Taşlar, güneşin ısısı ve ışığı ile yıllar içerisinde havanın, suyun daha pek çok şeyin de etkisiyle içerikleri değiştirilerek Rabbimizin Kudret sıfatıyla değerli özler hâline getirilirler. Onların esmalarının, ilimlerinin nurunun gereği olarak bu dönüşüm gerçekleşir aslında. Kaderlerine taştan, cevhere dönüş nakşedilmiş. Kimi altın kimi demir kimi elmas kimi çakıl taşı.
İnsan da nefis terbiyesiyle pek çok olumsuz yanını olumluya dönüştürebilir. Kim olduğunu, niçin yaratıldığını sorgulamak, içimizdeki gerçek “Ben”e ulaşmak için çabalamak, değerimize değer katar. Ünsiyete ayna olarak seçilmişliği idrak eden insan makamları, toprağın, kayanın içindeki zerreler gibi kendilerini, kaderin akışına terk ettiklerinde ne ateş ne soğuk ne basınç onları yollarından döndüremez. Dünya yaşamının zorluklarına karşı sabır ve gayret libası sırtlarında, toprak olan bedenlerinin içindeki cevherlerine ulaşmaya çalışırlar. Bazılarının nasibine zümrüt, bazılarına da demire pas olmak yazılmış. Kimine de bir âbâ düşer ki tüm cevherler onun altında sırlıdır.
Bir pamuk tohumu eken çiftçi, tohumun çatlama zamanını bilir, suyunu zamanında gereği kadar verir. Sıcak altında yanan bedeninden bembeyaz nimetine, çiçeğin pamuğa dönüşme sürecine hayretle bakar, sabır sonucu nebat pamuk olur görünür. Kaderinde kefen olmak da var, padişahlara gömlek olmak da.
Bir damla su olan tohumumuz çatlayıp rahimlerde üç karanlık evreden geçip dünyaya geldiğinde, anasının sütü, onun yaşam suyu olup adım adım Ademliğe yürütülür. Bu makamda cevher sırrı bildirilen insanlar, zorluklara, göğüs gererler, sabırla kendi topraklarının mücevherleşmesini beklerler. Akıl ve ruh öğretmenlerinin ilim sütüyle beslenirler, iman çapasıyla beden toprağı kazdırılır. Madenciler kaç metrede, neyi bulacaklarını biliyorlarsa, İnsan olma mektebinin öğretmenleri de kimde ne var ezelden bilirler. Altın olan ayarınca, elmas olan kıratınca suretlendirilir.
Yıllar gerektir ki güneş altında bir taş,
Ya Bedehşanda yakut ya da Yemende akik olsun.
Aylar gerektir ki bir pamuk çekirdeği toprak altında
Gelişsin de ya bir çıplağa örtü ya bir şehide kefen olsun.
ŞEMS HAZRETLERİ- MAKALAT