Dünya üzerindeki bir terörist ülkeyi artık özel isimle yazmamaya karar verdim. Kabadayılık taslayarak, istediği zaman masum insanların üzerine her türlü zorbalığı uygulayan bir ülkenin artık özel bir konumu kalmamıştır.
Terörist ülkenin iç güvenliğinden sorumlu bir bakan daha da küstahlaştı ve Mescid-i Aksa’nın açılıp kapanmasında tek yetkinin israile ait olduğunu açıkladı. Üstüne de gelen tepkilere de çok da aldırmadıklarını açıkça belirtti.
Hatırlanacağı üzere israilli teröristler, Cuma günü Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatmış, 3 Filistinliyi öldürmüş ve birçoğu da yaralanmıştı. Keyfine göre uygulamalar yapan israil, bölgede bulunan ve tek amaçları Cuma namazı kılmak olan Müslümanlara ibadeti yasaklamıştı.
Bundaki amaçlarının ne olduğunu kestirmek zor. Fakat aklımıza iki sebep geliyor: 1- Yıllarca hayalini kurdukları Siyonist tapınak inşası 2- Müslüman devletlerin tepkisini ölçmek. İkisi de uzak ihtimal değildir. Çünkü yıllarca Filistinli Müslümanlara zulmeden, yaşadıkları toprakları elinden almak isteyen bir ülke bu ve bunlar gibi birçok nedenle saldırı yapar.
Geçtiğimiz Pazar günü ise Mescid-i Aksa kısmen de olsa ibadete açıldı. Fakat bu sefer X-ray cihazlarının konulması halkın tepkisini çekmiş ve halk öğle namazını kapıda kılmıştı. Bu adamlara bundan daha iyi bir cevap verilemezdi. İslamiyet’i terörle bağdaştırmak hiç kimsenin harcı değildir. Kendi kutsal kitabına uymayan, çocukları ve kadınları acımadan katleden bir ülke, zorbalıkla başka bir dine mensup ibadet yerini basarsa nerede kaldı inanç özgürlüğü? Nerede kaldı israilde demokrasi? Tabi ki inananlar da tepkilerini dile getirdi. Tabi ki savunacağız kutsal mekanımızı. Bize emanet orası, nasıl bırakabiliriz ki zorbalara?
Üzüldüğüm bir konu da bu konu hakkında ülkemizin bir gazetesinde çıkan bir haber. Bu işgale, zorbalığa sesini çıkarmayan bir gazete “ Mescid-i Aksa kapılarında büyük değişiklik” şeklinde bir haber yapmış. Gerçi malum gazetenin yaptığı bu habere şaşırmak ne derece doğru bilinmez ama hani siz özgürlüklerden yanaydınız? Mesele FETÖ, PKK olduğu zaman ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz. 7 Kasım seçimlerinde halka alenen hakaret ettiniz. 2003’ten beri süregelen AK Parti iktidarı için etmediğiniz yalan kelam kalmadı. Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde ona babanızın oğlu gibi ismiyle hitap ettiniz. İç meselelere daha fazla girmeyelim. Söylemek istediğim şey, madem özgürlüğe bu kadar düşkünsünüz hadi görelim sizi!
155 azgınla yine basıldı Mescid-i Aksa… Müslüman halk yine aranmayı reddetti, dışarıda kıldı namazını. Kimsenin inancına itikadına laf etmeyiz, edemeyiz. Aynı saygıyı biz de bekleriz. Biz büyüklerimizden böyle gördük. Fakat Mescid-i Aksa’da yaşananlar hiç şüphesiz bölgede tehlikeli oyunlar oynandığını gösteriyor. Biz elhamdülillah Ahiret Günü’ne de inanan insanlarız ve tüm bu yaşananlara şahit olan, Eş-şehid olan Allah (c.c) bize yeter. Es-semi sıfatı yeter, çünkü O her şeyi görendir. El-basir sıfatı yeter, çünkü O her şeyi en iyi duyandır. Ey terör devleti! Sizin bir hesabınız var, ama Allah’ın hesabı sizinkinden daha büyüktür. Çünkü Allah Aziz’dir; onu yenmeye değil sizin, topunuzun gücü yetmez.