Kişisel gelişim diye bir kullanım vardır. Tam olarak nasıl olur bu? Kişiden kişiye gelişmek istediği alana göre değişir herhalde. Ama bir de gerçek yani somut anlamda ki gelişim süreci vardır.
Benim konumda baz alacağım kısım ise tam olarak bu kısım. Her insan daha anne karnında iken büyümeye gelişmeye başlar. Bu durumu bedensel ve zihinsel olarak da ikiye ayırdığımızda zihinsel gelişim kısmına eğilim vermiş olacağım. Bildiğiniz üzere insanın diğer varlıklardan en belirgin farklılığı düşenebilir ve sevebilir olmasıdır. Bu düşünme gücü ise aslında çok büyülü olağanüstü bir boyuttur ben denize göre. Beyin denen yapı da çok ilginç bir yaratılış eseri. Konuyu getirmeye çalıştığım yer ise şu, müziğin beyinsel yani zihinsel gelişimde önemi nedir ve ruhsal gelişim de nasıl bir yeri vardır.
Beyin hücrelerimiz anne karnında 3. haftadan itibaren gelişmeye başlar. Yedinci aya kadar beyin oluşumu tamamlanır. Ve birey on yaşına kadar bu gelişimi sürdürür. Daha sonrasında beyin algısı açık ve tamamen gelişmiş durumdadır. Müziği daha anne karnında dinleyen bebeklerin beyin gelişimi ve fonksiyonel yetileri daha iyi ve ruhsal yapısının da sanata daha yatkın olduğu test edilmiştir. Dinlemeyip de sanata yatkınlık yada üstün zekalılık gibi bir takım durumlar elbet olur Allah’ın bir vergisidir. Lakin bu gibi durumların ihtimalini arttırmak açısından anne karnında bebek ile iletişim kurma, müzik dinletme etkili bir yöntemdir.
Çocukluk döneminde de müzik bireyin ne kadar hayatında olursa ileride de bir o kadar olur. Çocuğunuzun müziğe yeteneği ve ilgisi olduğunu düşünüyorsanız onu daha çok oraya yöneltin ki ilerde müzik ile ilgili olabilsin. Müziğin içinde olan ritim, ses ve tempo gibi terimsel gerçekler kişide duyuş, koordinasyon gelişimine ve düzenli çalışmaya yol açmaktadır. Çünkü bunlar insanın yapısında olan hallerdir. Ruhsal gelişimde ise müzik insanın düşünme gücünü, evrensel düşünmeyi ve hoşgörüyü ruha nakşeder. Çünkü müzik türü çoktur ve burada çeşitliliği hisseden genç birey “herkesin dinlediği tür farklı demek ki zevkler farklı olabilir” anlayışına bürünür. Bu bir hoşgörü ve düşünme becerisidir. Dünyada ki müzik türlerini de öğrendiğinde ise “müzik her yerde demek ki müzik evrensel” fikrine varır.
Özetle her ilmin insanın gelişiminde payı vardır ve illa ki biri gereklidir ben denize göre. Çünkü, bir örnekle anlatmak istersek: bir çiçek var bu çiçek saksı çiçeği değil ama siz onu alıp saksıya ektiniz ne kadar iyi baksanız da dışarıda ki gibi güzel çiçek açmadı. Çünkü köklerini dar bir alanda sınırladınız. Ama onun istediği köklerini yaymaktı. Yani saksıya ektiğimizde ilimsiz çiçek tuttu ama büyümedi. Ama çiçek dışarıda yani kendini ilim ile zenginleştiren bir insan olarak çiçeklerini de açtı, ihtişamla da büyüdü.
Velhasıl-ı kelam insan çiçek açmalı, ilim ilim mis kokular yayan. Vesselam.