Her siyasi görüşe saygımız vardır. Fakat vandalizme asla ve asla yoktur. Aşırılığı hiçbir şekilde benimsemedik. Her şeyde ölçü düstur ettik kendimize. Büyüklerimizden böyle öğrendik. O yüzden bazı haberleri okuduğumuz zaman içimiz acıyor. Pazar günü de böyle bir haber okudum ve samimiyetle söylüyorum ki moralim çok bozuldu.
Arnavutluk’ta bulunan Mirdita kentinde Pazar günü aşırı Katolikler, Leon Molla isimli bir şahsın çağrısına uyup Türk Hidroelektrik Santrali’ne saldırıda bulunmuş. Santral binasına zarar veren grup taşlarla işlenmiş olan Türk bayrağını paramparça etmişler.
Bayrak bizde şereftir, namustur. O yüzden hangi ülkenin olursa olsun bayrağının yakılması yahut zarar verilmesi hoş karşılanmaz. Karşılanmamalıdır da.
Leon Molla denen kişi Türklere de hakaret etmeyi ihmal etmemiş. Mirdita kentinin 500 yıldır işgalcilere karşı olduğunu ve işgalci sembollerinden kurtulmaları gerektiğini söylemiş mesajında. Molla sadece HES’e değil diğer özel ve kamu binalarına da zarar vermelerini söylemiş yandaşlarına.
Yakın zamanda yukarıdaki Mirdita haberimizle alakalı bir de yorum aldık. Bir yazımızda Arnavutlar için bağımsızlık dinden bile önce gelir diye bir not düşmüştük. Bu notumuzun doğruluğunu kanıtlayacak şekilde yorum yazan şahıs “bizim asıl dinimiz Arnavut olmaktır” şeklinde bir cümle kullanmış. Ülke olarak bize saygı duyduğunu söyleyen kişinin ise aslı derdi Osmanlı imiş. Osmanlı’nın Müslümanlığı empoze etmek için baskı kurduğunu da sözlerine eklemiş. Keşke anlatılsaymış Osmanlı’nın topla tüfekle işgal eder gibi bir yere gitmediğini… Keşke anlatsalarmış bu arkadaşımıza “Osmanlı önce gönülleri fethederdi” diye.
Arnavutlar Türkleri sevmez derler. Sebep ne? Kosova’dan da Arnavutluk’tan da arkadaşlarım var ve ister Arnavutça, ister İngilizce, istersek de Türkçe konuşup anlaşabiliyoruz. Önemli olan gönülden konuşup anlaşmak değil mi? Bizim birbirimizle kilometrelerce öteden kurduğumuz gönül bağı kimi nasıl rahatsız edebilir ki? Ya da bir ülke gelmiş senin ülkende bir iş yapmış ve sen de bundan faydalanıyorsun. Buna neden zarar vermek isteyesin ki?
Aslında Arnavutların Türklere olan önyargısı Osmanlı Devleti zamanından gelmekte. Osmanlı hakimiyetini hiçbir zaman kabul etmeyen Arnavutlar (buraya şu notu da düşmek lazımdır ki milliyetçilik akımından etkilenmesine rağmen Osmanlıdan ayrılan son Balkan milleti Arnavutluk’tur, 1912), her seferinde isyan etmişler. Örneğin, Osmanlı sarayında büyümüş ve yetişmiş olan İskender Bey, Fatih zamanında isyan etmiştir. İskender Bey, Arnavutluk’ta ve Kosova’da çok saygı duyulan bir şahsiyettir. Saygımız sonsuzdur. Tabi ki kimin kimi seveceğine müdahil olamayız.
İnşallah yakın zamanda bu konunun üzerine eğilmek istiyorum. Arnavutlar neden bize düşman olsunlar ki? Türkiye’de yaşayan çok sayıda Arnavut göçmeni kardeşimiz var. Her yerde dernek açabiliyorlar, ne kadar güzel. Sayısı daha da artsın inşallah. Okullarımızda Arnavut ve Boşnak kardeşlerimiz için seçmeli dersler de konuldu. İnşallah bu okulların da sayısı artar. Kosovalı kardeşlerimiz Türkiye’ye sığındıkları vakit onları kapı dışarı mı ettik? Tabi ki hayır. Bu yüzden Prizren’de, tabi Prizren’de Türkçe konuşulmasının da burada etkisi büyük, Türkiye’den gelenler çok sevilir.
Tabi ki birkaç kendini bilmez kişinin yaptığı saldırı Arnavutlara karşı bakış açımı değiştirmeyecek. İnşallah bu konu üzerine eğilip gereken bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ama ve lakin önce biraz zaman. Çünkü sadece bizim değil, Arnavutluk’tan da gerekli belgeleri edinmek lazım. Kesin sonucu çıkarttığım zaman da siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım inşallah.
Değerli kardeşim, ben Konyalıyım beş yıldır Kosova Prizrende yaşıyorum. Burdan evlendim. Yazınızı okudum kısa ilave yapmak istiyorum. Arnavutların temeldeki düşmanlığı Osmanlı değil Türklerdir.Arnavutlar için öncelik din değil Arnavut olmaktır. Onlar için bağımsızlık dinden önce gelir sözü de çok doğru değil. tarih boyunca şimdiki Arnavutluk tan önce hiç devlet olamamışlar. Sırplar, İtalyanlar,Yunanlar,Almanlar vs gibi milletlerin himayesinde yaşamışlar.Arnavut için Türk deme ne dersen de! Ayrıca sözlerinde kitaplarında Sırp düşmanı görünürler ama Sırplardan hep çok korkarlar (hatta Allahtan çok diyebiliriz) hem de çok saygı duyarlar.Örnek Prizren de üç kere şehir ortasında Türk Bayrağı yaktılar ( bayrak yakanlar en küçük eleştiri ya da ceza almadılar) Ama Kosovanın bir çok yerinde yüzlerce Sırp Bayrağı dalgalanır o bayraklara hiç bişey yapmıyorlar yapamıyorlar.Şu an bile ilkokul ders kitaplarında Türk’ün ne kadar kötü oldugunu anlatan konular var. Yani bu Türk düşmanlığı az sayıda bireylerde olan düşmanlık değil.Genlerinde var. Yıllardır bize anlatıldığı gibi Sırplar Türk düşmanı değildir. o yüzden de savaştan hemen sonra çok Türk , Arnavut kardeşliği ön yargısıyla Kosovaya yatırım için akın etti hiç kimse yatırım yapamadı. Sırbistan da çok sayıda büyük küçük Türk yatırımcı gayet mesut mutlu kazanıyor. Arnavutlara göre buralara Türk gelmesin kim gelirse gelsin.