İnsan hayatı hem olumlu şeyleri hem de olumsuzları kendi içinde barındırır ve bunların hepsi yaşamın parçalarıdır. Çoğu kez memnun olduğu veya memnun olmadığı şeylerle karşılaşır insanoğlu. Bazan canımızı sıkacak şeyler de oluyor yaşamımızda. Yaşadığımız bazı olaylardan dolayı hayata da küsmüş olabiliriz.
“Bardağın dolu tarafını görmek “ deyimi olumlu düşünerek, hayata dolu tarafından bakarak huzuru yakalamak anlamına gelmektedir. Tabii ki boş tarafını görmemekten de gelemeyiz ama hiç bir zaman karamsarlığa yol açmamalıdır.
İnsanların farklı bakış açıları olduğu bir gerçektir. Bir olay veya bir durum hakkında çeşitli görüşlerin ortaya atıldığına şahit oluyoruz.
Olumlu davranış veya olmusuz davranış, olumlu bakış veya olumsuz bakış, olumlu yaklaşım veya olumsuz yaklaşım olarak görülüyür her şey. Zaten insan doğruların ve yanlışların toplamıdır. Önemli olan insanın nasıl baktığıdır.
“Bardağın dolu tarafını görmek” olumlu bakış, boş tarafını görmek ise olumsuz bakış olarak değerlendirilir. Yaşama olumlu bakmak, negatif olmamak ya da olumsuz şeylerden uzak durmak gibi gerekçelerle önümüzdeki bardağın sadece dolu tarafına bakmaktır. Bu bakış iyimserlik olarak kabul edilir. Bardağın dolu tarafı yeterlilik anlamına gelirken, boş tarafı da yetersizlik ve ihtiyaç olarak bir yaklaşım oluyor.
Aslında yaşam, olumlu ve olumsuzlarla donatılmış bir bütündür.
Bardağın dolu tarafını görmek insana ne kazandırır?
Günlük hayatta hem sevindirecek hem de üzecek olay ve durumlarla kaşılaşıyoruz. Canımızın ferahlandığı olay ve durumlar veya canımızı sıkacak ve üzecek olay ve durumlarla içi içe yaşıyoruz.
Yalınız kendisini düşünmemeli insan. Hayata daha geniş bakmalı. Farklı yaşam şartları ve insanların farklı durumlarını göz önünde bulundurarak kendi halimizle ilgili bakış açımızı da belirlemeliyiz. Daima bardağın boş tarafını bakmak insanı isyan ettiriyor bazen.
İsyan etmek kime ne kazandırır?
Çeşitli dönemlerde çok farklı şeyler yaşanabilir. Zorlukların , sıkıntıların, acı ve üzüntülü durumların yaşandığı gibi sevinçli, neşeli ve mutlu olayların da yaşandığı zamanlar oluyor hayatımızda.
Her ne olursa olsun, ne yaşanıyorsa yaşansın,hayata küsmemeli insan. Ümitsiz olmamalı.
Şems-i Tebrizi şöyle diyor: “Bugün olmadı diye sızlandığın duaya, gün gelir olmadı diye şükredersin.”.
İnsan hayata olumlu bakmalı, olumlu değerlendirmeli, yaşanan güzel şeyleri görmeli, her ne durumda olursa olsun daima ümitli olmalı.Bardağın dolu tarafını görmek insana çok farklı şeyler kazandırır.
Bardağın boş tarafına bakmak, yani her bir durum, olay, konu, üzerinde hep eksiklik aramak, eleştirmek için bir sebep bulmak, her durumda kötümser olmak, daima şikayet etmek, insana hiç bir fayda sağlamaz.
İnsanın başına çok şeyler gelebilir, sıkıntılı olaylar yaşanabilir, üzüldüğü dönemler da olabilir. Unutulmamalı ki bu hayatta hayır gibi görünen şerler, şer gibi görünen hayırlar var. Her zaman hayatımızdaki olumlu yanlara bakarsak daha mutlu, hayata daha pozitif bakan insanlar oluruz.
