Hayatta çoğu kez insan bazı şeylerin kıymetini bilmiyor. Sahip olduklarına önem vermiyor. Önemsemiyor elindeki değerleri. Var olanları kaybetmeyeceğine inanıyor. Genelde insan elindeki olanlara gerektiği gibi şükretmiyor. Yeterince önem vermiyor. Aslında insan ilk önce kendi kıymetini bilmelidir. Size ait olan veya size yakın olanların geç olmadan kıymetini bilmek önemlidir.
Hz. Mevlana: “Kıymet bilmek, kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.”.
İnsan gerçekten kıymet biliyor mu?
Malesef insan bazı şeylerin kıymetini ancak kaybettikten sonra anlıyor.
Siz ne dersiniz insanlar neyin kıymetini biliyor ki?
Sıhhatın mı?
Gençliğin mi?
Zamanın mı?
İnsanın mı?
İnsan değer bilmeyen bir varlık mıdır?
Şili şairi Nicanor Parra: “Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak, fakat o gün yağmur yağmayacak.”.
Elinde varken, yanında bulunurken, bir şeye sahipken, kıymet bilmek yerine değer vermemek gafletine düşüyor insan. Ne acı gerçektir ki insan insanın da kıymetini bilmiyor. Hayatımızdaki sevdiğimiz insanların değerini onları kaybedince anlamak insana bir şey kazandırmaz. Ah vah demekle kaybedilen bir şey tekrar geri dönmez.
İnsan hep kaybettiğinde mi bir şeyin kıymetini bilmelidir?
Neden insan sevdiğine kıymet vermiyor?
İnsan sevdiğinin kıymetini biliyor mu?
Hayır!
İnsan, ancak kaybettiğinde methiyeler düzer. Onun hakkında hep güzel şeyler söylemeye başlar, güzel anıları anlatır, üzüntüsünü göstermeye çalışır. Hayatta iken seviği insanı üzmekten çekinmeyen insan, kaybettikten sonra ne kadar çok sevdiğini kanıtlamaya çalışıyor çoğu kez.
İnsan sevdiğinin değerini yanında iken bilmeli! Sevgiyi paylaşmakla değerlendirmeli!
Ah bu insan!
En yakınında olanların, hayatı paylaşanların, derdiyle dertleşenlerin, zor günlerde kol kanat açanların, sıkıntılı dönemlerde merhem olanların, darda yanıda olanların, birlikte mutluluğu bölüşenlerin, birbirine sevgiyle yaklaşanların kıymetini bilmelidir insan.
Neden insan hep iş işten geçtikten sonra pişmanlık yaşar?
Sevdikleri yanında iken kıymet bilmeyip de kaybettikten sonra ah vah diyen insana sormazlar mı, neredeydin sen?
Neden varlığın kıymetini anlamak için yokluğu tatmak gerekir?
İşte beşer olan insanın en büyük zaafı bir insanı ya da bir şeyi kaybettikten sonra onun değerini anlamasıdır. Önemli olan ise henüz geç değilken, henüz kaybetmemiş iken, ayrılık yaşamamışken değer vermektir, kadir kıymet bilmektir.
Keşke insan, paraya, kariyere, şöhrete, makama, mevkiye verdiği kıymeti insana, sevdiklerine ,onu sevenlere verseydi.
Ne yazık ki insan bazen düşünmeden, acelecilikle en yakındakini, sevdiği insanın bile kalbini kırabilir, canını yakabiler. Zaman gelir pişman olur, keşkeler sıralayarak kaybeden kişinin üzüntüsüyle hatasını anlasa da iş işten geçmiş olur, geriye dönüş yoktur.
İrlandalı yazar ve şair Oscar Wilde: “Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor, fakat hiçbir şeyin değerini bilmiyor ”.
Birisinin, birşeyin değerini anlamak için illa onu kaybetmek mi gerekiyor?
Ne yazık ki insan elindekinin değerini bilmez, kıymetlendirmez, ama bir gün elinden uçup gittiğinde tek bir söz kalır… keşke…
İnsan unutmamalıdır ki bir şey anacak değerini bilenin yanında kıymetlidir.
Hayatın kıymetini bilmeyen insana ne demeli ?
Ya zamanın…
Ya sağlığın…
Ya gençliğin…
Ya sevginin…
Ya dostluğun…
Herkes bir gün anlar sevdiğinin kıymetini. Ama gidince,ama bitince,ama ölünce, Kısacası iş işten geçince…
Çoğu kez insan kıymet bilmeyen insanlara değer verir, kıymet bilenleri ise önemsemez.
Daha nekadar insan kıymek bilmeyen insanlara değer verecek ki !
Belki de insan kıymet bilmeyen insanlarla sınanmış oluyor…
Türk divan şairi Fuzuli : Canan’a can olan bilmez canının kıymetini. Canan da bilmez canına can olanın kıymetini.
İnsan’ın en büyük şikayetlerinden bir tanesi değil mi bu? Değerinin görülmemesi, kıymetinin bilinmemesi… karşıdakiler için her şeyi yapması ama bir değer bile verilmemesi…
İşin gerşeği ise “ Kendi değerini bil.”
Varlığının kıymetini bilmek!
Ey insan, sana gösterilen sevginin kıymetini bil!
Ey insan, biraz düşün, nekadar kıymetli olduğunu anla!
Herşey senin hizmetine sunulmuş,
Fars mutasavvıf Şems-i Tebrizi : “ Altın olsam, değerimi herkes bilir. Ben basit bir demir olayım, değerimi sadece anlayan bilsin.”
Ey insan, unutma ki herkes kendi gerçeğini yaşar, kendi dünyanın, gerçeği sensin
Bunu anla ve kıymetini bil.
Peygamber Efendimiz (sav), 5 şey gelmeden önce 5 şeyin kıymetini bilmemiz gerektiğini öğütlüyor.
Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bilin:
İhtiyarlık gelmeden gençliğin,
Hastalık gelmeden sağlığın,
Fakirlik gelmeden zenginliğin,
Meşgul olmadan, boş zamanın,
Ölüm gelmeden hayatın kıymetini bilin buyurdu.
Kıymet bilenlerden olma dileği ile….