İnsanlar arası ilişkilerde özür dilemeyi gerektirecek durumlarla karşılaşabiliyor insan. Bazen, içinde bulunduğumuz ruh hali sonradan pişman olunacak hareketlerin yapılmasına neden olabiliyor. Şu bir gerçek ki insan hata yapabilir, ama hatalarla sevdiğimiz ve değer verdiğimiz insanları üzebilir. Bazı durumlarda yanlışlar düzeltebilirken bazı durumlarda özür dilemekten başka bir şey gelmiyor insan elinden.
Özür dilemek, toplumun huzuruna, insanların iç dünyalarının onarılmasına katkı sunmaktır. Karşımızdaki kişiyi rahatsız eden tutum ve davranışlarımızın farkına vardığımızı ifade etmek ve onu, bu duygunun ortağı yapmaktır. Özür dilemek, insani bir özelliktir, yani yapılan bir hatayı, yanlışı itiraf etmektir.
Bazı insanlar yaptıkları yanlış davranışlarının veya yanlış söylemlerinin farkına varamaz ve özür dilemesini de bilmez.
Özür dilemek bir gönül almaktır!
“Özür dilerim”, sözünü söylemek bu kadar zor mudur? Ne kaybedersin ki?
Kendilerini hep haklı görenler, aşırı derecede önemseyenler, hata yapabileceklerini kabullenmeyenler…
Kendilerini her alanda herkesten yüksek görenler, yaptıkları her davranışın, söyledikleri her sözün doğru olduğuna emindirler. Hata yaptıklarını söylendiğinde, yanlışlarını kabul etmek istemezler. Özrü hep başkasından beklerler, tabii ki teşekkürü de…
Aslında özür dilemeyi bir yenilgi olarak kabul ederler… Oysa vicdani bir muhasebedir, sorumluluğu kabul etmektir, hatanın sebep olduğu zarara üzüldüğünü dile getirerek bir anlamda kendi kendini yargılamaktır. Daha doğrusu gerçek anlamda özür dilemek, yalnız sözle söylenen özür değil de, verilen maddi manevi zararı onarmak, durumun bir daha olmayacağının teminatını vermektir.
İnsan özür dilemekle kendi hatalarıyla yüzleşir, sağlıklı bir kişilik geliştirip kendine bir iyilik yapmış olur, saygınlığını yükseltir, itibarını artırır.
Psikanalizin kurucusu Avusturyalı nörolog Sigmund Freud : “ Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz, karşı tarafın da haklı olduğu manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin; egonuzdan yüksek olduğunu gösterir “.
Ey insan !
Özür dile !
Özür dilemek ne kadar ağır geliyor insana…
Bir insanı kırdığınızı, üzdüğünüzü anlamak…
Size yakışanı yapın, korkmayın, özür dilemekle hiç bir şey kaybetmezsiniz, ancak kazanırsınız…
Hanımından özür dilersen ne kaybedersin ki !
Hanım eşinden özür dilerse makbul olmaz mı ?
Ya çocuğunuza karşı yaptığınız olumsuz bir davranış veya gönlünü incittiğiniz bir sözden dolayı özür dilemeniz…
Yaydığınız yalan haberler, verdiğiniz yanlış bilgiler…
Haksız suçlamalar, gerçek dışı suizanlar…
Bunları yaşattığım için özür dilerim !
Bir de özür dilemesini bilmiyorsan…
İnsan çoğu zaman istemediği halde birini kırabilir, incitebilir, küçük düşürecek davranışlarda bulunabilir, hakarete varabileceğe kadar sözler sarfedebilir. Bu yanlış hareketlerden sonra isteyerek veya istemeyerek yapılsa da olumsuz sonucu düzeltmek için özür dilemek gerekir.
Söylenmesi gereken iki kelime… Özür dilerim !
Özür dilemek çok zor değildir. Kendine öz güveni olan, hata yaptığının farkında olan özür dilemekten korkmaz. Çünkü özür dilemek insanı küçültmez.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in şu uyarısına kulak vermeliyiz : “Sonradan özür dilemeyi gerektiren şeyleri yapmaktan kaçınınız “.
Ben mi özür dileyeceğim ?
Kendisini zeki, güçlü, eğitimli, deneyimli, akıllı görenler hep haklıdırlar, hata yapabileceklerini kabul etmezler, söyledikleri sözlerinin, yaptıkları davranışlarının her zaman doğru olduğuna inanırlar, yanlışlarını kabul etmek istemezler ve asla özür dilemezler. Özrü hep karşı taraftan beklerler.
Özür dilemek, karşımızdaki kişiyi rahatsız eden tutum ve davranışımızın farkına vardığımızı ifade etmektir…
Özür dilerim, üzgünüm, hata ettim, böyle davranmamalıydım, o sözü söylememeliydim diyerek kırgınlıkları onarmak yoluna gitmelidir insan… Maalesef gerçekten çok nadiren özür dileyen bir toplumda yaşadığımızı kabul etmeliyiz…
İnsan hatasını görmez ya da görmek istemezse o zaman özür dileme ihtiyacı da duymaz. Böyle yaparak özür dilemenin manası da kaybolmuş olur ve hataları ört bas etmeyle olaylar geçiştirilir.
Bilinmelidir ki özür dilemeden önce, yaptığın davranışlar, söylediğin sözler, yaydığın haberlerin yanlış olduğuna inanmalı ve hatalı olduğunu kabul etmelidir insan.
Fatih Sultan Mehmet : “ Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz”.
Özür dile ve rahatla !
Özür dile ve kendine yeni bir sayfa aç !
Özür dilemeni gerektirecek hal ve davranışlardan kaçın !