Benimle aynı olan, bana benzeyen, beni çağrıştıran şeyler benim zıttım olamaz. Benden ayrı ve farklı olan her şey de benim zıttımdır denilemez. Ve genel olarak farklılığın kendisi doğrudan zıtlık oluşturmamaktadır. Benim gibi olması ve aynı ben olması imkansız olsa dahi bu, yine de doğrudan zıtlığa yorulamaz.
Ben ve sen bir arada isek ben seni ve sen de beni ortadan kaldırabiliyorsak aramızda zıtlık vardır. Ben senin yerinde senin yerine var olmakla seni yok edebiliyorsam ve sen benim yerimde olup benim yerime var olmanla beni yok edebiliyorsan yani benim olduğum yere sen geldiğinde ben olmayacağım, sen olacaksın, senin olduğun yere ben geldiğimde yok olan sen ve var olan ben olacaksam zıtlık vardır. Bu, varlık-yokluk temelli bir zıtlıktır.
Mesela kötülüğün olduğu yere iyilik gelirse kötülük fesada uğrar (ortadan kalkar). Kötülük ve iyilik bir arada durabiliyorsa ve biri, diğerini var veya yok edemiyorsa ikisi arasında bir zıtlık söz konusu değildir.
Allah’ın varlığının zıttı yoktur. Çünkü Allah’ın varlığını ortadan kaldırabilecek veya kendi varlığıyla Allah’ın varlığını yok kılacak bir şey yoktur. Yani zıtlığa konu olabilmesi için bile mevcut olması gerekiyor ki mevcudiyetiyle Yaratan’a bağımlı olanın, yaratılma acziyeti ve muhtaçlığı içinde Yaratan’ın üstüne çıkması imkansızdır ve daima Yaratan’ın altında kalmasıyla da zıtlık oluşturmaya mahal verecek bir duruma konu olmaktan dahi beridir.
Eğer Allah’ın bir zıttı olsaydı Allah da zıttının kendisine kurmuş olduğu zıtlığı ona karşı kendinde taşırdı. Yani Allah’a zıtlık kuran bir varlığın, varlığıyla Allah’ın varlığını yokluğa çevirmesi Allah’ın varlığını geçici kılardı. Müdahale edilebilen, müdahaleye açık bir varlık, Hakk’ın varlığı değildir. Bu durumda var olmaması mümkün olan varlık, ezelî ve ebedî değildir.
Var olması, zıttının yokluğuna bağlı olan varlığın var olma sebebi; zıttının yokluğudur. Zıttı yok olmadan var olamayan ve zıttı var olduğunda yok olabilen varlık, hem var olmak hem yok olmak için zıttının varlığına veya yokluğuna tam bağımlıdır. Aynı şekilde zıttının, kendisine bağımlı olduğu noktalarda da tam bağımsızdır. Ama zıttıyla olan münasebetinden ötürü bağımlılığı ve bağımsızlığı yarı yarıya düşmektedir.
Zıtlık bağıyla birbirine bağlı olanlar bir mekan ve zamana tâbidir. İlginç olan şudur ki zıtlıkların kendi aralarındaki varlık-yokluk mücadelesi taraf fark etmeksizin aynı/bir yerde gerçekleşebiliyor. Bu durumda zıtlıklardan evvel bu bahsi geçen yer yaratılmıştır. Bu da zıtlıklardan evvel zıtlıklar için bir yer yaratarak zıtlıklara ortak olmaktan ve zıtlıklarla yahut onlar için yaratılan yer ile aynı mertebede bulunmaktan münezzeh olan Allah’a ve O’nun varlığına herhangi bir denk olmadığı gibi aksi olan zıtlık da yoktur.