Taraftarlar, Terim’ in gelişi ile birlikte özlenen Galatasaray’ı izleme fırsatını bulmaya başladılar. Terim’in sihirli eli ilk önce kaptan Selçuk’a değdi. Sezon başında istenmeyen adam ilan edilen ve gösterilen tepkiler nedeniyle nerdeyse takımdan kopma noktasına gelen kaptan, Terim ile birlikte tabiri caizse küllerinden doğdu. Tekrar takım liderliğine soyunarak takıma olan katkısını üst düzeye çıkarmaya çalışıyor. Kayseri maçının ilk yarısında sergilediği futbolun izleyicide bıraktığı izlenim bu yönde idi. Tabi ki kondisyon olarak hala hazır değil ve daha fazla maç oynamaya ihtiyacı var. Görev aldığı süre arttıkça, kendi oyun ritmini bulup bizlere eski Selçuk’u izlettireceğinden eminim. Özellikle ilk golün hazırlanışını ele alacak olursak, altyapılarda hücum organizasyonu nasıl yapılır başlığı altında anlatılabilecek ders niteliğinde bir ataktı ve gol ile sonuçlandı. İkinci golde de güzel bir oyun organizasyonu izledik. Bu iki golün hazırlanışındaki ortak isim Selçuk iken bitirişi yapan futbolcu ise Eren Derdiyok oldu. Eren’in ceza sahası içinde markajdan kurtularak iyi pozisyon alması golleri getiren ana unsurdu. Attığı iki gol ile Kayserispor karşılaşmasında Gomis’i aratmadı. Galatasaray’da Gomis’in dışındaki eksikler Maicon ve Fernandao idi. Savunmada Denayer ve orta sahada Selçuk onların eksikliğini pek aratmadı. İlk yarıda sergilenen futbol oyun olarak muazzamdı. Takım olma konusunda eksiklikler giderilmiş ve belli bir oyun şablonu oturmuş gibi gözüküyor. Lakin takım kondisyonu açısından hocanın da basın toplantısında dediği gibi sıkıntılar yaşanıyor. 60. Dakikadan sonra Galatasaray oyundaki hakimiyetini kaybetti. Kayserispor, Umut ile golü bulduktan sonra ataklarını arttırarak yüzde yüzlük gol pozisyonları buldu. İlk goldeki Güray’ın adrese teslim ortasından bahsetmeden geçmek olmaz. Güray, tekniği ve oyun bilgisiyle büyük takımlarda oynayabilecek bir oyuncu. Sol ayağını çok iyi kullanan futbolcu, açtığı isabetli ortalarla ve hücuma olan katkısıyla gerçekten çok göze çarpıyor. İşte Galatasaray’ın tam da aradığı sol bek budur denilebilir. Lakin devre arası transfer döneminde takımının onu bırakacağını sanmıyorum. Bir diğer söz etmeden geçemeyeceğimiz isim kurtarışlarıyla maçın kaderini belirleyen Muslera. Taffarel’in gelmesiyle beraber Muslera’nın da oyuna olan konsantrasyonu artmış anlaşılan. Kendisinden beklenen performansı sahaya yansıtan isimlerden biri de oydu. Galatasaray’da hücum oyuncuları Fegholiu, Rodrıgues, Yasin de iyi performans ortaya koydu. Daha önceki yazılarımda defalarca Belhanda’nın performansını eleştirip, takıma sağladığı katkıyı sorgulamıştım. Terim de oyuncudaki bu performans düşüklüğünü görmüş olacak ki onu kızağa çekip, bu maçta oyuna dahi sürmedi. Biraz aklını başına toplayıp performansını arttırırsa ne ala, yoksa sezon sonunda transfer listesinde kendine yer bulabilir. Belhanda, aldığı maaşın hakkını gösterdiği performansla ortaya koymalıdır. Oyuna sonradan giren Donk ve Sinan Gümüş sezonun ilk yarısındaki maçlarda çok az süre almışlardı. Terim bu oyuncuları bir kenara atmak yerine tekrar takıma kazandırarak büyük bir iş yaptı. Böylelikle takımdaki oyuncu derinliğine katkıda bulundu. Transfer dönemi bitmek üzere iken yeni yönetim takıma bir iki takviye yapabilirse çok iyi olur. Açıkçası yeni yönetim ve yeni hoca ile birlikte takım yeni bir hüviyet kazandı. Dursun başkan en sonunda kendi ipini kendi çekti. Sevabıyla günahıyla bu takıma başkanlık etti. Katkılarından dolayı kendisine teşekkür etmek gerekir. Yeni yönetime de başarılar dileyip, kendilerine şampiyonluk nasip olmasını temenni ederiz.