zahir menfaati zaafı düşünce kabul etmez, belki aklınızı kullanıyorsunuzdur, lakin gerçek nedeni nefsani isteklerdir..
Ey ağlayan dertli insan, sor kendine neden ağlıyorsun, o gözyaşın içinde Hakk var mı?
Yoksa mal mülk endişesi mi ya da çocuğuna taptığın için sözde onun haline mi ağlayıp üzülmektesin…
Öyle uzak ki var’lığından ağlarken belki şunları diyordur, Allah’ım onu yaptık bunu yaptık olmadı yine sıkıntılar bitmiyor haşa neden böyle oluyor, ya hu işte zahir ile gittin Hakk kapısına..
Hakk Sen’den neden zahirini yoluna koymanı istesin zaten yaratan O’, Sen Hakk’a yöneleceksin, ancak O’na yani içindeki Rabb var’lığına yönelirsen zahirin sıkıntısı kaybolur. Çünkü yön değiştirdin, zahire yöneliş değil Hakk’a yöneliş sundun, nereye yönelirsek oradan sınanırız, çocuğunu dert ediniyorsan ona yönelmişsindir, maddenin her türlüsü böyledir, mal mülk sıkıntısı içindeysen yönelişin oradadır..
İnsanı sıkan tek şey zahirdir, bilmiyoruz, acı olan şu ki sıkılırken ağlarken yaşarken dahi farketmiyoruz. Bırak o yapıştığın maddeyi, ayrış için ferahlasın, düşünceni Hakk ile doldur idrak et, daha da yönel, yönelişten yönel ki gönlün genişlesin, içinde olduğun Rabb var’lığı Hakk’ikat’ten fışkırsın aksın aleme yayılsın, maddeyi at üstünden Rabb var’lığın açılsın…
İşte ölüm budur, öl ki Var’lık ten’ini Hayy kılsın…