Kur’an bize Allah’tan (c.c) bir mektuptur, mesajdır.
İnsanlara mutluluk yolunu gösteren yüce Allah’ın talimatıdır. Kur’an hayatımızın, yapacaklarımızın ve yapmayacaklarımızın plânı ve projesidir.
Kur’an, çağın gerisinde kalmamış çağları arkasından sürükleyen bir kitaptır. Her gün gelişen ilimle çatışmamış, aksine ilim, Kuran’ın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmuş, Kur’an da ilimlerin gelişmesine rehber olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Ikra’bismi rabbikellezi halak, Kuran’ın ilk emri olan “Oku” sözü, nasıl anlaşılmalıdır?
Kuran’ın ilk emri okumaktır. Ne var ki, bu ilk Kur’anî kelimenin devamını okumayı, hemen her zaman ihmal ediyoruz…
Ümmi (okuma yazma bilmeyen) Peygambere (s.a.v) ve onun elçiliğiyle hepimize gelen “Oku” emrinden kasıt nedir? Okuma/yazma bilmek midir? Örneğin, Hz. Peygamber (s.a.v) bu emre muhatap olur olmaz okuma/yazma öğrenmeye mi başlamıştır? Değilse, “Oku” emrinden aldığı ders nedir? Hem bu emir, “Ne okuduğun, nasıl okuduğun önemli değil, yeter ki oku.” anlamına mı gelir?
Bütün bu soruların cevabını bulmak için “ikra” ile başlayan bu âyetin devamını okumak gerekiyor elbette.
Kuran’ın kastı rastgele bir “okuma” değildir. Muhakkak yazılı bir kitabı okumak da değildir. İster bir kitabı okusun, ister her cümlesi ve her bir harfi sonsuz hikmetler ve manalar yüklü olan şu kâinat kitabını okusun “yaratan rabbinin adıyla” okumaktır!
Bu emrin ilk kez kendisine verildiği Hz. Peygamber (s.a.v) âyeti tam da bu manada okumuş, o andan sonra her anı ve her şeyi “Rabbinin adıyla” okuma gayretiyle devam etmiştir. Öyle ki, Alman şair Rilke’nin deyimiyle, “meleklerin bile hayran kaldığı” bir okumaydı bu. O, ümmi bir peygamberdi, okuma/yazma bilmiyordu. Ama kâinat kitabını, fıtrat kitabını ve Kuran’ı en güzel o okumuştu.
Peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanmak imanın şartlarındandır. Bu nedenle Kuran’ı Kerim’e Allah’ın kelamı ve vahyi olarak iman etmek farzdır.
“Bu (Kur’an), insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür.” (Al-i İmran 138.)
Kur’an sıhhatli kalpler için gıda, hasta kalpler için şifâ dolu bir hakikât ve hayat eczanesidir…