Bir toplumun eğitim sisteminin bir hedefi olmadığında o toplum diğer medeniyetlerin model insanını yetiştirir.
BATIYA AKADEMİK BAĞIMLILIĞIMIZ
Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Unesco’nun çeşitli alt birimleri dünya insanlarını bir araya getirmeye dünya çocuklarının daha iyi bir gelecek için korumaya çalışırken; uluslararası toplantılarda önyargılar, ekonomik çıkarlar, etnik çıkışlar bütünleşmeye gölge düşürüyor. Dışarda çevre sorunlarıyla, açlıkla, amansız hastalıklarla, bölgesel savaşlarla, doğal afetlerle boğuşan bir dünyanın varlığı bu tarz kuruluşların işlevlerinin geçersiz olduğunun ve her topluma uyarlanamıyacağının açık bir göstergesidir. Bu çelişkilerden, Osmanlı gibi bir medeniyet geçmişi olan Türkiye de nasibini almış, son yüzyıldaki Batı güdümlü eğitim politikalarıyla batıya adam yetiştiren, kendi geçmişiyle çelişkili bireyler yetiştirerek bir kaos dönemi yaşamıştır.
Geçmişimize bir göz atalım…
Medeniyet kavramını ilk ortaya koyan ve bu alanda kitaplar yazan Farabi’dir. Onu İbni Haldun gibi alimler takip etmişlerdir.
Restore edilip bu sene tekrar hizmete açılan, 859 yılında cebirin yeni yeni ortaya çıktığı dönemlerde; ünlü Allame Fatma el-Fihriya tarafından kurulan aralarında İbni Haldun’un “Mukaddim” adlı eserininde bulunduğu 4 bin civarı el yazması kitaba sahip ve ilk diploma veren üniversite özelliğinde All Karaviyya Üniversitesi açılmış dünyanın en eski kütüphanelerindendir.
Yine Abbasi Devri’nin Bağdat’taki kitap hazinesi Abdulkadir Geylani’nin (ra) Kadiriye Medresesi’nde bulunan kütüphane en güzel, en eski, en nadide; çoğunluğu el yazması olan 60.000 esere sahip bir kütüphanedir. Bütün alan derslerinin verildiği ve yüksek öğrenim gören kız öğrencilerin de bütün kütüphane hizmetinden istifade ettiği Kadiriye Kütüphanesi’nin eserleri savaşlarda defalarca yağmalanmıştır.
Dünyada henüz benzerine rastlanmamış aynı anda 70 bin kişiye ders veren Abdulkadir Geylani’nin (ra) medresesinde, 13 ilim dalında ders veriliyordu. Bu ilimler arasında uzay bilimi gibi fenni ilimlerde mevcuttu. Gayrimüslimler ve papazlar dahi Abdulkadir Geylani’den (ra) fenni ilimler konusunda ders alıyorlardı. Selahaddin Eyyubi gibi zatları yetiştirerek Haçlı ordusunun püskürtülmesine medrese zemin hazırlamıştır.
İşte medeniyetimizin temelleri ve eğitim sistemi İhya merkezdedir. Modern (!) dedikleri eğitim sisteminin ise İmha merkezli olduğunu; son zamanlarda bizi haçlıya çiğneymeye çalışan Sözde dini oluşumlarda da görmüş bulunduk.
Kadim eğitim sistemimizin yetiştirdiği bir tek alim bile bazen insanlığa yetmiştir. Örnek olarak Endonezya’yı bir tek Alim ve Arif zat müslüman etmiştir. Aynı örnekte Kamerun ve Bosna-Hersek’te gösterilebilir.
Başka hiçbir medeniyette bu örneklere rastlanmaz.
Osmanlı ilim geleneği ise tüm İslam medeniyetindeki ilim geleneğini temaruz etmiş bir gelenektir. Bu geleneğin kalitesini kimse inkar edemez. Sıfırdan eğitim temelleri oluşturmak demek bin dört yüz yıllık geleneği çöpe atmak demektir. Dolayısıyla medeniyet birikimimizin üzerine yeni sistemimizi inşa etmeliyiz.
Newtona sormuşlar nasıl bu kadar öngörülü olabiliyorsun?
“Ben devlerin omuzlarından ufka bakan bir cüceyim.” cevabını vermiş.
Bizde bu birikim mevcutken alimlerimizin yüreklerinde ve omuzlarında yeni eğitim hedeflerimizi netleştirerek kendi sisteminize geri dönmeliyiz.
Bizde bu birikim mevcutken alimlerimizin yüreklerinde ve omuzlarında yeni eğitim hedeflerimizi netleştirerek kendi sisteminize geri dönmeliyiz. Son cümleniz yazınızın özeti olmuş ve harikulâde bir şekilde tamamlanmış. Kaleminize kuvvet sayın Selma Medeni hanımefendi hürmetler…
Kaleminize,yüreğinize saglık Selma hocam. Saygılar..
Köklerimize tekrar sarılmak bizi kurtuluşumuza kavuşturacaktır. Dikkatle okunması ve anlaşılması gereken muazzam bir yazı yüreğinize sağlık hocam
Güneş Doğudan yükselir.
Ecdadımıza saygıyı hürmeti borç biliriz bıraktıkları emanete sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Kaleminize sağlık Hürmetler Sayın Selma Medeni Hanımefendi
Kiymetli Selma hocam Tebrik ederim,
Bu şartlara göre alternatif yapilabikur eğitim konularında
Modeller uzerine yazılarınızı bekleriz
Bayramınızı tebrik eder,
Hâkkin hakim olduğu
gerçek bayramlara ulasmabilmemizi temenni ederim
Ömer Ertuğrul YILDIZ