Hayat bir yolculuktur kimine göre…
Hayat için romanlar yazılır, romanlar da hayatı anlatır…
Farklı hayat yolculukları, farklı romanlar…
Her insanın bir hayat hikayesi vardır, bir de yolculuğu…
İnsanın hayat yolculuğu ne hikmetse ağlamakla başlar, nereye geldiğinden bi-haber… Dünya nefesini içine çekmiş ve bu yolculuğa adım atmıştır. Günler, aylar, yıllar geçince hayatın içinde yerini alır insan. Hayat yolculuğu bazen kısa bazen de uzun olur. Bu yol uğruna yaşayacak çok şeyi var insanın. Ama gel gör ki insan yolculuğunda en büyük engel insan olur…
İnsan hayatı zorlaştıran da yine insan değil midir?
Ama yine de hayat insandan öğrenilir…
Brezilyalı roman yazarı Paulo Coelho: “Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir. Tren istasyonu değil.”.
İnsanın dünyaya gelişi bir hayat yolculuğunun başlangıcıdır. Büyüyüp gelişmek, olgunlaşmak ve yaşlanmak yolculuğun kendisidir, ama fani olarak bu dünyadan göçüp gitmek ise yolculuğun son bulmasıdır. Bir nefes almakla yolculuğa başlamış, bir nefes vermekle yolculuğu tamamlamış olur insan. Hayat yolculuğu iki nefes arasında gelip geçmiş…
İngiliz yazarı William Shakespeare’ye göre: “Dünya bir sahne, bizlerde bu sahnede kendisine verilen rolü oynayan oyuncularız.”
Hiç şüphesiz ki hayat var olduğumuz, kendimizi kanıtlamaya çalıştığımız, çeşitli sınavlardan geçtiğimiz bir zaman bölümüdür aslında. İnsan için dünya hayatı çeşitli sürprizlerle dolu, fakirlikle zenginliği, iyi ile kötüyü, korkakla cesareti, sevenle sevmeyeni bir arada yaşatan bir imtihan dünyasıdır. Daha doğrusu insan yaşamı için mekan olarak tayin edilen dünya “Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir”. Dünya hayatında yaşama biçimi insanın tercihine bırakılmıştır. Seçim kendisine aittir. Görev ve sorumluluklar da…
Her insan kendi hayat hikayesinin ilk ve en önemli sorumlusudur, hayat romanının kahramanıdır.
Amerikalı romancı ve yazar John Barth: “Herkes kaçınılmaz olarak kendi hayat hikayesinin kahramanıdır…” diyor.
Ey insan!
Unutma ki, hayat sermayesini kullanmak senin elindedir. Hayatı zorlaştıran veya kolaylaştıran sensin. Anlam kazandıran veya anlamsız kılan sensin. Bozgunculuk çıkaran veya düzen sağlayan sensin. Her şeyin müsebbibi insandır. Önemli olan bu yolculukta bir iz brakmaktır. Hayatın ne kadar anlamlı olduğu gerçeğini görmektir.
Romalı düşünür ve devlet adamı Seneca: “Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır, yaşamın anlamını kaybetmek…”.
Hayatta ne yapmak istersin?
Neye ulaşmak, neleri başarmak istersin?
Arzular sonsuz, beklentiler sonsuz…
Şuna yetişeyim, buna sahip olayım, bunu başarayım derken, kuru bir yaprak gibi savrulur gider çoğu zaman insan…
Hayat yolculuğunda hırslar, hayaller, umutlar, fırsatlar, hedefler, heyecanlar,duygular, düşünceler takip eder insanı… Önemli olan azimle yürümektir bu yolda…
Her şeyden önemli olan da hayat yolculuğunda “Bir ben vardır, bende benden içeri.”. İnsan içinde var olan bir ben, hayat yolculuğunda başarının sırrıdır.
Hayat yolculuğu bazen kısa bazen uzundur. Yolun sonu görülmez, görülemez. İnsan ne ile karşılaşacağını, neleri aşacağını, ne durumlardan geçeceğini bilemez. Ama bir şey bilmelidir ki anlamını yitirmeden yürümektir hayat yolculuğu… İNSAN olabilme yolculuğudur.
