Dün yazdığımız “Bu Sessizlik Niye?” yazısına bugünde devam edelim istedik.
FETÖ’nün siyasi ayağı ve FETÖ’nün bazı maşalarıyla algı operasyonlarına karşı doğru düzgün ses çıkmaması üzücü doğrusu…
Bahçeli bugünkü grup toplantısında haklı olarak FETÖ ile mücadelede çetinliğe vurgu yaptı. Kim kimin nesi, kim kimin damadı bakılmamasına kimin gizli ve kirli ilişkileri varsa ortaya konulması gerektiğini söyledi.
Damat mevzusu her ne kadar Ak Parti ile ilişkisi olmasa da sessiz kalındığı sürece bir ur gibi büyüyücek ve fatura AK Parti’ye patlayacak.
Bir de üzerine CHP raporu çıktı.
CHP bir rapor hazırladı ki rapor 15 Temmuz darbesi ile ilgili…
Raporda Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur’un bir gazeteci tarafından dile getirilen tezlerini yazıya alması ve darbeden önce dile getirmesini delil olarak gösteriyorlar.
“Efendim siz bu darbeyi biliyordunuz engel olmadınız” deniyor bir nevi. Raporda ortaya konulan iddialara yönelik de herhangi bir belge ve delil sunamıyorlar.
Adını da kontrollü darbe koyuyorlar.
Hadi diyelim ki biliniyordu. Şu anda binlerce kişi tutukalanarak içeri alındı. Bunların darbeden önce tutuklandığını bir düşünelim. Siz ne yapacaktınız? Bunu tahmin etmek zor değil, hemen sahneye çıkıp itiraz ederek, “muhalifler diye susturuyorlar” diyecektiniz. Demeyiz demeyin! Cem Küçük’ün “hava kuvvetlerinde FETÖcüler var” diye iddia ettiğinde ne yaptığınızı hepimiz çok net hatırlıyoruz.
Diğer taraftan MİT’e giden itirafçının darbe olacağını dile getirdiğini söyleyerek Hakan Fidan’ı suçluyorlar. Halbuki o itirafçının MİT Başkanına yapılacak bir operasyon olacağını söylediği MİT kayıtlarında yazmasına rağmen bunu dile getiriyorlar.
Hakan Fidan ile Hulusi Akar’ın bir gün önce görüşmelerini baz alarak planlanmış bir darbe olduğunu iddia ediyorlar.
Diğer tarafta bir başka gazeteci 12 Vali ve bir Savcının bylockçu olduğunu iddia ederek hükümetin ve emniyetin aynı zamanda yargının FETÖ ile mücadele etmediğini dile getiren bir yazı yazıyor.
Bir başka gazete “Karargah rahatsız” diye manşetler atıyor.
Hepsi de FETÖ’nün emellerine bilinçli ya da bilinçsiz hizmet ediyor.
Tüm bunlara rağmen elinde bir çok delil olması ve yalanlayacak argümanlar olmasına karşı hükümet ve Ak Parti sessiz kalıyor, niye?
Niye bir araştırma ve çalışma yapılarak iddialara net bir cevap verilmiyor?
Neden bu iddiaların önünü kesecek nitelikte bir tepki gelmiyor?
CHP ısrarla ve inatla “kontrollü darbe” diyor hükümet kanadından “ bu kabul edilemez”den öteye geçip sert bir yanıt vermiyor. Neden?
FETÖ’nün böyle mesnetsiz operasyonlarına karşı maşaları dört bir koldan saldırırken hükümetin eli neden armut toplarcasına havada kalıyor?
Bugün Ak Parti grup toplantısını izledik.
Grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişten günümüze yapılan tüm hizmetlere, terör örgütü PKK ile mücadeleye ve Katar krizine kadar her bir şeye değindi ama sonuna kadar izlemiş olmama rağmen bir türlü bu iddialara sert bir yanıt vermedi.
Millet bunca iddialar karşısında bir tavır beklerken sessiz kalındı, görmezden gelindi ya da gündeme değer görülmedi.
Elbette hizmetlerinizi anlatabilirsiniz, helal olsun. Hakkınız vardır.Lakin bugün hizmetleri anlatmanın yanı sıra bir de bu operasyonlara karşı büyüyen urları neşterle kesip atma vaktidir.
Siz böyle sessiz kaldıkça başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ekseriyetinde devletimize ve milletimize yapılan operasyonlar amacına ulaşacaktır.
Gün böyle operasyonlara karşı ne sessiz kalma ne de kibarca geri çevirme günü değildir!
Bir gazeteci günlerdir 12 valiyi zan altında bırakan iddialarda bulunuyor,ki vali devletin temsilcisidir, buna da kanıt gösteremiyor. Ama hükümet kanadı araştırıp da öncesinde çıkıp kamuoyunu bilgilendirme gereği duymuyor. Niye?
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi, dost acı söyler ama doğruyu söyler.
Bakın beyler! Siz böyle sessiz kaldıkça atılan iftiralar ve kirli operasyonlar büyür büyür başınıza yığılır ve siz altında ezilir gidersiniz.
Ak Parti böyle gaflet içinde bir rehavette olduğu müddetçe çirkince saldırılara karşı bir delil ortaya koyamadığı müddetçe milletin kalbinde ve düşüncesinde gittikçe eriyecektir.
Nitekim bu sadece parti meselesi de değildir! Bu millet ve devlet meselesidir!
Bu hainlerin devletimize açtığı yara ve verdiği zarar ortadadır. Hala daha yurt dışından aldıkları destekle buna devam ettirdikleri görülmektedir.
Ama siz hala buna karşı sadece lafla kalıp doğru düzgün bir şey ortaya koyamazsanız korkarız ki başarılı da olacaklardır.
Bu çevreler algı operasyonu yürüterek toplumun algısına hainlikleri zerk ediyorlar. Lakin buna panzehir olacaklar uyuyor!
Kimse kusura bakmasın, uyanın uyanın!
Bu hainlerle mücadele etmek uğruna 248 şehidimizin akıttığı kan henüz kurumadı.
Ömer Halisdemir’e bile bylockçu diyen hainlere siz doğru düzgün karşılık veremezseniz o kahraman şehidimizin kemikleri sızlar bilesiniz.
Bu milletin de vicdanını sızlatır,sabrını tüketirsiniz, işitesiniz.
Biraz olsun Bahçeli’nin çağrılarına da kulak veresiniz.
Bu kuzu sessizliğini bırakın da Türk’ün kurdu nasıl olurmuş çakallara gösteresiniz!!!