Bugün sizlerle bir Avrupa turuna çıkalım. Fransa’dan Almanya’ya oradan Avusturya’ya ve Balkanlara gelerek bugünlük turumuzu tamamlayalım ve olanlara yorum getirmeye çalışalım.
PKK yandaşları Fransa’nın resmi haber ajansı AFP’nin binasına zorla girip terörist başı, bebek katili Apo’nun pankartını binadan aşağı sallandırdı. Bize her türlü miting veya gösteride zorluk çıkaran, atlarını ve itlerini üzerimize salan polis ya da herhangi bir güvenlik görevlisinin bir müdahalesinin olmayışı dikkatimizi çekti. Çekmesinin nedeni de bu tarz şeylerin artık Avrupa’da doğal karşılanmasıydı. PKK’nın her türlü eylemine destek veren, eli kanlı bir örgütü hak arayan özgürlük savaşçısı olarak gören bir güruhtan da başka bir şey beklenmezdi sanırım. Terör örgütü sempatizanları yaklaşık bir saatte çıkmışlar AFP binasından. Fransız yetkili ve güvenlik görevlilerinin “hop kardeşim, siz ne yapıyorsunuz burada?” diye sormadıkları bu eylem aynı zamanda onların da destek verdikleri anlamına gelir. Buradan Fransa polis ve güvenlik yetkililerini şiddetle kınıyorum.
Almanya’da bir ‘Jamaika’ koalisyonu kurulması gündemde. Seçimler sırasında şiddetle Türkiye karşıtı bir propaganda izleyen Angela Merkel’in partisi CDU’nun oy kaybetmesi bekleniyor. Türkiye karşıtı vaatleri de aşarak tamamen göçmen ve mülteci karşıtı söylemlere başlayan CDU, Schulz’un SDP’si tarafından geçilmiş gibi gözüküyor. Aşağı Saksonya eyaleti Almanya seçimleri için büyük önem arz ediyor. Zira koalisyonun sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için Merkel bu bölgeden iyi bir oyla çıkmak zorunda. Koalisyon görüşmelerinin 18 Ekim’de başlayacağı Almanya’da sürecin zor olacağı ilk günde ifade edilmişti. Görüşmelerin olumsuz geçmesi ise bir erken seçimin habercisi olacaktır.
Almanya ile devam etmek istiyorum müsaadenizle. Zira seçim vaatlerinde Türkiye’ye çakmaya çalışan, AB üyelik müzakereleri konusunda Türkiye’nin önüne taş koyacağını söyleyen Merkel’in şimdiki duruşunu gülerek izliyorum. Avrupa Birliği zirvesinde Türkiye’ye karşı bir karar almayacakmış sayın şansölye! Allah Allah… Eee, nerede kaldı senin duruşun sayın Merkel? Kıvırmaya o kadar çok alışmışsınız ki artık size diyecek bir şey bulamıyorum. Avrupa Birliği’ni kendi çiftliği gibi gören Merkel baltayı taşa vurunca bu sefer de diğer üye ülke liderlerini dinleme kararı almış. Cevabını da alacaktır; bundan zerrece şüphemiz yoktur.
Avusturya da seçime gitti. Seçimin favorisi merkez sağ parti olan ÖVP gösteriliyor. 34 yıldır koalisyonlarla yönetilen Avusturya’da bu seçimde de bir koalisyonun çıkması yüksek ihtimal olarak görülüyor. Hayırlı ve uğurlu olsun. Sonuçları bekleyip göreceğiz.
Balkanlara da uğrayarak turumuzu sonlandıralım. Sırp sivilleri öldürmekle suçlanan Naser Oriç beraat etti. Lahey’de de yargılanan Oriç, buradaki duruşmalarda suçsuz bulunmuştu. Oriç, Srebrenitsa ve Bratunats’taki Sırp sivillere karşı savaş suçu işlemekle suçlanıyordu.
Boşnakmedya sitesinde yazan Zeynep Işıl Hamziç’in geçtiğimiz hafta yazdığı bir yazıyı tavsiye etmek istiyorum sizlere. Balkanlara olan alakamızın nasıl kesildiği ve Türkiye’nin Bosna Savaşı sırasında ve sonrasında nasıl bir yol izlediği çok iyi analiz edilmiş. Balkanların Osmanlı için ne kadar önemli olduğu da yazının sonuna eklenmiş. Zeynep Işıl Hamziç’i tebrik ediyorum.
Bir haber de Antalya Film Festivali’nden geldi. Cannes Film Festivali’nde ödül alan Aida Begic’in yönetmenliğini yaptığı “Beni Bırakma” filmi Antalya Film Festivali’nde görücüye çıkıyor. Türkiye’de yaşayan Suriyeli çocukları anlatan filmi bizler de merakla bekliyoruz. Cuma günü Antalya’da gösterilecek film inşallah yakın zamanda sinemalarımıza da gelir ve o yavruları bir nebze daha anlamaya çalışırız. Hayırlı haftalar dilerim efendim.