Hayat yolculuğunun hikayesinde neler anlatır insan?
Bazen yaşanan hüzünler, sevinçler, coşkular, varlık ve yokluklar, acıları ve sevinçleri, yaşanan aşklar, mutluluklar, başarılar, kazanılan ve kaybedilenler, ihanetler anlatılır hikayelerde ama sonu daha gelmedi hikayenin, yolculuk devam eder…
Daha ne kadar yol kaldı demeden her anın tadını çıkarmak, yola küsmeden yarınlara yürümek… Her insan şu ana kadar nasıl bir hayat hikayesi yazmıştır. Bu hikayeden memnun kalmışsa… Ama hikaye bitmedi, devam ediyor, hikayeden yüz çevirmemeli, yazdığıyla yüzleşmelidir insan.
Hayat yolculuğunda, aile, sevdiklerimiz ve tüm insanlar eşlik etseler de yolculuğun senin yolculuğundur, sorumlusu da sensin. Kararlar ve tercihler sana aittir.
Hayal kırıklığına düşmeden sağlam adımlarla yolculukta ilerle .. Belki de hayat bir sürü bulmacalarla, bilmecelerle dolu…
Bütün zorluklara, sıkıntılara, acılara rağmen insan hayattan ayrılmak istemez, yolculuğun sonu gelmesin… Amma , velâkin…
Yolculuk esnasında boş boş bakınarak yürüyor insan ve görülmesi gerekeni görmüyor maalesef. Belki bu dünyaya niye geldiğinin anlamını geç olmadan biraz da olsa anlayabilse… Ondan sonra ise her şey boşuna…
Ey insan!
Gafil bir yolcu olma!
Her şey aslına döner!
Cevaplanması beklenen bir soru var: YOLCU NEREYE GİDİYORSUN?
Unutma!
İngiliz yazarı William Shakespeare’in bu sözlerini:
Hayat bir sevdadır…
Onu yaşa!
Hayat bir hediyedir…
Onu al!
Hayat bir bilmecedir…
Onu çöz!
Hayat bir fırsattır…
Onu yakala!
Hayat bir şarkıdır…
Ona eşlik et!
Hayat bir iyiliktir…
Ona karşılık ver!
Kendine bir iyilik yap…
Herkese gülümse!!!
Hayata küsme, yaşamak güzeldir!
Ziya Paşa ne güzel özetlemiş hayatı: “EŞŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ; İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ”…Cenb-ı Hak bizleri Yoktan Var Etti, Kitap gönderdi, Peygamber gönderdi, bize İrade verdi ve bu hayatın sonu ya CENNET (InşaAllah) ; ya da CEHENNEM (MaazaAllah)…Boşnak dilinde bir deyim var: “BİRAY AGO, ŞTA Tİ YE DRAGO”…CENNETİ-mizi kazanmak (Allah’ın izniyle ve Rahmetiyle) bizim elimizde…başka ikinci bir HAYAT yok. Olmayacak…Eyüp Abeyım çok güzel bir Konuyu işlemişsin. Sonunda yazdığın gibi: YOLCU NEREYE GİDİYORSUN…bunu geç olmadan kendimize sormamız lazım…Eline yüreğine kalemine sağlık Eyüp Abey.
Allah senden razı olsun.
Her şey kaleme dükmişın Eyüb abey. Üstüne bişey demek, kelam kalmamiştır. EYVALLAH ellerıne bedenıne sağlık.
ALLAH (celle celaluhu) Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurur: TÂ-HÂ 55: “Sizi ondan (topraktan) yarattık; sizi yine ona döndüreceğiz. Ve sizi, bir kere daha oradan çıkaracağız….NUH 17-18: “Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirdi.” “(Öldükten) sonra sizi tekrar oraya döndürecek ve (oradan yine diriltip) çıkaracaktır.” (SadakAllahu’l-azim)