Bundan 19 gün önce Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca Beyefendi, ülkemizde ilk koronavirüs vakasının görüldüğünü açıklamıştı. 19 gündür hepimiz mümkün mertebe evlerimizdeyiz. Temizliğimize azami derece özen gösteriyoruz. Peki hiç bu zamana kadar tefekkür ettik mi? İç alemimize yolculuk ettik mi?
Bu soruları becerememiş biri olarak aslında niyetim sizlerle dertleşmek. Ekseriyetle evimde olduğum için bir şeyi çok iyi farkettim: Biz aile olmayı da unutmuşuz. Günlük hayatımızda gündüz işimizde gücümüzdeyiz, akşamları da genelde dışarıda olmayı tercih ediyoruz. Peki, hiç evimizde oturup ailemizle kendi aramızda sohbet ettik mi? Ettiysek acaba en son ne zaman? Acaba en son ne zaman birlikte bir film izledik?
Şimdi en önemli soru… Acaba en son ne zaman derin bir şekilde tefekküre daldık? İç muhasebemizi ne zaman yaptık? İşte şimdi en müsait zamandayız. Bir yandan dışarıdaki görünmeyen düşmandan korunurken diğer taraftan kendi içimizdeki fazlalıklardan kurtulabiliriz. Eksik veya yanlış düşüncelerimizden arınmamızın tam vakti. Sözün özü, halvet eyleyebileceğimiz bir vakit. İşte ancak bu şekilde ellerimizi yıkadıktan sonra ruhumuzu yıkayabiliriz.
Geçtiğimiz hafta sağlık çalışanlarımıza ithafen bir yazı yazmıştım. Orada bir eksiklik farkettim. Yeterince kişiye teşekkür edememişim. Bizler için kendi sağlığını riske edip herkesin imdadına koşan güvenlik güçlerimize, askerimize ve polisimize de teşekkürü bir borç bilirim. Allah hepsinden razı olsun.
Kıymetli okurlar, bugünler elbette geçecek. Nasıl geçeceği de bizim elimizde. Evlerimizde kalırsak hep enfekte olma konusundaki riskleri ortadan kaldırırız hem de bir başkasına taşıma ihtimalimiz olmaz. Elbette günlük hayatımızı geçirecek alışverişlerimizi yapacağız. Fakat unutulmamalıdır ki dışarıda harcadığımız her saat, dakika ya da saniye hem kendimize hem sevdiklerimize zarar yazar.
Lütfen #evdekaltürkiye.
Saygılarımla efendim.