“Sabır” ve “İhlas”, Allah Azimüşan’a giden yolda iki önemli mana…
Sabretmek lazım, kişi unutmamalı ki her şeyin bir vakti vardır, her şey ân’da cereyan ediyor insanoğlunun unutmaması gereken en önemli şeylerden biridir bu hatta başında geliyor bile diyebiliriz. Sabretmeli, beklemeli, ân’ı yaşamalıyız, yani buradan da anlıyoruz ki asıl terimimiz “ân”…
Ân da yaşayan biri sabırlı bir birey demektir, çünkü o kişi biliyordur ki her şeyin bir zamanı vardır, ân’ını beklemekle, düşüncesini karıştıracak düşüncelerle heba etmiyor, ne geçmişi ne geleceği düşünüyor, oluruna, Rabbine bırakıyor çünkü Rabbini seviyor ve güveniyor, teslim oluyor. Ölümün bile bir nefes kadar yakın olduğu bu alemde her şey ân’da cereyan ediyor, ân’ı kaçırmamak lazım…
İhlas, teslimiyet. O’nun Güzel’liklerini tatmak ümidi ile, “Aşk” ile O’ndan gelen her şeye sorgusuz sualsiz “Eyvallah” diyebilmektir teslimiyet.
İşte tam da burada sabır devreye giriyor. Bu saydıklarımızın hepsinin bir oluş süreci vardır, acele etmemeli. Başından beri dediğimiz gibi her şey ân’da değişir, ân’da zuhur eder, sabır’a vakıf olan mükaafatına mahsar olur…
İhlas eyle Güzel’e,
Yaşa ân’ı sabır ile,
Olalım hep Güzel ile,
Şenlensin gönüller O’nun ile..
Dert de O, derman da O,
Sevilen de O, seven de O,
Sen’de O, Güzel’de O,
Ân’da O, her yer de O..