Farklılıkların birlikte ahenk içinde olan bir dünyanın içinde, insan… Etrafa baktığımızda insan için yaratılmış, insanın her çeşit ihtiyacını giderecek farklı farklı var edilmiş şeyler ve imkanlar.
Ya insan!
O da çok farklılıkları içeren mükemmel bir yaratık. Farklı renkler, farklı yetenekler, farklı istekler, farklı zevkler, farklı düşünceler, hep farklılıklar içeren bir insan topluluğu. Farklılıklardan oluşan bir dünya yaşamının merkezinde, insan…
Evet, işin aslı da, önce insanın insan olabilmesi!
Her ne olursan ol, hangi meslek sahibi olursan ol, hangi makam ve mevkide bulunursan bulun, ne kadar mal mülk sahibi olursan ol, ne kadar bilgi sahibi olursan ol, her şeyden önemlisi önce insan ol, insan.
Toplumda güvenin yerini güvensizlik almışsa, sevgi yerini nefrete bırakmışsa, dürüstlük yerine sahtekarlık takdir edilmişse, bencillik üst seviyeye ulaşmışsa, insanlar birbirine düşman kesilmişse, insan değeri kaybolmuşsa, insan kalmanın ne kadar zor olduğu görülmektedir.
Tanınmış İngiliz edebiyatçı George Orwell: “Önemli olan yaşamak değildir, başarmak da değildir. Önemli olan insan kalmayı bilmektir”.
İnsan olan önce vicdanın sesini dinlemeli, doğru olan ilkelere önem vermeli, yaptıkları doğruluktan yana olmalı, hayır ve güzeli yaymalı, haksızlığa karşı gelmelidir.
Kısaca, insan olmalıdır.
Aslında insan doğruların ve yanlışların toplamıdır.
Önemli olan insan olarak dünyaya gelen insan, insan olarak kalmasıdır. İnsan olmak vicdan işidir, vicdanın sesini duymaktır, ona göre hareket etmektir, karar vermektir. Bir insan, vicdanını kaybetmişse…
İnsanın gelişmesi yani insan olma süreci Hz. Mevlana’nın şu sözleriyle ifade edilmiştir: Hamdım, piştim, yandım.
Kim ne olursan ol, her ne olursan ol, kendini anlatırken nasıl ifade edersen et amma en önemlisi insan ol, insan gibi hareket et!
En önemlisi insan olmayı başarabilmek.
Sözün en kısasını söyle: ben insanım!
İngiliz şair ve yazar William Shakespeare: “Neye yarar insan, dünyaları kazanıp da ruhunu kaybettiyse”.
Evet, en önemlisi insan olmaktır. İnsan ruhunu kaybetmemek. İnsan olmak sözle söylenecek bir söz de değildir aslında. İnsan gibi davranmaktır insan olmak. İnsan gibi…
İnsan olmak, kendi gerçeklerinin farkında olmasıdır. Kendini fark etmeli, etrafını fark etmeli, yapabileceklerini , yapamayacaklarını farketmelidir.
Kendi değerlerini farkederek, en değerli özelliğini yani insanlığını kaybetmemelidir.
İnsanlığını kaybeden insan…
İnsan olarak doğmuş olmak, insan olmak için yeterli midir?
İnsan olmanın ne anlama geldiğini idrak etmelidir insan. İnsan, kendisine verilen zekayı, aklı, iradeyi doğru kullanmalıdır. Merhamet, şevkat ve en önemlisi vicdanını kaybetmemelidir.
İnsan olmak zor mudur?
İnsan, ruhunu ne kadar sevgi ile beslerse, insanlara insan gibi davranırsa, insan onurunu hak etmiş olur. İnsan olmak onurlu olmak demektir.
Çoğu kez insan şikayetini dile getiriyor. Yaşanan bazı olaylar, şahit olunan bazı durumlar insana, insanlık ölmüş mü? dedirtiyor.
Güzel bir olayda, sergilenen hoş bir manzarada, yapılan güzel bir harekette de insanlık yaşıyor, dedirtiyor insana.
İnsan değer veren ve değer bilen kişidir.
Türk psikiyatri profesörü, psikoterapist, yazar Prof. Engin Geçtan: “İnsan kendine değer verebildiği oranda başkalarına da değer verir, diğer insanlara gerçek anlamda değer verdiğini hissettikçe kendisini değerli bulur”.
İnsan sorumlu bir varlıktır, sorumluluktan kaçmamalıdır. Başkalarına karşı olan sorumluluktan önce kendisine karşı olan sorumlulukları yerine getirmelidir.
Çoğu kez insan haykırıyor: Nerde kaldı insanlık!
İnsanın insana yaşattığı acılar, yaptığı zulümler, çektirdiği eziyetler insanlıkla bağdaşıyor mu?
İnsanın insana yaşattıklarına şahit olan insanlık bazan “böyle vahşet ne görüldü ne duyudu” haykırmaktan kendini alıkoyamaz.
İnsanlıktan nasibini almamışlar…
Nasıl bir insan olmak istiyoruz?
Nasıl bir insan olmak bizi mutlu eder?
İnsan olmanın özellikleri nelerdir?
İnsani değerler, doğrular, ilkeler kaybolunca…
Hani haya, haysiyet, hakikat…
Geç bunları geç…
İnsaf, merhamet, şefkat…
Hazların, bencilliğin elinde esir olmuş insan…
Alman filozof İmmanuel Kant: “Tanrıyı hoşnut edebilmemizin yeğane gerçek yolu daha iyi bir insan olmaktan geçer”.
Gelip geçici olan şu dünyada insanca yaşamanın tadına ve güzelliğine varmak yerine yapılan kötülükleri, haksızlıkları insan nereye sığdırabilir?
Bunlar insana ne kazandırıyor?
Önemli olan iyi insan olmak, doğru işleri doğru zamanda yapmaktır.
Uzun lafın kısası insan olabilmek ve de insan kalabilmek için yaşam boyu çaba gerekiyor…
Aydın insan özelliklerini Türk yazar ve düşünür Cemil Meriç ne de güzel ifade ediyor:
“Aydın olmak için önce insan olmak lazım. İnsan mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur, maruz kalmaz, seçer. Aydın kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. Aydını yapan, uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatın bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessus”.
Nobel ödüllü Amerikan yazar John Steinbeck: “İnsan olmak kolay değildir, hele ki ‘insanca’ yaşanabilecek bir toplum düzeni yoksa!”.
İnsan olmak kolay değil, dürüstlük ister, mertlik ister, doğruluk ister, samimiyet ister, kısacası insan olabilmek karakter ister!
Hz. Ali’ nin çok önemli bir sözü vardır: “İyi insanı secdelerden değil, doğru sözünden ve emanate ihanet etmemesinden tanırsın”.
İnsan, görünümde değil, özünde insan olmalı.
Hz. Mevlana: “Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”
Evet insan olmak belki de kolay değil, meşakatlidir, ama seçim insanın.
Ya insan olacak ya da …
ÖNCE İNSAN
3 Comments
Allah razı olsun yüreğine sağlık inan ufacık ilave edecek söz bulamadım saygı ve slm cumanızı şimdiden tebrik ederim
Kalemine yüreğine gönlüne sağlık Aziz dostum
Allah razi olsun. Ellerıne sağlık