Yeter ki gönül gözü iyi yöne doğru bakmaya çalışsın.
Hayatın ne zaman zorlaşacağı bilinmez. İyi günlerin yerini ansızın alıverir kötü günler. Kötü günleri atlatmanın yolu ise moralini yükseltmek için doğru yöntemi bulmaktan geçiyor.
Bazı insanların size kötü hatıraları sürekli hatırlatmalarına, içinizi karartmalarına, sizi geçmişe döndürmelerine,ümitsizliğe çekmeye izin vermemeli. İnsan çoğu kez hayatın bize verdiklerini yetersiz buluyor. Her zaman daha fazlasını istiyor.İnsan doyumsuzdur.
Şair Pablo Neruda şöyle diyor: “İnsan, ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür…”
İnsanın hayata pozitif bakması, olaylara olumlu yaklaşması, zor şartlar altında bile gülümsemesi çok önemlidir. Negatif düşünceye sahip olan insanların olumsuz yönde etkilemesine izin vermemeli.
Aslında insan ilk önce kendisiyle barışık olmalı. Mutluluğu kendinde bulmalı ve etrafa yaymalıdır insanoğlu. Önce insan kendini sevmeli, kendine önem vermeli ki başkasına o sevgiyi yansıtabilsin. Kolay olmasa da önemli olan mücadele etmektir, başarabilmek için gayret etmektir. Hayata ve olaylara olumlu yönden bakabilen insanlar, içinde bulunduğu ortamı en güzel şekilde değerlendirerek mutlu olmayı becerebilmek önemlidir. Şartlar ne kadar kötü ve zor olursa olsun, onları iyi ve güzel yönüyle yorumlayarak, olumsuzlukları olumlu hale getirebilmek marifettir. Sorunları bahane ederek mutsuzluğa ve ümitsizliğe kilitlenmemeli insan. Hayatta sorunların sonu gelmediğine hepimiz şahidiz. Biri bitince diğeri başlar. Önemli olan hayata olumlu yaklaşmak ve mutlu anları yakalamaya çalışmaktır.
İnsanın olaylara bakış açısının önemli olduğunu Hz. Mevlana şu sözlerile ifade eder: “Nasıl bakarsan öyle görürüsün”. Kulandığımız kelimelerde taşıdığımız duygunun da önemine dikkat çeken Hz. Mevlana şöyle diyor: “ Düşüncen konuşmana , konuşman hareketine, hareketin kaderine yansır. Güzel düşün,güzel yaşa.”.
Olaylara bakmanın ve yorum yapma hususunda da Hz. Mevlana’nın uyarıcı bir sözünü dikkate almak gerekir : “Kötüye yormak ve vehim yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak”,diyor. Velhasıl, bardağın dolu tarafına bakmak zihnimizin enerjisini hayatın iyi yanına yöneltmek, sorunlara olumlu yaklaşmak, kendimizi ve başkalarını sevmek, hayatı doğrusu ve yanlışıyla kabul etmek, kısaca güzel görmek, güzel düşünmek ve güzel yaşamak demektir. Bir şeyi de yanlış yapmamalı, yani olumlu düşünmekle sorunları göz ardı etmeyi birbirine karıştırmamalı. Sorunlardan kaçmak yerine çözmenin yolunu bulmalıdır insan.
Bardağın dolu tarafını görmek, hayata sımsıkı sarılmak demektir.
Bardağın dolu tarafını görmek, ümitle yaşamak, mutluluğu yakalamak, sorunları çözmektir.
Bardağın dolu tarafını görmek, huzurlu olmak…
Güzel bakmak, güzel görmek, mutlu olmak dilekleriyle…
eyvallah,eyup bey,butun hayati boyle yasamak lazim
Çok güzel bir bakış açısı
“Bardağın dolu tarafını görmek, ümitle yaşamak, mutluluğu yakalamak, sorunları çözmektir.
Bardağın dolu tarafını görmek, huzurlu olmak…
Güzel bakmak, güzel görmek, mutlu olmak dilekleriyle…”
Bilmukabele. Kaleminize sağlık hocam.