“Candan bir veda olsun ki
Aşk heba olmasın…”
“Önünüze çıkan her şey bir mana için size sunulur.” HŞY
Yukarıdaki iki söz birbirinden bağımsız görünüyor. Aslında yer değiştirip okunduğunda binbir anlam içeriyor ve belki de herkesin aklına gelen tek bir şey oluyor:
“Kötü görünen bir olay hayrın vesilesi…”
Kaybedişler, vedalar, üzüntüler, kederler hep kötü müdür? Her an yarattığını düşünen Cenab-ı Azimüşşan kendisine sığınan kullarını hayra ulaştırır. Tabi kolay değil yangının ateşinden suyun ferahlığına ulaşmak… Hayat mücadelesinde hangi sınav bitmiş ki O’nun sınavı tükensin. En çokta sevdiğine geçer nazı. Adım adım daha çok yaklaştırmak ister kendisine. Yeri gelir bir el ile yeri gelir secdeye damlayan iki damla yaş ile…
Mesela yaratılmış her şeyin birer zıttı vardır bu âlemde. Hüzün ve sevinç farklıdır ama ikisi de duygudur. Aynı mekanizmanın farklı yansımalarıdır. Sevinçte meydana gelen şükür isteği bir hüzün karşısında niçin isyana dönüşür?
Hüznün içinden çıkarılamayan bir mânâ hiçbir şey değiştirmez hayatta. Ya da sadece hüzünlüyken hatırlanan bir Allah mı var yaşamda?
İnsan hayat olgusunu nasıl da yok eder, kendi hikâyesinde. Kaybettiklerinin peşinden koşarak geçmişe gömülür. Gelecek bir yana ânı çoktan kaçırır. Devreye giren isyan, insanı yine nisyana sürükler. Unutan da olur mu hiç Allah?
Allah tüm merhameti ve ganiliğiyle hep olur da nisyana bürünmüş olan, gözlerini kapamıştır çoktan. Ağır bir uyku mu dersiniz öldü mü dersiniz, ne derseniz deyin kördür artık.
Varlığını sunan hakikate bir lokma şükür, binlerce yudum su demek. Kana kana içmek varken damlaya sığdırmak niye?
Öyle eşsiz günlerin içinde, Kur’an vaktindeyiz Kur’an!..
Okuyup anlamanın, idrak edip uygulamanın vakti. Ramazan ayına sığdırılan bir Kur’an ömür boyunca yetmez ey can kardeşim… Bir ömürdür Kur’an, en önemlisi kalptir Kur-an… Orucun bohçalara sarılı mânâsını çözmek susuzluğun, açlığın içinde Kur’an’dan lokma lokma aş almak demek.
Düşünce, dil, mide, göz, kulak, el vs. bütün uzuvlar oruca niyetlenirken, perdelerdeki fısıltıyı duymak niye? Ayetlerin bir kelimesine hayranken, Ramazan bitince unutmak niye?
Sözde Müslümanlığa bürünmesin âlem… İnsan kanat açsın kulluğun diyarına.
Önümüze çıkan bu infak ayı mânâ kesb etmek için ne büyük fırsat. Her an düşünceye koyulan Yâr ile nefsin fısıltılarına candan elvedaya sende var mısın? Ver kendinden verebildiğini, sadakan teslimkar sadakatin olsun…
Ve en nihayetinde;
Sen ân’da O’ndaysan, AŞK heba değil Yâr olur.