Geçtiğimiz hafta bir kez daha Evlâd-ı Fatihan topraklarındaydık. 23 Nisan Salı akşamı Üsküp’e inişimizin ardından şehir merkezini gezmek istedik. İki sene sonra Üsküp’te bulunan Eski Çarşı sokaklarında gezerken kendimizi Türkiye’de zannettik. Burada bulunan esnaf neredeyse bizim gibi Türkçe konuşuyordu.
Kiraladığımız araba ile gece saatlerinde Kosova’ya girdik. Yapılacak işimiz çoktu zira haftasonu sempozyum vardı. Geceyi İpek’te geçirdikten sonra sabah erkenden Yakova’ya hareket ettik. Harika doğanın içinde yol alırken aklımızda ne yorgunluk vardı ne de bir başka şeyden şikayet etmek. Yakova’da Büyük Çarşı yakınlarında bulunan ‘Hotel Happy’ deki sempozyum öncesi son hazırlıklar artık tamamdı. Otel personelinin yakın alakası bizi evimizde hissettirdi. Hotel Happy’nin tüm personeline teşekkürü bir borç biliriz.
Ertesi gün listede Priştine vardı. Başkentte üniversiteye yaptığımız ziyarette Abdulla Hamiti ve Abdulla Recebi hocalarımızı ziyaret ettikten sonra TİKA yetkilileriyle görüşmelerimiz de gayet olumlu sonuçlandı ve gözümüzün bebeği, Kosova’nın kalbi ve bizler için her zaman apayrı bir yeri olan cânım Prizren’e geçtik. Hava güzeldi, şehir güzeldi… Prizren her zamanki gibi çok güzeldi.
Sabah yine erken kalkmamız gerekecekti çünkü yine Üsküp’e dönecektik. Tur şirketinden kiraladığımız otobüs bizden önce Üsküp’e varsa da çok şükür biz kafilemizin iniş saatinden dakikalar önce Üsküp Uluslararası Havalimanı’na vardık. Kosova- Makedonya sınırını gündüz gözüyle ve güzel havada görmek de çok güzeldi. Muhteşem bir manzara… Her yer yemyeşil…
Kafilemizin gelişinin ardından tekrar Üsküp’e geçtik. Üsküp’ten de Prizren’e. Balkan Türk Müziği Derneği’nde Aluş Nuş ve ekibinin muhteşem dinletisinin ardından hem konaklayacağımız hem de sempozyumumuzu gerçekleştireceğimiz tekkeler şehri Yakova’ya geçtik.
Ve büyük gün… Cumartesi sabahı uyandığımızda sabahın erken saatleriydi. Salondaki son hazırlıkları da tamamlamamızın ardından sabah saat 10.00’da sempozyum başladı. Açılışını Sayın Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un yaptığı sempozyum başından sonuna kadar tek kelimeyle harikaydı. Tatlı koşturmamızın nihayet bulacağı gün gelmişti. En ilginç sunumlardan biri de sempozyuma Amerika’dan katılan Marcelo Urban’ın idi. Urban, kendi incelediği vakalarında zikrin beyine nasıl etki ettiğini çok ilginç bir şekilde bizlere anlattı. Türkiye Büyükelçisi Çağrı Şakar, TİKA Koordinatör yardımcısı Zeki Bulduk ve Yakova ve çevre illerden gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamaya gayret ettik. Eksiğimiz, kusurumuz olduysa affola.
Tatlı bir telaşla geçen bir haftanın ardından bu Salı günü ülkemize döndük. İnşallah kısa zamanda tekrar gitmek nasip olur. Nice güzel organizasyonlara inşallah.
Saygılarımla efendim.