Son zamanlarda bu soruları çok sorar olduk. Kibarlık nedir unuttuk, saygı nedir unuttuk, haddimizi bilmeyi unuttuk… Dizilerle yaşamaya başladık ve karakterleri hemen kendimize özdeşleştirdik. Kendimizden büyüklerin yanlarında biz konuşmaya çekinirken şimdilerde ise sokak ortasında, bağıra bağıra, hatta annemizin babamızın yanında ağzımızı bozar olduk. Ne kadar acı…
Liseye başladığım tarihte bir dizi ortaya çıktı ki herkes müptelası oldu. Biri ana karakteri aldı, biri diğerini… Sonra ne oldu? Dizideki ana karakter öldü, gazetelere ölüm ilanı verildi, gıyabi cenaze namazı kılındı. Hatta ana karakteri öldüren oyuncu sokakta saldırıya uğradı, bir röportajında yanına yaklaşan biri “Abimizi niye öldürdün?” diye sorabildi. Akıl almaz şeyler yapıyoruz gerçekten.
Şimdilerde bir televizyon kanalındaki oynatılan dizide ise çalan bir şarkıyı ilkokul çocuklarından duymak mümkün. İsim verme taraftarı değilim, vermeyeceğim. Ama tüm derdi sadece oyuncaklarıyla oynamak olan bir çocuk, bu hayattan ne heyecan bekleyebilir ki?
Genel olarak dizilerdeki ana karakterlere özenen tipler ise karşısındakinin yaşına bakmadan da istediği gibi konuşabiliyor. Saygısızca, karşısındaki kişinin yaşına hürmet etmeden… Saygı bitiyor. Ailelerin ilk olarak bu konuya önem vermeleri gerekir. Karşısına çıkan insana istedikleri gibi davranmalarını değil, evvela saygılı bir şekilde yaklaşmaları gerektiğini öğretmeliler. Bize efendilik yakışır, serserilik ya da kabalık değil.
Kızlarımızın bile ağızları bozuk. Çok özür dilerim fakat ağızlarından küfür eksik olmuyor. Hatta bağıra bağıra yapıyorlar bu işi. Erkekler de kızlarımızın yanında istedikleri gibi ağızlarını bozuyorlar.
Velhasılı hiç güzel bir yere gitmiyoruz. Terbiyeyi unutuyoruz. Ama umudum var. Düzgün yerlerde yetişen bireylerin her zaman bu durumu düzeltme şansı var. Ve bir ailenin sadece çocuk değil, İnsan yetiştirdiğini de unutmayalım. Dizi izlemek isteyen elbette izleyebilir, buna kimse karışmaz. Ama lütfen kendimizi kaptırmayalım.