Ey insan, neyin peşinde olduğunu hiç düşündün mü ?
Neyi elde etmek, neye sahip olmak istiyorsun ki!
Endişe içinde koşuyorsun, ama nereye kadar?
Çoğu kez üzülüyorsun senin olmadığı için bazı şeylere… Sanki o zaman tamam, yeter diyecekmişsin gibi…
Önemli olan “en çok şeye sahip olmak” mı yoksa “en az şeye ihtiyaç duymak” mı?
İnsan istediklerini biliyor mu?
Görevin büyük, sorumluk sahibi bir varlıksın. Arzu ve isteklerin olması da çok doğaldır aslında… Önemli olan da faziletini koruyarak , değerine önem vererek insana yakışır saygınlık içinde hayatta ki yerini belirlemendir, neyin peşinde olduğunu bilmendir.
Unutmamalısın ki sen özel bir varlıksın.
Sana yakışanı yapmalısın, kendini ucuza satamazsın. Yolunu aklın ve vicdanın tasdik ettiği yönde belirlemelisin. Basit şeylerlerle hayatını tüketme !
Her şeyin peşine takılma !
Kendini boş şeyler peşinde harcama !
Sen şahesersin !
Hedefin, gayene uygun bir hayatı yaşamak peşinde adımlarını atmak olmalıdır.
Kendine çeki düzen ver! Hayatın, sandığından daha kısa olduğunu hiç unutma! Büyük hayallerin, isteklerin başlamadan son bulabilir. Uçuruma götürecek şeylerin peşini bırak! Faydası olacak, huzura kavuşturacak, sevgi ve saygıyı hakim kılacak, barış ve dostluğun yaşanacağı ortamların sağlanması için izlenmesi gereken bir yolun peşinde durmadan koş!
Her türlü sıkıntı ve zorluğa karşı göğüs gererek, yolsuzluk ve hileye baş vurmadan, zulüm ve sahtekârlığa bulaşmadan, ikiyüzlülüğe ve haksızlığa rıza göstermeden, doğruluk ve adaletten ayrılmayarak gerçek bir yolun peşinde yürü!
İnsanlara zahmet vermeden, sıkıntıya sokmadan, engel olmadan, gerçekler peşinde adımlarını at!
Yalınız kendi çıkar ve menfaatini gözetmek yerine hak edenin hakkını vermek, güvenin sağlandığı, sözün değerli olduğu bir hayat anlayışı peşinde ilerle!
Bazen dur ve şu soruyu sormadan yürüme!
Neyin peşinde bu kadar koşuyorsun ?
Nedir bu telaş ?
Neden durmadan mal mülk biriktirme peşindesin?
Aklı selimle bir düşün, bunlar neyine yarayacak ?
Hayatta emellerin sonu yoktur.
İnsan zihnini meşgul eden, yüzlerce meselesi uykusunu kaçırır. Biri biter diğeri başlar ama bıkmadan, usanmadan hep birşeyin peşinde hayatını tüketiyor insanoğlu…
Ya rant peşinde koşanlar…
Ya çıkar peşinde koşanlar…
Ya kaos çıkarma peşinde koşanlar…
Ya azgınlık peşinde koşanlar…
Ya kargaşa çıkarma peşinde koşanlar…
Ya ihanet peşinde koşanlar…
Ya yanlış hedefler peşinde koşanlar…
Sen insansın değil mi ?
O zaman;
İyilik peşinde koş!
Zorda olanlara yardım etme peşinde koş!
Umutları kaybolmuşlara umut verme peşinde koş!
Sıkıntı çekenlere çare bulma peşinde koş!
Muhtaç olana destek olma peşinde koş!
Gerçeğin peşinde koş!
Nefsin esaretinden kurtulma peşinde koş!
Ruhun arındılması peşinde koş!
Ölümsüzlüğe erişmenin peşinde koş!
Şeb-i –Arus’ u yaşamanın peşinde koş!
Hakikat peşinde koş!
İnsan olma peşinde koş!
Yazık olur sana ey insanoğlu!
Kime özeniyorsun sen?
Sen bu halinle kimi kandırma peşindesin?
Ancak kendini…
Yanıldın, yanılttın, ey insan !
Ölüm senin peşindeyken, sen neyin peşindesin ?
Hiç düşündün mü, neyin peşinde koşarız hayatımız boyunca?
Sakın ha!
Yanlışların peşinden koşma!
Hangi anlam değerli kılar günlerimizi ?
Durmadan koşuşturmacanın içinde farkına varmadan tükettiğimiz ya da heba ettiğimiz hayatımıza, şöyle bir nefes alıp, yeniden bakmaya ne dersiniz ?
Asla geç olmadığını, halâ kendimizi değiştirebileceğimizi unutmamalıyız. Yanlışları tek tek önümüze sergileyerek onların fısıltısına kulak verdiğimize şöyle dediklerini duyacağız : “Aç gözünü, çünkü tükettiğin ömrün tekrarı yok”
Kendıme göre ülçi alarak yaziyi okudum. İki defa okudum. Üç defa okudum. EYVALLAH. ALLAH razi olsun. Ellefıne sağlık