16 Nisan referandumu ile birlikte yönetim sistemi değişmiş bulunmakta..
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte başkanlık seçimlerinin barajı 50 artı 1’e çıktı. Hükümet kurmak isteyen başkan adayları ilk turda yüzde 50’yi geçmek zorunda..
Yürütme bu şekilde güçlenerek icraata daha çok sarılmış olmakta…
Diğer taraftan sistemin bir de yasama tarafı var.
Bu tarafta baraj hala daha %10’larda… Bu barajın yüksek olması 80 darbesi ile birlikte geldi.
80 cuntacıları istemedikleri partileri meclis dışı etmek adına barajı bir nevi kullandı.
Partiler de bu oyuna karşı ittifaklarla meclise girme yolunu denedi.
Ancak bu durum demokrasiye pek de uygun değil!
Hele ki Cumhurbaşkanlığı Sisteminde demokrasiyi güçlendirmek hedefleniyorken seçim barajının hala %10’larda olması tezat bir durum teşkil ediyor.
Temsil gücünün yayılması ve tüm kesimlerin temsiliyetinin arttırılması için bu barajın düşürülmesi şart.
Şart ki Yasama da bu şekilde gücünü arttırsın.
Avrupa ülkelerinde seçim barajı olarak genelde sıfır ya da % 5 arasında bir oran belirlenmiş.
Biz de de % 5 ya da 3 belirlenebilir, belirlenmelidir.
Sayın Bahçeli de demokrasi mücadelesi veren devlet adamı olarak bu durumu dile getirmiş ve milletin temsil gücünün arttırılması gerektiğini vurgulamıştır.
Gerçek milletin adamı ve Cumhuriyet yanlısı anlayış bunu dile getirir.
Daha önce de bu şekilde öneriler söylendi ancak bir türlü fiiliyata dökülmedi.
Haliyle Bahçeli de bunu eleştiriyor ve bu konuda gerçekleştirmek için destekçi olduklarını dile getiriyor.
Lakin bunu anlamayanlar, demokrasi düşmanı olanlar ve MHP’yi karalama peşinde koşanlar hemen başlıyor algı operasyonlarına..
MHP barajı geçemeyeceği için Bahçeli bu öneriyi atmış.
Ardından hemen asılsız anketler ortaya atılıyor.
Bahçeli meclise girememe korkusundan böyle konuşuyor diyerek MHP seçmeni üzerinde ters algı oluşturmaya çalışıyorlar.
Bunun bir amacı da FETÖ menşeili İYİ Parti’ye destek arttırmak…
“Bakın MHP gidiyor, bitiyor iyisi mi siz İYİ Parti’ye gelin” diyorlar.
Akşener’i güçlü göstermek için Bahçeli’yi zayıflatmaya çalışıyorlar.
Bir de üstüne Akşener ortaya çıkıp FETÖ ile alakası olmadığını sert bir şekilde açıklama ile hakkındaki ve partisi üzerideki iddiaları yok etmeye çalışıyor.
Halbuki daha önce FETÖcülerle Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sosyal medya üzerinde karşılıklı diyalogları varken,
1999’da İçişleri Bakanlığına getirilmesinde arkasındaki gücün Gülen olduğunu söylerken,
Gülen’e övgüler dizerken,
28 Şubat’ta FETö tezgahı olmasına rağmen bir mağdur olarak şikayet etmezken,
Hiç FETÖ ile alakası bulunmamış oluyor öyle mi?
15 Temmuz’da da FETÖ ağzıyla konuşmasını hiç söylemeyelim.
1999’da Gülen desteğini açıklarken bugünler de Çiller’in kararı olduğuna bizleri inandırmaya çalışıyor Akşener!
Lakin yemezler!
O dönem de belgeli, FETÖ’nün çektiği belgeselde açık ve net konuşmaları var.
Sonra da çıkıp FETÖ karşıtı gibi konuşarak halkı kandırmaya çalışıyor!
Sen bu milleti ne sanıyorsun Akşener!
CHP ile çok görüşmekten senin de şartellerin kısa devre yaptı herhalde.
Hal böyle olunca ne yapsın MHP’yi devirmek isteyen ve içerideki birlikten rahatsız olanlar seçim barajını kullanıyorlar.
Bahçeli’yi karalamak için vuruyorlar.
Aslında demokrasiyi yerle bir etmek istiyorlar.
Cumhuriyeti bitirmek istiyorlar.
MHP’nin seçim barajı gibi bir sıkıntısı yok!
Hele böyle milleti için fedakarca mücadele eden bir partinin böyle bir şey kapısına bile yaklaşamaz.
Çünkü halkı ile bir bütün, milleti için meydana çıkmış, parti menfaatlerini düşünmüyor.
Varsa yoksa millet diyenin arkası yerle gelmez!
Her şey bir yana böyle önemli bir konuyu sulandırmak için saçma sapan iddialara kulak vermemek lazım.
Seçim barajı için hükümet ve MHP elele bir eylemde bulunmaları artık şart!
Seçim barajında olduğu kadar seçim sisteminde de bir reforma hitiyacımız var.
Seçim sistemi de acilen değişmelidir.
Referandum sonrasında kaç ay oldu ancak yeni anayasaya uyumlanma süreci baya uzadı.
Bu kadar yavaştan almak iyi değil!
Millet bir karar verdi ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yönetilmek istediğini duyurdu.
Siyasilere düşen ivedilikle gereğini yapmalarıdır.
Bu sistemi sağlamlaştırarak oturmasını sağlamaları gerekmektedir.
Bahçeli bu konuda hükümeti göreve çağırmakta haklıdır.
Çünkü millet çağırmaktadır.
Millet bunu istemektedir.
Milletin adamı olanlar da milletin istediğini yapmak zorundadır vesselam…