Manzara seyretmeyi severiz ama pek azımız sırt üstü yatıp gökyüzünü seyrederiz. Halbuki eski zamanlarda insanlar büyük bir hayranlıkla ve merakla gökyüzünü seyrederdi. Büyük İslâm düşünürü Gazâlî (ö. 1111), gökyüzünü seyretmenin on faydasını aktarıyor:
* Hüzün ve kederi azaltır. * Vesveseleri azaltır.
* Korkuya yol açan vehimleri/ kuruntuları giderir.
* Allah’ı hatırlatır.
* Kalpte Allah’ın büyüklüğünü yayar.
* Kötü düşünceleri giderir. * Karamsarlık hastalığına iyi gelir.
* Aklı teselli eder. * Sevenleri birbirine alıştırıp yakınlaştırır.
* Ve o, duaların kıblesidir.
Bütün bunlar gökyüzünü sadece seyretmekle gerçekleşmiyor tabii. Bir belgeselcinin merakıyla, bir çocuğun oyuna
adanmışlığıyla seyretmeli gökyüzünü. Bunun için kitabımıza evrenin oluşumu ile başladık.
Yaradan, Kur’an’da birçok kez bizi gökyüzünü incelemeye çağırır: “Onlar tepelerindeki gökyüzüne hiç bakmıyorlar
mı? Onu nasıl inşa ettik, güzelleştirdik ve nasıl bütün kusurlardan, eksikliklerden arındırdık?” (Kaf, 6)
Ali Rıza Bayzan, Aklı Karışık: Bil Kendi Kadrini, 2018, Tuti Kitap, s. 21