Var mıdır bir Selahattin Eyyübi daha?
Sözden öteye geçip zalime kafa tutacak, tutmakla kalmayıp Kudüs’ü fethedip düşmana korku salacak var mı bir babayiğit daha?
Sözünün er’i, tuttuğunu koparan, mazluma kucak açan bir Selahattin’i arıyor Kudüs bugün!
Şimdi soruyorum eh ahali ne yaptık biz bugüne kadar Kudüs için, Filistin için?
Laftan öteye gidebildik mi?
Kudüs alttan alta işgal edilirken, müslüman kanları dökülürken ne yaptık biz?
Kuru yaygara koparmak değil marifet!
Marifet Selahattin olup Kudüs’ e uzanan eli kırmak!
Biz ki Müslümanlığın ana direği, Islam’ın son sağlam kalesi, alperenlerin yetiştiği toprakların varisiyiz!
Soruyorum hakkını veriyor muyuz?
Kudüs için BM’de karar aldık da ne oldu?
Kararın yaptırımını uyguladık mı?
Kudüs’ü Filistin Başkenti yapabildik mi?
Türkiye Filistin Büyükelçiliğini Kudüs’ te açabildik mi?
Israil’i geri çektirdik mi?
Öldürdüğü masumların hesabını sorabildik mi?
Aralık 2017 BM Kudüs Kararı’ndan bu yana ne yaptık efendiler?
Meydanlarda lafla peynir gemisi yürütmekten başka!
Bakın ABD açtı elçiliğini Kudüs’ e, biz ne yapıyoruz karşılığında?
Kınamakla durmuyor yapılanlar, akıtılan kanlar!
Israil’in iliğini kemiğini kurutabiliyor musun ondan haber ver!
Mavi Marmara’dan beri Israil yaptığını yapıyor.
Birkaç söylemle hemen ardından dostluk sözleri edilir oluyor.
Israil Orta Doğu topraklarını karıştırıyor, talan ediyor. Yetmiyor Doğu Akdeniz’ e el uzatıyor.
Türkiye olarak bizler seyretmekle yetiniyoruz.
Israil’i söylemsel sert cevaplar yıldırmaz.
Boykot yapabiliyor musun, ticareti kesiyor musun?
Dünya bazında etkili olup Israil’i geri adım attırıp 1967 topraklarına geri çektirebiliyor musun?
Yaptığı katliamı uluslararası adalet divanında yargılayıp cezasını kestirebiliyor musun?
Hadi bunlar olmadı ya allah deyip kılıcını gırtlağına dayayabiliyor musun?
Büyükelçisine çek git demekle olmaz, bugün çek git deyip yarın hadi gel demeyeceksen, Israil’e hesap soracaksan bunu de!
Yarın o elçiyi tekrar çağırdıktan sonra ne anlamı kalır git demenin!
Hani ne oldu bizim kırmızı çizgilerimiz?
Bırakın kırmızı çizgileri, uluslararası hukuk katlediliyor, BM kararları hiçe sayılıyor kimsenin ses çıkardığı yok!
Olur mu bak başka devletler neler diyor, elçilik açmıyorlar demeyin!
Yarın öbür gün çıkarları gerektiğinde nasılsa ABD direği dikti oraya onlarda tıpış tıpış gider açarlar.
Işte bundan dolayı bir Selahattin Eyyübi ister Kudüs!
Çektiği gibi kılıcını adalet için zalimin boynuna indirecek bir yiğit ister!
Sözünü tutan, geri adım atmayan öleceğini, siyasetten silineceğini bilse bile Kudüs için, Islamiyet için kendini feda edecek bir fedai ister.
Kudüs kendine âşık olana kapılarını aralar.
Kolay mıdır Kudüs’ü fethetmek, zalimden korumak!
Dirayet ister, istikrar ve ihlas ister, hidayetle kuşanan lafla ortaya çıkmamış başını meydana koyan mert ister.
Hiç kimse kusura bakmasın Türkiye olarak topyekun Kudüs’ te çuvalladık!
O parti bu parti meselesi değil, hepimiz bize yakışanı yapamadık, dik duramadık, zalime fiilen boyun eğdik!
Selahattin’ in mirasına sahip çıkamadık!
Peygamber Efendimizin hediyesini koruyamadık!
Biz ki şanlı ordu, şanlı komutan müjdesiyle şereflenmiş bir halkız, yakıştı mı bu bize?
Fatih’in torunlarıyız demek bedel ister, layık olmak ister!
Hadi göster denilince kapılar arkasına kaçmakla Fatih’in torunu olamayız bizler!
Kudüs’ü ne kadar sahiplendik ey beyler!
Ölüm kalım meselesi dedik mi?
Ya Kudüs beni alır ya ben Kudüs’ü dedik mi?
BM’de alınan kararı siyasi malzeme yaparken bir gün bugünlerinde geleceğini düşünüp öyle konuştuk mu?
Hani Dünya 5’den büyük diyoruz ya bunu Kudüs üzerinden gösterdik mi?
Ey ABD dur bakalım, istediğin gibi bu topraklarda adım atamazsın sözlerini eyleme döküp dikildik mi karşısına?
Sokaklarda eylem yaparak durduramayız akan kanı?
Israil umursar mı o eylemleri terör estirirken?
Israil takar mı miting meydanlarındaki çıkışları!
Icraat gerek beyler icraat!
Sözden ötesi gerek!
Sen Kudüs’ü cümle aleme Filistin Başkenti olarak kabul ettirirsen işte o zaman Fatih’in de torunu olursun, Süleyman da senin ecdadın olur, Selahattin Eyyübi de hakkını helal eder, Peygamber Efendimizin de gönlü şâd olur.
Sen Kudüs’ e el sürdürmezsen çıkıp o zaman dersin ben Islam’ ın kalesiyim, müslümanların umuduyum diye yoksa hiç kimse bu iddiada bulunmasın.
Işte bizim için büyük sınav Kudüs!
Ya Selahattin olacağız ya da tarihimizde bu leke ile utanç içinde yaşayacağız.
Şu bir gerçek ki Kudüs kan ağlıyor ve kanlar içinde bir Selahattin Eyyübi arıyor!