FETÖ’nün üniversite ayağı var, askeri ayağı var, bürokrasi ayağı var, MİT ayağı var, yargı ayağı var, emniyet ayağı var da siyasi ayağı yok mu?
Virüs gibi tüm ülkeye dağılan bu hainler siyasete girmedi mi yani?
Buna kimse inanmıyor!
Bahçeli’nin de değdiği gibi bakkalını al, çakkalını al, osunu busunu al ama asıl zehirli olanlar ortada yok!
Sayın Bahçeli çok önemli bir soru sormaktadır: 15 Temmuz başarılı olsaydı kim Cumhurbaşkanı olacak, kim Başbakan olacaktı?
Kabine de kimler yer alacaktı?
Milletvekili listelerinde kimler vardı?
Bu kadar hazırlanmış bir darbe girişiminde bunlar belli değildi kimse demesin bize!
Aradan 1 yıl geçti ama bu isimlere bir türlü ulaşılamadı. Neden?
Aslında ilk başta açıklanacak ve bulunacak bu isimlerken bakkalına çakkalına takıldık.
Referandum sonrasında bir şeyler yapılacak diye beklendi .
Herkes FETÖ’nün siyasi ayağının çökertilecek olması konusunda tutuklamalar beklerken sessizlikle karşılaştı.
Birilerinin damatları tutuklanıyor, serbest bırakılıyor, yine sessizlikle tepki verilmeden geçiştiriliyor!
Başka tutuklamalarda açıklamalar yapılırken neden Arınç’ın ve Topbaş’ın damatlarında sessiz kalınıyor. Evet bu şahısların Ak Parti ile ilişkisi yok ancak buna sessiz kalmak milletin kafasında soru işaretleri oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı “babamın oğlu olsa tanımam” sözlerinin gereğini bir an önce yapmalı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan mücadelede etkin davranarak Bahçeli ile işbirliği içinde talimat verilerek başta AK Parti olmak üzere CHP’de ve diğer partilerde kim varsa bulunup çıkartılmalıdır.
Bu şahıslar meclisten ve hükümetten uzak tutularak çözüm bulunamaz, milletin beklediği çözüm bu değildir.
Kim olursa olsun ihanet içinde olanların cezası verilmelidir!
En zehirli olunan alan temizlenmezse FETÖ ile mücadele başarısız olur ki ikinci bir darbede biz yataklarımızdan alınıp işkencelerle hapishanelerde kendimizi bulabiliriz.
Biliyoruz ki FETÖ ile içli dışlı olan, FETÖ’nün verdiği tapelerle siyaset yapan, FETÖcü hainleri alkışlatanlar var.
Millet bu sessizliği daha fazla kaldıramaz bilginiz olsun!
Bahçeli gibi dirayetli olup nasıl kendi partisinde açıkça savaş açtıysa ve temizlemek için düğmeye bastıysa bu Ak Parti ve CHP için de geçerli olmalıdır.
CHP, FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağız diye nağmeler atıyor da niye doğru düzgün çıkıp bir şey söyleyemiyor?
15 CHP’linin bir araya gelerek hazırladığı Pensilvanya ağızlı rapora karşı bir şey nedense Kılıçdaroğlu yapamıyor!
Raporda FETÖ’ye terör örgütü demeyi bırakın, dini cemaat olarak isimlendiriliyor ama yine de CHP’de FETÖcü yok deniyor!
FETÖcüler sakal uzatıp, solcu kemalist kisvesine bürünüyor, bunlar tutuklanınca bunlara siper olan CHPliler oluyor. Niye?
Olmaz efendiler olmaz, millet bu sessizliği de, gözünün içine bakıla bakıla yapılan hainliği de kaldıramaz!
Bunun faturasını ağır keser bilesiniz!
Başta iktidara keser elbette. Referandumdaki sonucun %51 olmasını bir de bu açıdan bakalım bence…
Emniyette, askeriyede, yargıda, basında, üniversitelerde somut adımlar görürken biraz da siyasette yasama ve yürütmede somut adımlar görelim.
Eski bakanlar ve milletvekillerinde hiç mi FETÖ ile ilişkide olan yok?
Lütfen bu soru işaretleri giderilmeli ve bir an önce millete güven verilmelidir!
Bu mücadelede çok etkin bir şekilde birincil faktör olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekeni yapmalı ve söylediği sözlerin arkasında durarak milletin kırılmaya başlayan güvenini sağlamlaştırmalıdır!
Belki bu durum partilere ciddi zararla sonuçlanabilir ama emin olun ki halk bu cesaretin ve dirayetin karşılığını verecektir. Bu mertliği takdir edecektir.
Bu millet nasıl 15 Temmuz’da ortaya canını koyduysa siyasilerde mücadelenin her alanında canını ortaya koymalı ve gerekeni yapmalıdır.
Artık sözlerden ve verilen vaatlerden öte gerçek ve somut adımlar görmenin vaktidir!
15 Temmuz’da tertemiz bir Türkiye ile şehitlerimizin ruhunu şad etme vaktidir.
Yoksa bu işin vebali ağırdır vesselam..