Hz. Ali as Efendimizin validelerinin ismi Fâtima binti Esed bin Haşim’dir. Hem vâlide hem peder bakımından Hâşimidir.
Vâlideleri Şâh-ı Velâyet penâh’a hamile idi. Bir gün Kâbe’yi tavaf ederken doğum belirtileri zuhur etti. Valideleri ne edeceğini şaşırdı. Ehl-i mânâya göre Kâbetullah’ın duvarı yarıldı, valideleri Kâbetullah’ın içine girdi. Ebesiz, kimsesiz Allah kendi evinde kendi evliyalarının serverini tevlid etti. Bir vakit Kâbe’de kaldı sonra Hz. Ali’yi kucağına alıp Kâbe’den çıktı.
Bu olay için Hüseyin Vaiz-i Kâşifi şöyle der;
“TAVAFHÂNE-İ KÂBE EZ AN ŞUD BER HEME VÂCİB
Kİ ONCA BER VÜCUD ÂMED ALİ İBNİ EBİ TÂLİB”
(Kâbe evinin herkes tarafından tavaf edilmesinin vâcib olmasının sebebi
Kâbe’de Ebu Talib’in oğlu Ali’nin vücuda gelmesi yüzündendir.)
Hz. Ali’nin doğumu Resulullah’ın mâlumu olduğunda kendisini candan seven amcası Ebu Tâlib’in hânesine teşrif buyurdular. Hz. Ali’yi vâlidesi Resulullah’ın kucağına verdi. Resulullah Hz. Ali’yi yıkadı. Yıkarken bir yanından bir yanına kendi kendisine dönerdi. Resulullah ağladı. Hz. Ali vâlidesi “Ya Muhammed niye ağlıyorsunuz?” dedi. Resulullah “Ben bunu doğduğu vakitte yıkadım, sonra O da beni irtihâl-i bekâ ettiğim vakitte yıkar. Bende böyle kendi kendime dönerim buyurdular. (Menâkıb-sah. 115)
New York Herald Tribün gazetesinin John O’Neill’in “Almighty Atom” isimli kitabında söylenmiş sözleri topluyor ve diyor ki; “Her ne kadar gerek Yunan gerekse Roma akımının yetiştirdiği ilim adamlarının atom hakkında bazı yazıları görülüyor ise de bunlar en son olarak 20. yüzyıl medeniyetinin bulduğu atomun hakikatini ifadeden âciz kalmaktadır.
İlk defa olarak bugünkü bulunan atom yapısı hakkında ilk fikir İslâm âleminden Hz. Muhammed’in dâmâdı Hz. Ali tarafından söylenmiştir.
Hz. Ali’nin sözünün İngilizce ifade edilişinin Türkçesi şöyledir; “Bir zerreyi son haddine varıncaya kadar parçalasan onun ortasında bir güneş bulursun.”
Burada Hz. Ali en ufak bir zerrede yâni atomun içinde bir güneş sisteminin mevcudiyetini müşâhede etmiştir ki nükle (çekirdek=güneş) etrafında elektron ve protondan müteşekkil yıldızlar devamlı olarak hareket hâlinde dönmekte ve seyr ermektedir. Bunun ispatı da 1945 de Japonya Nagasaki kentine atılan atom bombası.
Muhabbetler.