İnsanların birbirlerini sevdikleri ve birbirleri tarafından sevildikleri sevgi toplumunda, bütün boyutlarıyla hayat, ömür boyu süren, uzun soluklu bir yarıştır. Kültürel, siyasal ve ekonomik hayatın canlılığı, sevgiyi sevgiyle tartmaktan kaynaklanır. Sevgiden terazi tutulan bir toplumda, sevgi sevgiyle büyütülür. Sevginin sevgiyle, yeni boyutlar kazandığı bir toplumda, sevgi alınır, sevgi satılır.Bilgi toplumundan önce sevgi toplumu olmak gerekir.
*
Sevgi toplumunda hiçbir sevgi, daha derini hayal edilmeyecek kadar büyük değildir. Nefret çağında, sevgide sınır tanımayanlar, sınırsız sevginin kaynağı olurlar. Sevgi toplumunda insanlar, ulaşılmayacak sevgiyi hayal etmezler. Onlar ne hayal ediyorlarsa, hayal ettiklerine ulaşırlar. Çünkü, Albert Einstein’ın vurguladığı gibi: “Hayal gücü, bilgi gücünden daha önemlidir”. Hayal gücü, bilgi toplumlarında daha çok, sevgi toplumlarında zenginleşir.
*
Bilgi toplumları insanları doğal dünyanın, sevgi dolu bağrından alarak, göklere savaş açarcasına uzanan, gökdelenlerin bağrına atmıştır. İnsanlar tabiatın sınırsız zenginliklerinden uzaklaşarak, gökdelenlerin sınırlı dünyalarına kapanmak zorunda kalmışlardır. Dünyanın neresinde olursa olsun, bütün büyük kentlerde, insanlar tabiattan uzaklaştıkça, insanları bir arada tutan sevgiden de uzaklaşmışlar ve birbirlerine yabancılaşmışlardır.
*
Bilgi toplumlarının büyüttüğü, gökdelen ormanına dönüşen kentlerde, insanlar nereye giderlerse gitsinler, karşılarına dış dünyaya bütünüyle kapalı, cam duvarlar çıkmaktadır. İnsanları birbirine yabancılaştıran bilgi toplumlarında, sevginin yerini akıllı telefonlar almıştır. Hayatın hangi alanında çalışırlarsa çalışsınlar, insanların yüzleri artık telefon ekranlarında görülüyor. Ekranlı telefonlar, küçülen aileleri iyice küçültmüşlerdir.
*
Bilgi toplumlarında akıl gözüyle, sevgi toplumlarında gönül gözüyle görülür. İnsanlar ne hayal ederlerse, onu görürler, onunla yaşarlar. Ancak akıl gözüyle, gönül gözüyle görülenler görülmez. Anadolu’nun bilgeleri, “Akıl hesap yaparken, gönül güler” derler. Sevgi toplumun gücü, akıl gözünden önce, gönül gözüyle görülmesinden kaynaklanır. Gönül gözü sevginin gözüdür. Sevgiyle yoğrulan toplumlarda, insanların dış dünyalarından önce iç dünyaları zenginleşir.
*
Bilgi toplumları, insansız üretim peşinde koşarlarken, sevgi toplumları insanla üretim peşinde koşarlar. Bilgi toplumlarında akıl alınır, akıl satılır. Sevgi toplumlarında, gönül alınır gönül verilir.
*
Sevginin gücünü bilenler, hem kendilerini hem çevrelerini değiştirirler. Sevgi toplumunda, insanlar hayatın dış yüzünü gördükleri kadar, iç yüzünü de görürler.
*
Sevgiyle silahlanan sevgi toplumlarında, insanların hem akıl hem gönül gözleri, ufuk ötesini görecek açılımlar kazanır.
*
Gönül dünyalarını zenginleştiremeyenler, akıl dünyalarını, zenginleştiremezler.
Hayatın iç zenginliği dış zenginliğinden daha önemlidir.
*
İnsanın iç dünyası dış dünyasına yansır.