Devletlerin son dönemlerde güç çatışması iyice artmış vaziyette..
Birbirlerinin üzerinde ya da farklı coğrafyalarda güç mücadeleleri üzerinden bir hegemonya kurma niyetindeler.
Kimi yerini sağlamlaştırmak istiyor kimi kaybettiği gücünü yeniden elde etmek kimi de güçlenerek bulunduğu konumdan bir üst konuma çıkmak..
ABD dünya’nın süper gücü olarak Orta Doğu, Afrika, Asya, Avrasya, Avrupa kıtalarında yeniden ve daha fazla güç elde etme peşinde… İngiltere ise eski günlerine geri dönerek ABD’ye kaptırdığı gücünü yeniden kazanma gayesinde..
Çin, Rusya, İran, Türkiye, Almanya gibi ülkeler de bulunduğu konumdan sıyrılıp bölgesel ve küresel bazda gücünü arttırma çabasında…
Hal böyle olunca Avrupa’da gösteriler, Orta Doğu’da eylemler, Asya ve Afrika’da çatışmalar meydana çıkıyor.
Her birinin arkasında bu ülkeler var. ABD ve İngiltere, onların ekseriyetinde ayrı bir blok Rusya, Çin, İran..
Türkiye bu ülkelerden ayrı konumda.. Eski gücüne kavuşmak istiyor ancak bunu halkların huzuru ve güvenliğini sağlama vazifesini üstlenerek ve bağımsızlıklarına saygı gösterip sömürü olarak görmeyerek..
Amma velakin bölgesel bazda güvenlik problemleri oluştukça dünya’ya yayılan bu problem tüm milletleri tehdit etmekte…
Büyük devletlerin güç odakları güç müptelası oldukça destekledikleri terör örgütleri ya da doğrudan kendi silahlı kuvvetleriyle yaptıkları müdahaleler tüm düzeni yerle bir etmektedir.
İran’da çıkan eylemlere bu güç odakları destek vermekte ve yönetimi devirmeye çalışmaktadırlar. Keza Türkiye’ye de her geçen gün farklı bir yönden saldırıyorlar.
Pakistan ve Hindistan’a müdahale ederek Asya’da farklı bir çatışma çıkarıyorlar. ABD dini özgürlükler adı altında Pakistan’a el atma planları yapmakta…
Öncesinde Afganistan ve Irak’a nasıl özgürlük getirdiği ortada.. Hala daha bu devletlerde karışıklık devam etmekte ve özgürlük gelmediği gibi gittikçe ayrışan bir yapıları var.
Suriye’de ABD ve Rusya’nın mücadelesi terör örgütlerinin güçlendirilmesi üzerinden devam edince Suriye yerle bir oldu.
Libya deseniz öyle, Yemen keza, Ürdün, Lübnan hep aynı vaziyette… Suudi Arabistan ABD yanında saf belirleyerek bundan sıyrılacağını düşünüyor ama sıra ona da gelecek ve bölmek için orada da karışıklıklar çıkaracaklar.
Yeni bir düzen ve yeni bir harita dizayn etme peşinde olan devletler durmaksızın kaos çıkararak halkların güvenliğini tehlikeye atıyor ve ölüm saçıyor.
Peki bu böyle nereye kadar gidecek?
1.ve 2. Dünya Savaşı gibi büyük meydan savaşları çıkmıyor. Lakin 3. Dünya savaşı su altından özellikle Müslüman devletleri harap ederek ilerliyor.
Bunun ne kadar farkındayız?
Hıristiyanlar güç mücadelelerini Müslüman coğrafyasında sürdürüyor. Ne kendi devletlerine zarar geliyor ne de halkları ve ekonomilerine!
Zarar görenler belli! Hala daha savaşın içinde olduğumuzu ve buna siper almamız gerektiğinin farkında bile değiliz ki Müslüman devletler dahi birbirini vurma peşine düşüyor. Bazı işbirlikleri içine girerek Mısır’ın ve Suudi Arabistan’ın keza BAE’nin yaptığı gibi Batı’ya köleliklerini katmerliyorlar.
Kudüs’e bile el atılması hala daha büyük bir savaşın içinde olduğumuz idrakini bizde geliştirmiyorsa bu dünya yerle bir olacak demektir.
Peki yerle bir olan dünya’da yeniden yükselecek güçler kimler olacak?
ABD mi, İngiltere mi, Rusya mı, Çin mi? Yoksa Türkiye, İran, Almanya mı?
Hiç biri… öyle büyük bir yıkım geliyor ki bu yıkımdan sonra lider olsanız ne fayda!
Milyonlarca insan ölmüş, tüm değerler kaybedilmiş, geçmişle kültürel ve tarihsel, manevi bağlar koparılmış, nefsani egolar peşinde koşan yığınları düzeltmek kolay olacak mı?
Anlaşılan o ki daha çok uzun yıllar bu tahribatları onarmak için uğraşacağız. İnşallah muvaffak olur ve torunlarımıza güzel ve huzurlu bir gelecek bırakabiliriz…