Laf ola beri gele demiş büyüklerimiz!
Demokrasi, barış, insan hakları için sözde yapıldı bu Suriye operasyonu!
Açıklamalara baksanız her lider Suriye’deki masumları çok düşünüyor sanırsınız!
Yalan!
Yıllardır kimyasal silah kullanan rejime tek bir ülke başından beri tepki koyuyor ve gereğini yapıyor: TÜRKİYE
Işte o ülkenin vatandaşı olmaktan da çok mutluyum.
Demokrasi, barış ve insan haklarının sözde bekçisi ülkeler biraz olsun Türkiye’yi dinleselerdi bu kadar çocuk, kadın, sivil halk hunharca öldürülmeyecekti.
Milyonlarca masum bebeğin yaşama hakkına taciz edilmemiş olacaktı.
Suriye’nin yüzyıllık tarihi harap olmayacaktı.
Lakin ne çare, olan oldu ölen öldü!
Şimdi birileri çıkarlarına ters düştü diye hem de danışıklı dövüş misali göstere göstere rejim güçlerinin sığınaklarına operasyon yapıyor.
Gerekçe de Doğu Guta katliamı!
Sanırsınız sorun çözüldü. Öyle ahkam kesiyorlar ki biz vurduk ve korktular, çözümledik dercesine..
Daha önce neredeydiniz!
Sadece kimyasal silahla vurulması değil konveksiyonel silahlarla da katliam yapılıyor.
Keza sadece rejim güçleri yapmıyor YPG-PYD de sivillere zulmediyor.
Lakin Suriye operasyonunu yapan devletlerden biri olan ABD bu terör örgütüne mühimmat desteği veriyor.
Nerede barışa katkı, nerede kaldı insanlık hakları!
Tiyatro oynanıyor resmen! Amaç ABD ve Rusya arasındaki çekişmede üstünlük elde etmek! Mesajlar vermek!
Orda çocuklar ölmüş, siviller katledilmiş, zulüm hat safhada, terör örgütleri türemiş kimin umrunda?
Çakal gibi üşüştüler Müslümanların kanına!
Akbaba gibi parçalıyorlar.
Müslümanlar olarak bizler ne yapıyoruz, koca bir hiç!
O kadar katliam yapıldı kendi göbeğimizi keselim deyip Müslüman devletler bir araya gelerek gereğini yapmadı.
Her biri dut yutmuş bülbül, üç maymunu oynuyorlar!
Halbuki Peygamber Efendimizin damadı Hz. Ali (k.v) ne diyor: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Kâbe’de şeytan taşlanır, koca koca taşlar atılır lakin kendi nefsimizdeki şeytani taşlayamaz bir de onu kabarttıkça kabartırız.
Zulme sessiz kalarak dilsiz şeytana dönüşürüz.
Bugün Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve diğer müslüman devletlerin hali budur.
Batıdan medet umar halde Batının tahrip edip yıkmasına ve fitnesine dahası zulmüne boyun eğiyorlar.
Tek dinleri imanları para olmuş vesselam. Para putuna taparak parayı elinde tutanı ise tanrı ilan eder haldeler..
Biz kendimize müslümanlar olarak gelmedikçe Batı bizle oyun oynayacak ve zulmedecektir.
Önce fitne salıp sonra sorunu çözen kahraman ilan ederek tiyatrosunu sahneleyecektir.
Olan masum müslümanlara olacaktır.
Sanılmasın ki bu akbabalar sessiz kalanlara bulaşmayacaktır.
Yarın bugün Suriye’de ne yaşanıyorsa Mısır da Suudi Arabistan da ve BAE de de yaşanacaktır.
Kimsenin şüphesi olmasın.
Batı kendi oynuyor kazanan yine kendi oluyor. Doğu yani müslümanlar ise sadece seyrediyor.
Hal böyle olunca olması gereken müdahaleler de Batının insafına bırakılıyor.
Gecikmeli müdahaleler yapılıyor.
Türkiye gibi kimse biz göbeğimizi keseriz, ülkem ve dini Islam üzerinde Batı’ nın oynayacağı oyunu da bozarız diyerek resti çekmiyor.
Nasıl bir Müslümanlıklasa, nasıl bir yiğitlikse!
Bu gaflet ve rehavet örtüsünden kurtulunmadığı sürece zulüm devam edecektir.
Buna mahal verenler ise mümkünse Müslümanım diye ortada dolaşmasınlar.
O masumların kanına sessiz kalanların eli de bulaşmıştır bu da böyle biline..