Daha önceki yazılarımızda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından ve siyasi sebeplerden dolayı Türkiye’nin kredi notlarını nasıl kırdığını görmüştük. Bugün ise dolar üzerinden yapılan saldırıları inceleyeceğiz, inşallah.
Bunun en somut örneği iki gün önce yaşandı. Malumunuz döviz uzun zamandan beri yükselişte. Türk Lirası, hiç olmadığı kadar değer kaybetmiş durumda. Doğal olarak buna karşı önlemler de alınmaya çalışılıyor. Yapılan saldırıları önlemeye çalışan projeler yürürlüğe henüz daha konmadan kirli eller duruma el attı.
Türkiye ekonomisi, Mayıs 2013’te çıkan ‘Gezi Olayları’ndan itibaren büyük saldırı altında. IMF’ye borç bitmiş, faizler hiç olmadığı kadar düşmüştü. Kirli eller o günlerde Türkiye’ye uzandı. 15 Temmuz’da yaşanan hain kalkışma ile devam eden bu karıştırma eylemi, 24 Haziran seçimleri öncesinde yine başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında “Ekonomide rasyonel bir tabanı olmayan, tamamen kur saldırısının önüne geçmek için projelerimiz var” açıklamasını yaptığı anda 4.27 TL’den 4.30’a çıkartılan dolara rekor kırdırıldı. Londra kaynaklı hacimsiz işlemlerle yapılan operasyonun zamanlaması, Türkiye’ye yönelik saldırının pervasızlaştığının açık bir göstergesi oldu.
ABD’de FED’in faiz artırımı yapacağı beklentisi gelişmekte olan tüm ülkelerin para birimlerini olumsuz etkilerken hedefte Ruble ve Lira vardı. Ne olur! Ne olur içimizdeki İrlandalıları susturalım. Bunlar faiz lobisinin ekmeklerine yağ sürüyorlar.
Mayıs 2013’ten bu yana Türk Lirası yüzde 56 değer kaybetti. Bu yerli çığırtkanlar biraz milli duruşlarını muhafaza etselerdi durum şüphesiz ki bambaşka olacaktı. Ey yerli çığırtkanlar! Ey içimizdeki İrlandalılar! Bizim başka ülkemiz yok! Ülkenize sahip çıkın!
Dün de doların 4,40’a dayanmasının ardından Külliye’de ekonominin kurmayları toplandı ve alınacak önemleri konuştu. Bunun ardından ise doların ateşi düştü, Borsa değer kazandı. Dövizin aşırı değer kazanmasıyla da Borsa son 10 ayın en düşük seviyesini gördü.
Bu arada geçtiğimiz gün Dünya Bankası ve dün Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye için beklentilerinin büyüme olduğunu açıkladı. İçimizdekileri ya susturacağız ya da durumu anlatıp safımıza çekeceğiz. Bunun başka bir yolu yok.