Haydi tut elimden gönül..
Götür bu acizi sevginin diyarlarına..
Göster sevginin güzelliklerini ve sevginin nelere kadir olabileceğini..
Öğret bu acize sevmenin sırlarını..
Sevgiyi her an hissedişin ne muazzam güzelliklere ev sahipliği yapabileceğini göster bu sevdalıya..
Haydi tut elimden gönül..
Gidelim aşkın diyarlarına..
Aşk ile yanmayı öğret önce, aşkı yaşamayı öğret sonra da..
Sen tuttun ya elimden gönül, hani gezdik ya tüm dünyayı seninle..
Her diyarda kendimize türlü türlü güzellikler kattık ya beraber.
Kâh gülüp kâh ağladık ya birlikte, tam olmamız gereken yerdeyiz şimdi.
Haydi soyun benliğinden gönül, kendini bırak ve hiçliğinle gir bu kapıdan.
Hakikat seni bekler, sevda seni, aşk seni, yangınlar seni..
Öyle anlatmakla olur mu hiç!
Haydi sen de yaşa anlattığın güzellikleri..
Hem de öyle bir yaşa ki tüm benliğinle hayran kal bu sevdanın mevcudiyetine..
Haydi gel!..
Gel de arın bütün yanlışlarından, pür ü pâk bir düşünce semâsından gir gönle..
Önce bir el içi kokla, kokla ki ulaştırsın seni Hakk diyarına..
Lakin bil ki orası ne sevda diyarına benzer ne de aşk diyarına…
Olsun gönül olsun…
Sen hiç mi hiç korkma!
Hem Hakk’tan korkulur mu?
Sen böyle mi öğrettin bana?
Dur gönül dur ağlama!
Hem Hakk diyarı kötü bir yer değil ki?
Sakin ol gönül, derin derin nefes al..
Ve ben duyduğum kadarıyla sana ufak bir sır vereyim ki rahatla..
“Mürşid huzurunda bulunduğun her vakit Hakk’ın diyarında hisset kendini.. Cemâlinde seyreyle Hakk’ın tecellisini..”
HAYDİ TUT ELİMDEN GÖNÜL
Yorum Yazınız