1 Mayıs, İşçi haklarını koruma, savunma, olumsuz çalışma şartlarını iyiye götürülmesi adına birlik ve beraberliği pekiştirme adına kutlanır.
Seçilmiş iradeye karşı çıkmak, devirmek için taraftar toplama alanları değildir o alanlar.
İşçilerin yoğun çalışma temposunda nefes alma ve kendini ifade etme meydanlarıdır 1 Mayıs meydanları.
Lakin bazıları hala eski Türkiye’nin zihniyetini sürdürme çabasında..
Kuklalıklarını devam ettirmek için her güzel şeyi kendi çirkin zihniyetlerini haykırmak için fırsat biliyorlar.
Dünkü kutlamalarda açılan pankartlar akıllara zarar..
Demokrasi ve özgürlüklerle hiç bir alakası olmayan hele işçi haklarından zerre bahsetmeyen pankartlar..
“AKP’yi süpüreceğiz, halkın doktorları olacağız.”
“Barış istemek yetmez, AKP’yi yenmeden savaş bitmez.”
“Şeriatı ve faşizmi yeneceğiz.”
Halkın seçtiği iktidarı devirmekle sen halkın doktoru olamazsın ey kara zihniyet!
Halkın seçtiği iradeye savaş açmak halka savaş açmaktır ey kör cahil!
Demokrasiye savaş açmak işçi haklarının gereğini savunmak mıdır!
Ne için meydanlara çıkıp neyi savunur olundu!
Bu ülkede faşizm olsaydı sen o meydanlara çıkıp devrim yapmaktan bahsedebilir miydin!
Bu ülkede faşizm olsa açıkça etrafta hakaretler yağdıranlar serbest olabilir mi!
Ayrıca doktorların işi devrim yapmak mıdır yoksa halka hizmet sunmak mıdır?
Geçmişteki hastane ve doktorların hallerinden zerre haberi olmayan birlikler bugün doktorların hakkını savunmayı bırakın doktorlara dikteler yağdırmaktadırlar.
Bu faşistçe değil de nedir!
Doktorların elbette hakkı savunulmalıdır lakin hak savunmak devrim yapma naraları atmakla olmayacağı da açıktır.
Diğer taraftan 90’li yıllarda irtica geliyor diye yollara dökülenler, irtica ve şeriatla mücadele ettiklerini söyleyenler görüldü ki birilerinin maşalığını yapmış ve ülkeyi karıştırarak iç savaş çıkarmak için uğraşmışlar.
Halbuki böyle bir tehdidin olmadığı verilen kayıplardan sonra anlaşılmıştır.
Bugün “şeriatı yeneceğiz” diyenler dinden bihaber durumdadırlar.
Şeriat, Peygamber Efendimiz’in topluma bir düzen getirmek için anlattığı hususlardır.
Bugün bu hususlardan bihaber olanlar kendi zihniyetlerindeki taasubu şeriat diye anlatmaktalar.
Araplar gibi davranmayı o zihniyete bürünmeyi şeriat diye görmek cehalettir.
Bu durumun ise dinimizde zerre yeri yoktur.
Asıl mücadele edilecek husus DAEŞçi zihniyettir, şeriat değil.
Muhammedî şeriatı anlayabilsek o zaman şeriatı yeneceğiz diyemezdik.
Lakin dine düşmanlığı laiklik olarak algılayan köhne zihniyet laikliği de modernlik olarak yansıtarak gösteriş yapmakta.
Ne bu zihniyetin ne de aşırı taassupta dini kendi anlayışında dikte ederek baskı kurma peşinde olanların şeriatı anlaması beklenemez.
İşte biz böyle köhneleştirildik ve asıl mücadelemiz bu köhneleşmeye karşı olmalıdır.
Nitekim bunun mücadele yöntemi de sokaklara dökülüp yakıp yıkmak değildir.
Irtica korkusu yaymak hiç değildir.
Zaten Türk milletine de bunu kimse getiremez.
Millet buna müsade etmez.
Lakin böyle sapkın zihniyetleri kullanarak demokrasiyi parçalama niyetinde olanlara da yine bu millet sillesini vurmaya hazırdır.
Herkes haddini bilsin.
Herkes kendi zihniyetini ve anlayışını yaşamakta özgür olduğu gibi bir başkasına bu doğrudur diye dayatma hakkına da sahip değildir.
Bu milleti bütünleştiren ve birleştiren yapının arkasında bu zihniyetler yoktur.
Sapla samanı karıştırmamak lazımdır.
Neye neden ve nerde karşı çıktığını iyi bilmek gerektiği gibi bunun yöntemini de çok iyi tahlil etmek gerekir.
Kukla olmamak ve düşmanın planlarına hizmet etmemek dikkat gerektirir.
Dolayısıyla 1 Mayıs ile ilgisi olmayan antidemokratik talepleri dile getirmek 1 Mayıs ruhunu da zedelemektedir.
İşçinin hakkına asıl saygısızlığı bu zihniyette olanlar yapmaktadır.
İşçilerin de böyle kişilerin bu tarz provakasyon yapmasına izin vermemesi gerekiyor.
Yoksa bu zihniyetin kirlilikleri işçilere de sıçramasına kimse engel olamaz.
Ülkemiz böyle bir dönemeçten geçerken bize düşen de dikkatli, uyanık, birleştirici ve bütünleştirici olmaktır.
Kurgulanan planların esiri olmamak ve eski Türkiye zihniyetini çoktan tasfiye etmemiz gerekmektedir.
Yoksa işimiz zorlaşacaktır!