Westminister Manastırı’nın bodrumunda bir Anglikan piskoposunun mezarının üstünde yazılı olan bir yazı.[1]
“Sen değişirsen dünya değişir.”…
Her şeyden, herkesten şikayet ederiz. Hayatımızdaki insanları olduğu gibi kabullenmeyip değiştirmeye çalışırız. Anlaşılmadığımızdan dem vururuz. Sinir stres hayatımızda tap noktadadır…
Oysa insan durup biraz düşünse, birilerini değiştirmeye çalışmaktansa kendi değişmeyi denese, kendi ile baş başa kalıp sessizlikte sabredebilmeyi öğrense bütün dünyası değişir.
Düşüncelerimiz olumlu yönde değişmeye başlarsa bir süre sonra davranışlarımız değişmeye başlar. Ve davranışlarımız diğer insanların davranışlarını da etkiler, onların davranışları da başkalarının davranışlarını etkiler… Bu etki sürer gider…
Mesele kabuğumuzu kırabilmekte, bunu başarabilsek… Ama maalesef yaşadığımız günler birbirinin aynı ve biz ziyandayız… Oturup düşünmenin vakti geldi de geçiyor.
Mesela; en son ne zaman birine gülümsedik? Hatırlıyor muyuz? Bir fakire ne zaman yardım ettik? Öksüzün, yetimin, hastanın hatırını sormayalı ne kadar oldu? Çoğumuzun bugüne kadar böyle bir düşüncesi bile olmadı belki.
Her gelen günle beraber kendimiz için yeni ümitler besler dururuz. Peki; bir durup düşünsek…
Hep bana, sadece bana diyerek mutlu olamaya çalışıyoruz. Bir gönle mutluluk vermezsek, mutluluğu nasıl buluruz?
Dünya malı hepimiz için çok tatlıdır değil mi? Biriktiririz… Biriktiririz… Biriktiririz… Hayatımız ihtiyacımız olmayanı biriktirmekle geçip gider…
Deryada yüzüp, bir damla suyu kardeşimizden esirger hale gelmişiz. Eskiden ihtiyacı olduğu halde, din kardeşini kendine tercih edermiş insanlar. Ama şimdi; nefsimizin gürültüsünden, kalbimizin sesini duyamaz haldeyiz. Aslında kalbinin sesini duymak isteyen, nefsini susturmasını bilir. Biz bunu başarırsak karşımızdaki insanların da değişmeye başladığını görürüz. Davranışlar bulaşıcıdır. Sevgi bulaşıcıdır…
Enerji açısından bakacak olursak da; biz ne isek hayatımız da öyledir, karşımıza çıkan insanlar da. Yalan söylersek yalan söyleyen insanları hayatımıza çekeriz. Birilerinin ardından konuştuğumuz için birileri de bizim dedikodumuzu yapar. Davranışlar aynı şekilde karşılık bulur. Siz nasıl biri iseniz hayatınızda buna uygun kişiler, olaylar ve deneyimler vardır.
Kötü bir şey yaptığımız veya yapacağımız an farkına varıp, orada hemen kesip, kendi içimize dönüp bu davranışı bitirmeliyiz. Karşılaşmak istemediğimiz her durum için bunu yapıp, sürekli bu farkındalıkla yaşamaya çalışmalıyız.
Her güne temiz niyetlerle başlayalım. Her şey önce istemekle sonra, niyet etmekle başlar. Sabah uyanır uyanmaz, iyilik yapmak için niyet edene Allah Azimüşan mutlaka sebepler yaratır. Ve insan yardım ederken, yardım bulur…
Her yeni günü ikram bilelim. Bugün bir başlangıç olsun. Hiçbir şeyin yoksa bile tebessümünle umut ol… Bir başkasına yardım etmenin verdiği mutluluğu tatmayı deneyimle… Mutlu ol… Sen değişirsen, dünya değişir, senin gözünde ve gönlünde dünya cennet olur…
Sevgiyle..
[1] KİGEM