10 Ocak 630’da Mekke feth edilince Resulullah(sav) orada yaşayanları inançlarında özgür bıraktı.Genel af ilan edildi.Ancak müşrikler ileride başımıza bir şey gelebilir endişesi ile kendi aralarında toplanıp, “şehadet denilen bir cümle, bunu söyleyip kendimizi emniyete alalım biz gene yolumuzda gideriz” diyerek Kabe’ye gelip orada şehadet getirdiler.
Sonra ashaba şimdi biz müminiz değil mi dediler ?
Efendimiz sav onlara Hucurat 14 ile cevap gönderdi: “ Ebu cehil zümresi,iman ettik dediler. De ki: İman etmediniz! Fakat müslüman olduk deyin! İman henüz bilincinizde açıklık kazanıp yerleşmemiştir.Eğer itaat ederseniz Allah’a ve Resülüne ( Allah ) çalışmalarınızdan hiç birşey eksiltmez.Muhakkak ki Allah cc Gafur’dur,Rahiym’dir.”
İslamın hakikatte tek şartı vardır o da ŞEHADET etmektir.
Diğer dört şart ( namaz-oruç-hac ve zekat ) ise şeriatın (şehadet oluşumu sağlamanın) şartlarıdır.
Peki nasıl şahit oluyoruz?
Bir şahıs şahit olarak mahkemede hakim karşısına çıkınca hakim ona sorar ;
– Dava da bahsi geçen olayı bizzat gördün mü ?
O şahıs; Efendim bizzat görmedim ama çok güvendiğim bir dostum anlattı.
Hakim : Lütfen dışarı çıkın bize bizzat şahit olan lazım.
Şemsi Tebrizi Hzleri birgün Konya’da ikindi ezanı okunur iken farkına varmadan boş bulunup yüksek sesle müezzinin “ Eşhedü en la İlahe İllallah “ hitabını söyler iken “ yalan söyledi “ der.
Etrafta olan bir grup medrese talebeleri zaten hocaları Hz Mevlana’yı onlardan uzaklaştırdığı için Şems’e düşman olduklarından hemen başına üşüşüp onu linç etmeye kalkarlar. Hz Şems durun ispat edeceğim deyince hepsi duraklar.
Şems civardaki bir demirci dükkanına girip örsün üzerine çıkıp ezan okumaya başlar.Onu hiddetle izliyenlerin bakışları altında hazret ezan okurken Üzerine çıktığı demir örs onların şaşkın bakışları altında erimeğe başlar.
Zahir ehli olan bu güruh,bu kerametin yarattığı şaşkınlık sırasında yere iner ve “bende yalan söyledim” der.
Ve şaşıranlara eğer doğru söyleseydim benimde erimem gerekirdi buyurur.
Bu alemin bir yönü yokluk ( batın ) bir yönü ise varlık ( zahir ) olarak adlandırılır.
Batına Gaybul Guyub ( Allah cc ) Zahire ise Eniyeti İlahiye ( Muhammed sav ) deniliyor.
– Peki insan nasıl ve neye şehadet edecektir?
Çünkü insan ancak var olana şehadet edebilir,oysa Allah cc yokluk ( ama yok değil )
Cenab-ı Hakk cc “ Ben kainatta yere göğe sığmadım fakat mümin kulumun kalbine sığdım “ buyuruyor.
O zaman hakikatte insan şehadeti mevcut olan birşeye değil,önce kendini arındırıp Ehlibeyt ahlakı giyerek bir var oluşturup ona şehadet ediyor,yani insan kendinde bir varlık olduğu zannından kurtulup yokluğa ulaşarak aslı olan Hakk’a şehadet ediyor.
Meveddet ve Muhabbetle.