İnsanın, gerçekleri öğrenme ve bilme hakkıdır !
Her gerçeği bilmek mecburiyetinde midir ?
İnsan, söylenen sözlerin, yapılan işlerin, alınan kararların, sergilenen tutumların gerçek olup olmadığına şüpheyle yaklaşır. Gizlenenlerin ortaya çıkması için hir türlü çabayı da gösterir.
İnsan, hayatında bazı gerçekleri gizlemek ihtiyacı duyar. Daha doğrusu insanın yaşadığı şeylerin kendine özel olmasını tercih ederken o gerçekler yalnız şahsına ait olmasını arzu eder. Bu gerçeklerin duyulmasını, ortaya çıkmasını istemediği halde bazen ne kadar gizlense de bir gün ortaya çıkabilir. Aslında insan, başkası tarafından gizlenenleri bilmek ve duymak ister. Kendine ait olan ve gizlenen gerçeklerin anlaşılmasından pek hoşlanmaz.
Çoğu kez uzun zaman geçmiş olsa da bir gün gelir gerçekler ortaya çıkar. Evet, gerçeklerle karşı karşıya gelmek acıdır. İnsanı kötü durumda bırakır.
Gerçekleri duymamak için kulaklar kapanır, görmemek için gözler yumulur, söylememek için ağızlar mühürlenir…
Bazı insanlar, gerçek olaylara şahit olmalarına rağmen korktukları için, başlarına kötü şeyler gelebilir endişesinden, görmedim, duymadım, bilmem diyerek işin içinden çıkmayı uygun görür.
İnsanlar arasında gizlice yapılan hileler, işlenen yolsuzluklar, verip alınan rüşvetler…
İngiliz yazar William Shakespeare :” Gerçek, yerin yedi kat altında da olsa bir gün ortaya çıkacaktır “.
Gerçekleri gizlemek, insanın hayatında onulmaz yaralar meydana getirebilir ve insanın maddi – manevi felaketiyle sonuçlanabilir.
İnsan, gerçeklerden kaçtıkça gerçekler peşinden gelmeye devam eder. Gerçeklerden kaçması sürekli yalanlara sığınması ne garip…
Bir Norveç atasözünü hatırlamakta fayda var : “ Yalan dört nala gider, gerçek adım adım yürür. Fakat, gene de vaktinde yetişir “.
İnsan her ne yaparsa yapsın, bilmelidir ki gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır…
Nereye kaçarsan kaç gerçekler hiçbir zaman peşini bırakmayacak, bir gün seni yakalayacak, bütün düzmecelerin hesabını soracak.
Gerçeği söylemek zor da olsa …
Gerçeği görmek çok kolay da değil, ama …
Bazı insanlar gerçekleri gizlemeye çalışırlar, duygularını, sıkıntılarını, hislerini sır olarak korurlar…
Amerikalı yazar Mark Twain:“Gerçeği söylersen hiçbir şeyi hatırlamak zorunda değilsin“.
İnsan, farklı zamanlarda meydana gelmiş, yaşanmış veya yapılmış işlerin gerçeğini yıllar sonra ortaya çıkarmayı kendine vazife kabul ediyor. Başkasının yaptığı hataları, işlediği yanlışları ortaya koyarak gerçeklerin anlaşılmasına yardımcı olabilir. Peki, ya kendinize ait gizlediğiniz yanlışları, hataları, gerçeğin ortaya çıkması adına neden korkuyorsunuz ?
Sen de gerçekleri açıkla, korkma !
İnsanlar bazı gerçekleri içlerinde sırlarlar. Zaman içerisinde yaşadıkları,yaptıkları …
Bazı insanlar gerçeklerin peşinde olduklarını söylerler, aslında kendine göre işine yarayacak gerçeğin ortaya çıkmasını ister. İşlerine geldiği ölçüde gerçeği isterler. İşine uymayan gerçeğe karşı insan genelde ilgisizdir veya gerçeğin meydana çıkmasına karşıdır.
Yaptıklarının , yaşattıklarının gerçeklerini sana söylemek hoşuna gitmiyor.
Unutulacağına inandığın, belki de uzun zaman gizlediğin, bilinmesini, duyulmasını, anlaşılmasını arzu etmediğin, hatta çok korktuğun işler bir gün artaya çıkar. Yaptığın haksızlıklar, acımasızca yaşattığın kötülükler…
Gerçekleri duymak acıdır !
İnsan çoğu kez bazı olay ve durumlarda insanlar tarafından gerçeklerin dile getirilmediğinden, insanların yanıltıldığından , anlatılanların gerçekleri yansıtmadığından şikayet ediyor. Kendini aldatılanlardan hisseden insan, gerçeklerin bazı kişiler için acı olmasına rağmen açıklanmasını, anlatılmasını istemektedir.
Gerçeklerin gizlenmesiyle bir yere varılamayacağını, güvenin sarsılacağını, emniyetin zedeleneceğini bilmelidir insan.
Bazı gerçeklerin gözümüzün önünde gizlendiğine şahit olmuyor muyuz ?
İnsan, bir işi yerine getireceğine söz vermenin, davranışıyla , tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak ve umut vermenin gerçek olmasını arzu eder.
İnsan kendisinin veya aile bireylerinin yaptıkları hataların veya işledikleri yanlışların topluma sızmaması için büyük bir titizlikle gizlemek ihtiyacı duymaktadır. İnsanlar duymasın diye sır gibi gizler. Toplumda aldığı bazı görevlerde, makam ve mevkilerde bulunduğu dönemlerde alınan bazı karar ve uygulamaları da gizlemek ihtiyacı duyar.
Zaman geçtikçe bazı şeyleri itiraf etmek ister. Çoğu kez yapılanlar için hep başkasını suçlamağa çalışır. Kendisini temize çıkarmak için her yolu dener. Örtbas edilen gerçekler gün yüzüne çıkarıldığında hayal kırıklığı yaşasalar da yüzleri kızarmıyor bazı insanların.
İnsan, başkasının gerçeğini bilmek ister, ya kendi gerçeğinin bilinmesini ister mi ?
Ben gerçeğin taraftarıyım diyen kişi başkasının gerçeğiyle meşgul olacağına kendi gerçeğini ortaya koymalıdır…
Gizlenen gerçeklerle yüzleşmek acıdır !
Eyvallah. Eyüb abey. ALLAH yardımcımıs olsun. Ellerıne sağlık.
Kalemine sağlık rabbim daha nice güzelliklere ,sağlık sıhhatler dilerim