“Enflasyon, mal ve hizmetlere ilişkin genel fiyat düzeyinin yükseldiği ve dolayısıyla paranın satın alma gücünün düşme hızıdır.”
Ekonomistler enflasyonu bu şekilde tanımlarlar. Elbette herkes ekonomist değil ve bazı tanımları basitleştirmek anlamının anlaşılmasında etkili olur.
Sözlükte ise enflasyon:
1. Dolanımdaki para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesinden ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik parasal süreç, paraşişkinliği.
2. Pahalılık, hayat pahalılığı.
3. Gereğinden fazla artış, şişkinlik.
Gibi anlamlara geliyor. Herkesin ortak olarak anlayacağı da ikinci anlamı olacaktır.
Mayıs ayında enflasyon, 2017 Mayıs’a göre yüzde 12,15 yükseldi.
Geçen ayki bir yazımızda özellikle bu yıl içinde satın alma gücünün düştüğünden bahsetmiştik. Ne hikmetse mayıs ayında da enflasyon yükseldi.
Peki, asıl soru: Enflasyon neden artar? Dolayısıyla alım gücü neden düşer?
Enflasyon iki nedenle oluşur. Birincisi talebin arzdan fazla olması durumunda talep enflasyonu oluşur, ikincisi üretim maliyetleri artıyorsa üretim enflasyonu oluşur.
Talebin arzı geçmesi durumu birkaç şekilde olur. Bunlardan ilki talebin arza göre daha çabuk değişim gösterebilmesidir. Üretim birçok alanda artan talebe hemen yanıt verecek kadar hızlı artamayabilir. Bu durumda talep fazlası fiyatların yükselmesine yol açar. İkincisi ihracat artışının iç talep tarafından karşılanamamasına ve dolayısıyla iç fiyatların artmasına yani enflasyona yol açabilir. Üçüncü durumda ise üretim birimlerinde sorunlar oluşur ve yine fiyatlar artar.
Üretim enflasyonunda ise ücretler aniden artabilir, ülke parası yabancı paralar karşısında değer kaybedebilir. Bir de çeşitli nedenlerle ülke açısından önemli olan bazı girdilerin fiyatları artabilir. Mesela petrol ve doğal gaz fiyatlarında ortaya çıkacak ani yükselmeler bunları kullanarak üretim yapan sanayi dallarında fiyat artışlarına ve o da zincirleme etkiyle enflasyona yol açabilir.
Bizdeki durum ise tabi ki tahmin edilebileceği gibi liranın aşırı değer kaybetmesi ve gıda fiyatlarındaki yükseliş.
Liradaki değer kaybının 24 Haziran seçimlerinin ardından biteceği öngörülüyor, olabilir. Siyasi belirsizlikler de döviz fiyatlarının belirlenmesinde etkili oluyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun azalacağını belirten açıklamayı da bu nedenle yaptı. Fakat gıda fiyatlarında düşüş olur mu, bilemeyiz.