Koskoca Müslüman dünyası birbirimizle kanlı bıçaklı olmuşuz. Dayanışmayı unutmuşuz, birbirimize kin duymaya başlamışız; ne kadar acı… Halbuki biraz tarih okuma alışkanlığımız olsa, neden birbirimize düşmüşüz bir anlayabilsek… O zaman belki zalimlere fırsat vermek yerine birlik olmayı, birbirimizin arkasında durmayı becerebilirdik. O zaman belki yüreğimiz bir katre cız ederdi de yanı başımızdaki Suriye’yi daha rahat görür, ülkelerimize sığınan insancıklara, gerçekten mağdur durumda olup da ülkelerini, evlerini, kısacası her şeylerini bırakıp kaçan o gerçekten yardıma muhtaç insanlara kapılarımızı ardına kadar açardık.
Bu uzun girizgahın ardından Katar ile Amerika arasında imzalanan mutabakata değinmek istiyorum. Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, Katar’a uyguladığı ambargo ve siyasi ilişkilerin kesilmesinin ardından bu dört devlet Mısır’da bir araya gelmişti. Katar’daki askeri üssümüzün kapatılmasından El Cezire televizyonunun kapatılmasına kadar 13 maddelik bir liste Doha yönetimine gönderildi. Allah’tan Qatar Airways’i kapatmalarını istememişler! İşin ciddi tarafına dönersek, Müslüman alemi olarak nereye gittiğimizi görebiliriz. Bir araya gelen dört devlet Müslüman. Karşılarına dikildikleri devlet de Müslüman! E hani tüm inananlar kardeşti? Nerede kaldı Kur’an-ı Kerim? Sırf Amerika’ya, İsrail’e yamanmak için birbirimize silahları doğrultacak kadar gözümüz dönmüş.
‘Biz’ diyorum çünkü Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve her Müslüman devlette olan olaylar bizi ilgilendiriyor, ilgilendirmelidir de.
Peki, Katar’a uygulanan bu siyasi baskı ne zaman başlamıştı? El-cevap; Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrası. Adam geldi, Arap dünyasını birbirine soktu ve gitti! Olacakları da daha önce söylemiştik ve ne yazık ki dün olanlar oldu. Aslında beklenen oldu demek daha doğru bir kullanım olur.
Rex Tillerson isimli beyefendi Türkiye ziyaretinin ardından Katar’a geldi ve Katar ile Amerika arasında bir mutabakat imzalandı. Mutabakatın muhtevasında Katar’ın terörle mücadele etmesini güçlendirmek ve teröre kaynak sağlamasının yanında 12 milyon dolarlık F-15 savaş uçağının satışı imzalandı. Yani adam ufacık bir yarımadayı ablukaya aldırdı, sonra da cebini doldurdu ve çekti gitti! Soruyorum efendiler, ey Ümmet-i Muhammed! Kimdir kazanan? Tillerson, bugün de Suudi Arabistan’da olacakmış. Bakalım orada ne gelişmeler olacak, takip etmekte fayda vardır.
Ey Müslüman dünyası! Yüce kitabımızda Hucurat sûresi 10. ayet der ki: Muhakkak inananlar kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki size rahmet edilsin! Bu Müslüman kardeşlerin arasını düzeltmeye Türkiye’den başka bir ülke yeltenmedi. Çünkü kardeşlerin arası düzeltilmeliydi. İşte o zaman girizgahta bahsettiğimiz, olumlu yerlerdeki gibi oluruz. İnşallah! Ümidimiz var, bitiremeyiz. Çünkü Yusuf sûresi 87. ayet de der ki “…Allah’tan ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’tan ümidini kesmez”. Madem ki inanıyoruz, inandığımızı düşünüyor ya da iddia ediyoruz, ne Allah’tan ümidimizi keselim, ne de birbirimizle olan kardeşlik bağımızı… Çünkü bize bizden başka dost yok! Çünkü biz bize sırt çevirirsek, adam gelir bizi karıştırır ve gider. Sonra da bizi sömürür de sömürür. İnşallah, gönülden inşallah…