Sabır müslümanın direğidir. İmanın temelidir, yarısıdır.. Eyvallah..
Amma velakin sabır devlet işlerinde bekanın tehlikeye gittiği noktada buna karşı kayıtsız kalmaya doğru itiyorsa sizi, bu sabır değildir artık. Bu farklı bir noktadır.
Kaç yıldır Suriye’deki duruma sabrediyoruz. Zulüm içinde onlarca insan katlediliyor. Milyonlarca insan göç ediyor, telef oluyor. Lakin bu duruma bir türlü çözüm bulunamıyor. Her geçen gün de kötü gidiliyor.
ABD DAEŞ ile mücadeleye sözde dahil oldu. Burnumuzun dibinde Kürt Devleti kurmaya kalktı. Terör örgütlerinden ordu kurmaya yeltendi. Silah sevkiyatlarıyla sınırımızın dibinde sığınak yaptılar. Bir de üstüne üstlük Türkiye’ye kafa tutar oldu bu teröristler.
Neymiş efendim onları tanıyacakmışız! Sen bizim topraklarımıza göz dikeceksiniz biz de sizi tanıyacağız, başka emrin?
ABD’nin ikiyüzlülüğü ortada… Gerçi artık iki yüzlülük de kalmadı ya aşikar her şey… Rusya-Türkiye-İran bölgede ittifak kurdu. Anlaşmalar sağlandı. Amma velakin rejim güçleri rahat durmaz oldu. YPG’ye dur diyen olmadı.
Türkiye kırmızı çizgimiz Fırat’ın doğusu dedi.. Sınırımızda devlet kuramazsınız dedi. Bir gece Afrin’de olabiliriz dedi. “Hadi gelsene” diyorlar resmen bize ama biz hala daha sabrımız azaldı sözleriyle yetiniyoruz. Geç kalıyoruz geç!!!
Bir an evvel Afrin’e girmeli gerekeni yapmalıyız. Sınırımızdaki terör örgütlerinin yapılanması güvenliğimizi tehdit ediyor ve müdahale bizim en doğal hakkımızken bunu kullanmalıyız. En fazla söz söyleme hakkı bize düşerken sırf bu sabrımız yüzünden yakında bizim topraklarımıza da dadanacaklar o zaman ne yapacağız?
Yılanın başını küçükken ezmeliyiz diye uyarmıştık kaç sefer! Yılanı büyütüyorlar biz hala daha sabırdayız. Sınıra doğru yeni bir göç dalgası başladı, biz hala daha yaptırtmam, ettirmem ahkamlarındayız.
Söz zamanı çoktan geçmiştir, gayrı icraat vaktidir. Bir gece ansızın Suriye’ye girme vaktidir. YPG’nin sığınaklarını patlatma zamanıdır. İşte o zaman “sıkıyorsa devlet kur” deme gücüne sahip oluruz. Bundan gerisi kuru bir laftır.
Bizim kendi içimizdeki terör sorununu bitirebilmemiz için önce Suriye ve Irak’taki teröristleri kurutmamız lazım. Suriye ve Irak’ta güvenlik sağlanmalı ki bizim terör sorunumuz kalmasın. Yönetimler bunu yapamıyorsa biz yapacağız demektir. Kimsenin bizim evlatlarımıza, kardeşlerimize silah çekemeyeceğini nerde olursa olsun görmesi lazım.
Bu içişlerine müdahale değildir! Zaten bu durum içişlerinden çoktan çıkmıştır. Bölgeyi ve bilakis ülkemizi tehdit eden sorun doğrudan bizi ilgilendirir ki bu bataklık böceklerini kurutmak en doğal hakkımızdır.
Sabrımızı denemeyin, tüketmeyin, azaldı gibi kelamlar duymak istemiyoruz artık! Nitekim bu millette sabır kalmamıştır. Ülkemizin bekası söz konusuysa ne sabır kalır ne de başka bir şey. Bir an evvel gücümüzü göstermeli, zulmün önünü kesmeliyiz. Zalime boyun eğmeyeceğimizi göstermeliyiz. Kuklaların sonunun nasıl olacağını bire bir yaşatmalıyız ki başını kaldırmak isteyenlere ibret olsun.
Türkiye öylesine dünkü çocuk, yeni kurulmuş bir devlet değildir! Bizim 1000 yılllık mazimiz var. Devlet geleneğimiz var. Ceddimiz ne zalime boyun eğmiştir ne de fırsat vermiştir. Hakk için, adalet için, huzur için savaşmıştır. Bize düşen de bu yoldan ilerlemektir.
Sabırlar artık tükensin mümkünse! Yılan zehrini akıtmaya kalkışmakta gayrı kılıcı kınından çıkarma vaktidir efendiler!!!