Muhabbete mazhar bir yürekle yollara dökülmek diledim bugün…
Cuma’nın kuvvetinden güç alarak göğe doğru kanat açmak istedim…
Yeryüzündeki bir çiçeğin güzelliğinde seyreylemek istedim cemâlini…
Gökten yere doğru uzanan yağmur damlalalarının birbirine değmeyişine nasıl da hayran kaldım…
Senin rahmetinle yeryüzüne düşen bir damlanın her bitkiye nasıl hayat verdiğini seyreyledim…
Yoldan geçen her bir insana selam vermek, hepsine ayrı ayrı tebessüm eylemek istedim…
Somurtkanlığımı tebessüm ile eritmek, bitmek bilmeyen öfkemi toprağın güzelliğinde yok eylemek istedim…
Sonsuzluğa uzanan bir maviliğin yeryüzünün derinliğine değdiği ufuk çizgisinde başlayan Sen’in yeşil rahmetin ne kadar muazzam.
Cuma’nın güzelliğinde bir muhabbet diledim ki başı da sonu da Sen ola…
Herkeste Sen’i seyredeyim istedim…
Güzelliğini…
Cemâlini…
Aşkını…
Hayranlığını…
Ya Allah…
Yüceliğine akıl yettiremiyor, kuvvet ve kudretini düşündükçe acizliğimi yeniden ve yeniden hatırlıyorum…
Allahım layık olamıyorum…
Acizliğimi tam mânâsıyla idrak edemiyorum halbuki ne kadar da aczim…
Bir nefese muhtaç…
Sen’in sevginin güzelliğiyle eriyeyim Rabbim…
Sen kal sade geriye…
Bir nefes ki cânıma Allah Allah…
Tatlı bir meltem misali dolar içime içime…
Bir nefes ki cân ruhuma…
Ve Allah Hayy…
Cumanın birliğinde aşkımız daim olsun gönlümüz Sen’inle şen olsun…