Bismillahirrahmanirrahim
İNANÇLARI ARASINDA İNSAN
İnanç kalbin maddesi değildir, beynimizde değildir, akıl değildir, zihin değildir. Bunların hepsi zanlarımızı oluşturur. İnsan tüm zanları ile inandıkları arasında kaybolmuştur. Görünen tüm madde ve eşya içinde kaybolmuştur. Bundan kurtulamaz hale gelmiştir. Ancak kaybolduğu noktadan sıyrılıp çıkabilir. Nerede kaybolduğunu bulduğu anda çıkış noktasına erişir. Çıkış Hz. Muhammed (sav)’e ulaşmaktır. Ulaşamayan kalp ise hastadır. Efendimiz sav şerefli hadislerinde buyuruyorlar ki: “ŞİFAU’L-KULUB LİKÂİ-MAHBÛB” (Kalplerin şifası sevgili ile buluşmaktır.)
DÜŞÜNCE VE KALP
Yıllar önce bir ihvan sohbetinde misafirdim. Sohbet sırasında insanın düşünceden ibaret olduğunu İbn Arabi ksa ve Mevlana ksa deyişleri ile anlatırken ihvandan kıymetli bir dost itiraz ettiler. Dediler ki: “Siz insan salt düşünceden ibarettir diyorsunuz ama bir hadislerinde Resulullah sav ‘İnsan vücudunda bir et parçası vardır o düzelirse bütün vücud düzelir. Bozuk olduğunda vücud bozulur, iyi bilin ki, işte o et parçası kalptir.’ (Buhari, İmam 39 ve Müslim) Buna ne dersiniz?” dediler.
Kalp ile ilgili birçok anlatış cümleleri, ifade tarzları var. Mesela deniliyor ki kalbimi kırdı veya sizi kalben seviyorum gibi. Bu anlatışları çoğaltabiliriz. Bu anlatışların hepsi semboliktir.
Esasında bütün kutsal metinler semboliktir (alegorik). Tevil edilmesi gerekir aynı rüyalar gibi. Hakikatler ancak tevil ile anlaşılır, kuşdili diye adlandırılır.
Onları çözmek anlamak için mutlaka Hz. Süleyman as boyutunda olmanız gerekir. Şöyle bir örnek verelim; mesela Fazıl Say dünyaca ünlü bir sanatkâr piyano virtüözü. Bu şahıs piyano çalarken notaları düşünüp de zihninde tasarlayıp da mı çalıyor? Yoksa esere o kadar hâkim olmuş, eserle bütünleşmiş ki elinin parmakları piyano tuşları üzerinde gezinip o güzel nağmeleri çıkarıyor hale gelmiş ki artık düşünce sistemi elleri ile bütünleşip elleri, parmakları bir bakıma bilinci düşüncesi olmuş. Şimdi biz bu ellere harika parmaklar derken hakikatteki kastımız onun bilinci, zihin sistemi. Aynı misali bir kalp cerrahı, göz operatör doktoru içinde söyleyebiliriz.
Bu zatların elleri akıllarıyla, düşünce sistemleriyle öyle bütünleşmiş ki her zerreleri akıl olmuş sanatlarının icrasında bütünleşmişler. Elleri sadece sembolik bir ifade, Şerefli hadisteki kalpten kasıt da o şahsın bilinci, şuuru genel halidir.
İLMİ DOĞADAN İRFANI İNSANI KÂMİLDEN ALACAKSIN
İlim nesnenin bilgisidir. İlim maluma tabidir. Deneyle bilgiye çevrilir. İlmi doğadan deneyleyip alırız, âmâ irfanı bu şekilde alamazsın. İrfanı ancak insanı kâmilden alabilirsin. Onun için insanı kâmili bulmak lazım. Mehdi hidayet eden demek, hidayet edeni bulacaksın.12 imamları sonuncusundan başlayarak baştakine varmak seyri sülûk (inisiye) olmayı simgeler.12. imam Muhammed Mehdi as küçük yaşta Bağdat yakınlarındaki Samara kasabasında kendisini sırladı (gizledi). Manevi yola girene önce O’nu bul denilir (sembolik manada). O’nu bul ki 12 İmam Hazretlerinin haremine (mahremiyetine) dâhil olasın. Bak Hac’da bunun yolu gösterilir. Arafat vakfesinden sonra Müzdelife’ye çıkılır. Müzdelife, MEŞAR’ÜL HARAM bölgesidir. Ne demek Meşar’ül Haram? Efendimiz (sav)’in haremi, Muhammedî ŞUUR’un oluştuğu bölge. Orası şeriattan hakikate geçiş yeri. Orası MEVEDDET sırlarının kaynağı. Melamet hali orada giyilir. Sonra sabah namazı eda edilip Mina’da üç şeytan taşlanıp müminlik hali oluşur.
Hz. Mevlana ksa buyurur ki âşık maşukta yok olur. Yok olunca yalnız maşuk kalır. Cenabı Allah cc da Hz. Muhammed (sav)’e âşık oldu O’na Habibim (sevgilim) dedi, O’nda yok oldu. “Ya Muhammed sen Benim Habibimsin” dediğinde talep ettiği o kemalattır, o mertebe (o boyut), o bilinç derecesidir.
O zaman batını Allah cc zahiri Muhammed sav oldu. Tevhid oldu. Sevgilisini bularak O’na Habibim dedi.
Ayeti celilede buyruluyor ki:
“Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fihi min rûhi fekâu le hu sâcidin – O’nu tesviye edip – beden ve beynini kemale erdirip – O’na ruhumdan – esmâ mânâlarımın özelliklerinden nefhettim – üfledim – böylece buyurdum ONA SECDEYE KAPANIN – O’nun kuvveleri olarak hizmetine girin – Hicr 29”
İşte ADEM’e secde bu!
Cenabı Allah (cc)’ın muradı insanı kâmil olmak, Habibullah’ta görünmek. O’nun için Efendimiz sav “Ben kulluğumla övünürüm” buyurdular. Yani kendisini kullukla örttü. Abdiyeti il övündü.
Ey Talip!
Bütün bu anlatılanlar seninle ilgili, senin için.
Potansiyel olarak hepsi sende mevcut. Çalış ki sende sevgiliye kavuşasın.
Şimdi çırağı sırlayalım, muhabbetle.
Canım Efendim,Hak Sizden Razı olsun
Sonsuz Hürmet ve muhabbetler…
Merhabalar, ilmi’ miz yok iken ne guzel bir sofra kurdunuz masallah …