Suudi Arabistan’da son günlerde bir hareketlenme yaşanıyor.
Taht mücadelesi vuku buldu ki bu hususta ölümler, tutuklamalar gittikçe artmakta..
Devletin başına geçmek için kardeşler birbiriyle kanlı mücadeleye giriyor.
Bunun neticesinde de ikinci bir arap baharı vakası zuhur eder mi diye düşündürüyor.
Arap Prenslerin hepsinin arkasında destekleyenler farklı farklı.. İç karışıklık çıkması an meselesi..
Böyle bir karışıklığın çıkacağı bir ortamda hele bir de söz konusu Suudi Arabistan’sa ABD’nin olmaması mümkün mü?
ABD, taht mücadelesinde Selman’dan tarafa yön belirliyor.
Neden mi?
Nedeni açık, Selman mücadele başlamadan evvel dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Suudi Arabistan’ın ılımlı İslam’a geçeceğini belirtti. Bu hususta bayanların araba kullanması, giyimleri, ahlak polislerininin tutumunda yumuşamalar şeklinde olacağını belirtti.
Dahası ülkenin en büyük petrol işletmesi Aramco’nun hisselerini borsaya çıkarılacağını belirtti.
Hal böyle olunca aç kurtlar üşüştü tabi.
Öncelikle Ilımlı İslam’ı ele alalım.
Ilımlı İslam kavramı ABD’nin icadıdır.
Bunu hayata geçirmek için de bir takım topluluklar kurarak ülkelerin içinde oluşumlara girmekte.
Türkiye’de bunun için FETÖ kullanılmıştı.
Buradaki gaye dinlerarası diyalogla lanse edilmişti. CIA bunun için elinden geleni yaptı ama başarılı olamadı.
Sıra Suudi Arabistan’a geldi.
Bildiğimiz üzere Arabistan’da Vehhabi akımı etkiliydi. İslam ile ilgili olmayan bir yaşayış hakimdi.
Bu yaşayışın İslami hale getirilmesi gerekiyor elbette ancak Ilımlı İslam olarak neler yapılacağı gerçekten muamma…
Dönüşüm olacak ama ne kadar İslami olacak göreceğiz. Arabistan gibi etkili ve güçlü, zengin bir devlette bir dönüşüm sağlamayı başardığınız anda bu birtakım Müslüman ülkeleri de etkileyecektir.
Hatta ve hatta bu doğrultuda çatışmalar bile çıkması olasıdır.
Nitekim Vehhabi ekolü buna ne kadar izin verir bilinmez. İzn vermeyeceğini dikkate aldığımızda ülke içi karışıklıklar körüklenerek ABD’nin çizdiği Orta Doğu haritası şekillenecek demektir.
Neydi o harita? Orta Doğu’da 14 yeni devlet oluşturmak.
Suriye, Irak, Arabistan, Libya, Yemen gibi ülkeleri bölmek.
Arabistan bu noktada 5’e bölünecek.
Bu daha fazla kaos ve daha fazla ayrılıklar demektir ki biz Müslümanların iki yakasını bir araya gelmesinden bahsederken ortada yaka falan kalmaması sonucunu doğurur.
Peki buna karşı Müslümanlar ne yapıyor?
İzlemekle yetiniyoruz.
Kendi içimizde bizi kavgaya tutuşturuyorlar. Biz buna kapılıp gitmekten kendimizi alıkoyamıyoruz.
Birbirimize sarılıp güçleneceğimize aramıza nifak tohumlarını atmalarına izin veriyoruz.
Dinimize karşı bir savaş başlatmışlar hala daha taht kavgasında, mangır mücadalesinde koşturup duruyoruz.
Olandan bitenden ne haberimiz var ne de buna karşı bir mücadelemiz.
Bilsek bile sus payı verilmesine razı olarak kenara çekiliyoruz.
Hal böyle olunca Batı cenahı da aç bir kurt gibi üzerimize saldırıyor da saldırıyor.
Biz akıllanmadıkça, paranın kölesi olmaya devam ettikçe başımızdan bu belalarda eksik olmayacaktır.
Gelelim Aramco’ma…
Ülkenin petrol devi özelleştiriliyor. Daha bir çok kamu malı da özelleştirmeye açılacakmış.
Özelleştirme kötü değil elbet.
Ama Arabistan bunu kimlere satacağı belli. Ülke ekonomisine doğrudan kimlerin hükmedeceği ortada..
Hal böyle olunca müslüman coğrafyasının en güçlü devletlerinden biri kendini Batı zincirine tamamen bırakıyor demektir.
Bir darbe daha müslümanlara bu şekilde vuruluyor.
Halbuki Müslüman olan devletlere bu hisseler açılsa, kardeşin kardeşe faydası dokunsa.. Her iki taraf da kazansa, bu kazanç Müslümanlara yansıyarak kalkındırsa fena mı olur?
Lakin bunu düşünen kim?
Prenslerin tek derdi yurtdışında alem yapmak olup gösteriş ve saltanat peşinde koşmak olunca kim düşünür Müslümanları!
Sonra halkın üzerinde ahlak ustası kesilirler!
İslam’ı bu derece nefsine alet edenler geçici lüksler peşinde koşanlar bunun hesabını vermeyecekler diye mi düşünüyorlar?
Kabe’nin bulunduğu bir ülkeye böyle bir şey yakışmıyor.
İçimiz yanıyor içimiz!
Müslüman kardeşlerimiz Batı tarafından katledilirken Müslüman olan zenginler lüks içinde gösteriş peşinde altlarında asır yanmıyor.
Müslümanlar bu şekilde olmaya devam ettiği sürece Batı daha çok oyunlar kurar ve bozar üzerimizde.
Mazlumun vebali daha çok artar yöneticilerin üzerinde..
Amma velakin bunu önce bir idrak etmek lazım.
Babayiğit olup cesaretle savaşmak lazım.
Birlik ve beraberlik lazım. Mülkün tek sahibinin Allah olduğunu bilip varı yoğu O’nun için terk etmek lazım.
Vehhabilik demek ki bunu vermiyormuş aksine veren müesselere karşı, anlayışa karşı savaşıyormuş.
Ah bir idrak edebilsek, ah bir uyanabilsek!