Hakk’ikat’ten murad edilen Bayram, üç ay ile başlayan Hakk’ı an’ma, O’na yönelme, O’nu bulma arayışı Ramazan ile insanı zirveye taşımakta, öyle ki maddeden arınma infak gibi ibadet şekillerini sunmakta, her şeklin ismi şeksiz ol’an Allah’a aittir.
Ramazan geldi geçiyor deniyor, geçti mi gerçekten, yoksa bir iz bıraktı mı Hakk’ikat’ten.
Ramazan içinde O’nu an’dık, hissettik, muhabbet eyledik, gece uykumuzu bölüp sahur ettik, bu iç haller alışkanlığa dönüştü mü, içimizi dışımıza yansıtabildik mi, oruç bitiyor mu bitince sahur sona mı eriyor?
Sahurda kalktığımız oruca niyet, yokluğa hamd’dır. Yokluk ile var’lığa teslim olmak, var’lığından geçip Var’lık bulmaktır. Sahur’un kelime anlamı sihir ve seher vakti olarakta bilinir, Rabbim neden o vakitte gecenin bir bölümünde uyanmamızı istiyor. Bu maddesel olarak yiyip içmek olamaz, amma maddeden yaratılan insan için bedeni önce maddeye yönelecek ki, bir merak oluşsun. Yaratılmışlığını görüp yaratılanı arasın, zahiri sahur yönelişindeki yetersizliği aynılığı görüp gece uyandırılmanın hikmetini sorgulasın, düşünen bir var’lık olan İ’nsan için bu vazgeçilemez bir hakikattir.
1 hafta 10 gün sahurda yedin sonra belki çoğumuzun yiyesi gelmez, sadece zahiri nimet için kalkmak zulüm bile gelebilir, peki hakiki maksat, muradı nedir bu gece uyanışlarının, sanki bir teheccüd çağrısı alıştırması gibi, spritüel bakış acılarını bilirsiniz duymuşsunuzdur. 21 günlük yönelişlerle vücud verilen komut ve emirlere itaat eder, tek şartı kesintisiz 21 gün uyma kuralı, sonra niyetin ne ise ama bir şeyi bırakmak ama bir şeye başlamak vucud otomatik düşünceye uyar hale gelir.
Ramazan’ın çok hikmeti vardır, bir hikmeti de gece uyanmalarını alışkanlık haline getirmektir. Otuz gece kalkıp Ramazan bitti deyip o düşünceden ayrılmamak gerekir. Zahiri nimet için değilde manevi nimetler için uyanmalıyız.
Fatiha suresinin 6. ayetinde buyurulduğu gibi “Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna”..
Otuz günlük alıştırmadan maksat arefeye erişip “Arif” olup Aşk ile bir’leşmektir.
Bir’leşmeden doğan Aşk O’ndan başka hiçbir şeyin olmadığının tastikidir..
Hakk’ın muradı olan Bayram bütünlüktür, bayram öncesi yaşanan bu bir’leşme seni bayrama bütünlüğe götürür.
Zahiri arefe günlerinizi düşünün, ne muazzam hazırlık yapıyorsunuz. Kim ne sever, kim ne ister diye, çünkü yarın bayram tüm aile bir araya gelip bir bütünlük yaşanacak. Bu hazırlığı zahiri örnekle akledip kendi iç tarikimizi Aşk ile birleştirip Arif’e varmaya, Arif’eden bayrama rücu eylemeliyiz..
Bay’Ram iki heceye ayırıp bir’likteki bütünlüğü idrak eyleyelim.
“Bay” emir manasinda olup “Ram” boyun eğme itaat etmek.
Emir ile boyun eğmek deyince nefsimiz hemen devreye girer, iblis misali zann’ederki maddeye bedene itaat edecek. Var’lığını İ’nsan ile perdeleyen Yaradan iblisi şaşırtmış O’nun var’lığını insan bedeni ile bir’leştirememiştir, hatta denir ki ” Allah şaşırtmasın” Allah şaşırtmaz, şaşıran iblis’tir, şaşı görendir.
Burada itaat eden geçici fani olan bedenindir, Sen’in var’lığın yüceliğin şanını taşır. Var’lıktan var’lığına akan Hakk bilinci Sen’in kendiliksiz oluşundan yansır.
Şaşılıktan kurtulmak için görünenden görünmeyene yönelmek gerekir yani ken’din’den Kendi’ne.
Görünen ile görünmeyeni birleştirip o bir’lik içinde bütünleşip tam teslim ol’an Tek ol’an’dan Bay’Ram’ını kutlar..
Bir Bay’Ram muradı içinde neleri barındırıyor can Dost’lar.
Ramazan hak’ikat’ten düşüncedeki Dost ile bir’leşene bitmez, an’dan yaratılan zaman için bu söz konusu edilmez. Cuma gibi Ramazan’da an içinde gizlidir, ifşaya gelmez, gizliye sırra ulaşan O’nunla oradadır var’lığı kendinden bilmez. Şahid olursan Var’lıktan Var’lığına Miraç’ın hiç inmez, bilincin yücelmiştir inen İns’an’dır bilinmez..HŞY