Merhaba ben Efe.
Küçük Efe.
Annem beni hep öyle sever, “Küçük Efem benim, tatlı kuzum benim, Hakk’ın emaneti yavrum.” diye diye sever işte. Bende annemi çok severim. Her zaman onu sevdiğimi söylerim. Hem neden söylemeyeyim ki o benim biricik annemdir.
Ama annem bugünlerde çok üzgün. Muharrem gelecek deyip duruyor.
Kim ki bu Muharrem?
Annemi neden bu kadar üzdü?
Ne yaptı ona?
Ne söyledi de o güzel, her şeyi sevgiyle kucaklayan kalbini kırdı?
Annemi hiç böyle üzüntülü görmemiştim. Onun bu haline bende çok üzülüyorum ve o Muharrem kimse onu istemiyorum.
Anneannemde bizde bu sıralar. O da üzgün, çünkü yarın Muharrem gelecekmiş. Muharrem insanları çok üzüyormuş, aralarında konuşurlarken duydum bir de bu Muharrem’in Hüseyin diye bir arkadaşı varmış, annem ve anneannem onu çok sevdiklerini söyleyip nasıl da ağlamışlardı. Bu ağlamanın nedenini anlamadım, kapının arkasından gizlice onları izleyip çocuk aklımın anladığı kadarıyla dinlemeye çalışıyordum. Sanırım Hüseyinler fakirmiş, içecek suları yiyecek ekmekleri yokmuş. Bunu duyunca çok üzüldüm. Muharrem’i sevmedim ama Hüseyin’i çok sevdim. İkisini de tanımıyorum, sadece anlamaya çalışıyorum, nasıl olsa yarın geleceklermiş ne yapalım o vakit görürüz kimmiş onlar.
Çok uykum geldi. Okula zamanında gidebilmem için uyumam gerekiyor.
-Anneciğim, ben yatıyorum. Uyumadan önce hikayemize devam edelim mi?
-İyi geceler yavrum. Bu gece okumasak olur mu hem ben sana yarın Muharrem’le ilgili hikayeler anlatırım. Olmaz mı?
-Peki anneciğim, iyi geceler.
Kim bu Muharrem ya? Annem bana neden onunla ilgili hikayeler anlatacak ki? Hem onun gelişine bu kadar üzülmüşken bir de yarın bizim eve gelecekken neden hikayesini dinleyeyim ki? Anlamıyorum. Gerçekten bugün olanları hiiiiiiiiçççç anlamadım…
-Küçük Efem, haydi annecim, uyan yavrum okula geç kalacaksın.
-Günaydın anneciğim… Geldi mi Muharrem?
-Geldi yavrum.
-Peki anneciğim. Hemen geliyorum.
Gelmiş sonunda, kimmiş bir görelim bakalım şu Muharrem’i. Acaba Hüseyin’de gelmiş midir yanında. Onunla arkadaş olmayı çok isterim, hem bana abi olur. Onunla gezeriz, oyunlar oynarız. Onu tanımıyorum ama gerçekten çok sevdim, bir kere görsem, öyle bir sarılırım ki. Hiç bırakmam onu, abim ol benim derim. Acaba kaç yaşındaki? Belki aynı yaştayızdır. Ooohh ne güzel olur öyle ise.
Neyse annemi daha fazla bekletmeden gideyim.
*Devam edeceğiz.