Bir tarafta yılların solcu CHP’si, bir tarafta kendini ülkücü ilan eden lakin FETO ile yakınlığından dolayı partisinden uzaklaştırılan başkanı olan sağdaki cenahın oylarına talip IP ve muhafazakar parti Saadet Partisi..
Birbirine bu kadar uzak ve ters partilerin oluşturduğu ittifaka ancak bu kadar güzel isim takılabilirdi.. Bahçeli’yi tebrik etmek lazım.. Yine siyasetteki üstatlığını konuşturdu..
CHP’ye oy veren cenah yıllardan beri sola sevdalı, orak çekiçle, Mao, Stalin, Lenin’le yaşamış, yeri gelmiş sağcı diye kardeşinin karşısına dikilmiş bir kesim..
IP ise ülkücülerin oylarına talibim diyor, milliyetçiyim diyor lakin açıkladıkları parti programlarından tutunda attıkları her adım fiyasko.. Amerikan’ın ipine tutunmuş gidiyorlar.. Ya da Pensilvanya mi desek?
Saadet Partisi ise Cumhur mu Cümbüş mu ikileminde.. Oy oranı düşük ama her nedense öyle bir büyüttü ki Cümbüş taraftarları kendini bu tarafa daha yakın gördü gibi Karamollaoğlu..
Hal böyle olunca bu ittifak tutar mı diye realiteye bakmak lazım..
Saadet partisinin anlayışı ve yaklaşımı belli… Muhafazakarlıkta taassupluğa yakın kesimin oylarını alan parti.. Peki CHP bu kesime nasıl bakıyor? Yıllar önce cami yıktıran, ezan sesine dayanamayan vekilleri olan, muhafazakar kesime eziyetler çektirmiş bir parti ile aynı yolda yürümek akıl karı mıdır? Partinin seçmeni buna olur der mi? Bunca uçurum varken arada sormak lazım…
Diğer tarafta aynı durum IP ve CHP arasında da geçerli.. IP sağ kesime ve ülkücülere hitap ettiğini dile getiriyor, milliyetçiyim diyor lakin ülkücülerle solcuların geçmişini unutup CHP ile yan yana gelip oy istiyor..
Akşener güzellemeleri dizen CHP sempatizanları ise bir zamanlar HDP’yi güzelleyip saz çaldırarak Nişantaşı’dan oy alıp meclise soktukları mazisine güvenerek aynı oyunu IP’de oynuyorlar..
Akşener’i anketlerle güçlü gösteriyorlar lakin unutuyorlar ki CHP bir taraftan da HDP’ye yaklaşıyor..
Haa doğru ya bir de HDP vardı cümbüşün içinde..
Kürt milliyetçileri ve bölücü terör örgütü sempatizanları ve sözcüleri girdi işin içine..
Maşallah ne ararsan var..
Bu kadar terslikten ancak şer doğar..
Bu millette şer ittifakına sandıkta tokat basar..
Böyle bir ittifak görülmemiştir doğrusu..
Partilerin başkanları da neyin peşinde aslında kendileri bile bilmiyor gibi.. Yoksa akılları biraz başlarında olsa bir araya gelmeyi bırakın selam vermekten kaçınırlardı..
Ne ortak yanları var diye bakacak olursak aslında bir ortak yanları var!
Hepsinin talimatları aldıkları patronları ortak!
Hepsinin yüzü Batı’ya bakıyor.. Okyanus ötesi ve Avrupa’ya..
Hepsinin istediği tek bir şey Erdoğan’ı devirmek..Ülke ne olursa olsun umursamamak..
Bunun için gerekirse darbeye bile sessiz kalıp alttan destekçi olmak..
Terör örgütlerine sempati duymak.. Biri FETO diğeri PKK-PYD-YPG..
Hal böyle olunca aslında bir tane daha ortak noktaları çıkıyor meydana: o da milletin karşına geçip Türkiye Cumhuriyeti’nin üstüne toprak atmak..
Baktığımızda ortak noktaları da çokmuş aslında..
Öyleyse bu ittifak tutar(!)
Hayallerine kapılmak tek bir sonuçla neticelenir..
O da sandığa gömülmek..
Millet böyle bir ittifakı ancak sandığa gömer.. Öyle bir gömer ki bir daha da o sandıktan çıkamazlar..
Yazı taraflı gelebilir belki okuyanlara ancak realite bundan ibaret..
Taraf ise belli: millet, vatan, devlet
Tarafı bunlar olmayanlar cümbüşün içine düşerler..
Sonra da düğün derneği kurup kendileri çalar kendileri söylerler..
Ama millet dinlemez!
Tutmaz bu ittifak, yenilmez!
Bizden söylemesi hala el sıkışıp umut bağlıyorlarsa buyrun meydana..